Russell Crowe yönetmenliğini yaptığı ‘Water Diviner’ isimli filmde rol alan Cem Yılmaz’a methiyelerde bulundu.
Oscar ödüllü dünyaca ünlü aktör Russell Crowe yönetmenliğini yaptığı ‘Water Diviner’ isimli filmde rol alan Cem Yılmaz’a methiyelerde bulunarak, “Cem ile çalışırken onun yüzde yüz bir film yıldızı olduğunu gördüm” dedi.
Artı Bir TV’de Yekta Kopan’ın sunduğu Cumartesi programına katılan Cem Yılmaz, bir sürprizle karşılaştı ve Russell Crowe ile kendisi hakkında yapılan röportaj yayınlandı. Yayınlanan röportajda Russell Crowe, Cem Yılmaz’la ilk tanışması ile Cem Yılmaz’a rolü kabul ettirmesinde geçen süreci anlatarak Cem Yılmaz hakkında değerlendirmelerde bulundu. Russell Crowe şu açıklamalarda bulundu.
“Şu anda çektiğimiz ‘Water Diviner’ filminin yapım sürecinin başında Türkiye’ye ilk geldiğimde, ister Türk olsun, ister yakınları Türkiye’de yaşayan veya Türk sinemasıyla ilişkili olan Avustralyalılar olsun, konuştuğum herkes, Türk oyuncular konusunda ciddiysem Cem Yılmaz ile tanışmam gerektiğini söyledi.
Ben de onun filmlerini izlemeye başladım. Onun, benim filmimde bir karakteri canlandırması fikrine bayıldım. Ama kendisi bundan haberdar olmak istemedi, benimle tanışmayı istemedi. İlk görüşmeyi ayarlamak bile epey zaman aldı. İlk görüşmemiz çok kibarca geçti. İkinci görüşmemiz biraz gergin geçti çünkü hala bir yanıt vermiyordu. Üçüncü görüşmemizde sanırım beni gerçekten bir insan olarak görmeye başladı.
Ben Hollywood perspektifinden görülen bir yerden geldiğim için sanırım insanlar benim ilkesel olarak öncelikle bir sanatçı olduğumu anlamıyor. Çünkü sinemada bazı büyük başarılarım oldu. Ama işimin şu anda sevdiğim yönü, çocukken sevdiğim yönüyle aynı. Sinemaya olan tutkum çok büyük. Sanırım sonunda bunu Cem’e anlatabildim. Cem ile çalışırken onun yüzde yüz bir film yıldızı olduğunu gördüm. Çok ama çok iyi bir oyuncu. Elinde çek geniş bir duygu yelpazesi var. Teknik olarak da çok başarılı. Sadece arada sırada kapıdan girerken elinden bıçağı düşürüyor ama bundan fazla bahsetmeyelim. Ama ben asıl Cem’in insani yönünü seviyorum.
Yani onunla takılmayı, onunla konuşmayı, onunla iyi anlaşmayı. O, İngilizcedeki ‘Gentleman’ kelimesinin tam karşılığı. Çok nazik birisi, insanlarla çok iyi anlaşıyor. Ekip de onu çok sevdi, çünkü sete harika bir enerji katıyor. Cem Yılmaz’ın peşine ısrarla düşmek, bu filmle ilgili aldığım en iyi kararlardan biriydi. Filmde yer aldığı için çok minnettarım. Filmi izlediğinizde de canlandırdığı karaktere bayılacaksınız. Çok güzel bir karakter ve o da karaktere büyük bir enerji kattı. Umarım filmi yakında izleyeceksiniz. Cem, teşekkürler dostum.”