Selmân-ı Fârisî’den (r.a.) rivâyet olundu; Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular ki:
“Her kim, Ramazân-ı Şerîf ayında bir oruçluyu helâl kazancı ile iftâr ettirirse, melekler bütün Ramazân-ı Şerîf gecelerinde onun için istiğfâr ederler. Kadir Gecesi olduğunda Cebrâîl Aleyhisselâm onunla musâfaha eder. Cebrâîl Aleyhisselâm’ın kendisiyle musâfaha ettiği kimsenin kalbi incelir, gözyaşları çoğalır.”
“Yâ Resûlallâh! Yanında iftâr ettirecek bir şeyi olmayan ne yapsın?” diye sordum.
“Bir avuç kadar pek az bir şey de olsa bu mükâfâtı alır.” buyurdular.
“Elinde bir lokma ekmek bile olmayan ne yapsın?” dedim.
“Su karıştırılmış süt ile de olur” buyurdular.
“O da yoksa?” dedim.
“Bir yudum su ile bile olsa iftâr ettiren bu mükâfâta kavuşur” buyurdular. (Mirkâtü’l-Mefâtîh)
ORUCU BOZUP DA SADECE KAZÂ İCAB ETTİREN ŞEYLER
- Oruç hatırında iken boğazına bir şey kaçmak.
- Ağzına aldığı veya burnuna çektiği su, hata ile boğazına kaçmak.
- Unutarak yedikten sonra, orucu bozulmadığı hâlde bozulduğunu zannederek bilerek yemek ve içmek.
- Ağzına giren kar veya yağmur suyunu istemeyerek yutmak.
- İğne vurdurmak.
- Burnuna ilaç çekmek.
- Kulağına yağ akıtmak.
- İmsak vaktinin girmediğini sanarak sahur yemek.
- Güneş battığı zannı ile iftâr etmek.
- Dişi kanayıp kanı, tükürüğünden fazla veya tükürüğü ile müsâvî olduğu hâlde yutmak.
- Buhur yakıp, dumanını boğazına kaçırmak (içine çekmek). (Muhtasar İlmihal, Fazilet Neşriyat)