İSTANBUL (AA) - Medicana International İstanbul Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Mutluay Soyer, inflamatuvar bağırsak hastalıklarının genetik, çevresel faktörler, psikolojik stresin etkisiyle ortaya çıkan anormal bağışıklık yanıtı sonrasında geliştiğini belirterek, 'Ailede inflamatuvar bağırsak hastalığı öyküsü olanlarda risk daha fazladır.' ifadesini kullandı.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Soyer, inflamatuvar bağırsak hastalıkları ve tedavi yöntemlerini değerlendirdi.
İnflamatuvar bağırsak hastalıklarının genetik, çevresel faktörler, psikolojik stresin etkisiyle ortaya çıkan anormal bağışıklık yanıtı sonrasında gelişmekte olduğunu belirten Soyer, şunları kaydetti:
'Ailede inflamatuvar bağırsak hastalığı öyküsü olanlarda risk daha fazladır. İshal, karın ağrısı, kanlı-mukuslu dışkılama, kilo kaybı, halsizlik başlıca belirtilerdir. Kronik seyir gösteren bu hastalıklarda şikayetlerin arttığı alevlenme (atak) dönemleri ve herhangi bir belirtinin olmadığı remisyon dönemleri olmaktadır. Atak dönemlerinin şiddeti, sayısı ve sıklığı kişiden kişiye göre değişmektedir. Atak şiddeti hafif, orta veya ağır seyirli olabilmektedir. Ülseratif kolit ve Crohn hastalığı olmak üzere iki türü vardır. Ülseratif kolit sadece kalın bağırsağı etkiler ve sadece mukozal tutulum yapar. Crohn hastalığı ise ağızdan anüse kadar tüm sindirim sistemini etkileyebilmektedir ve transmural, yani bağırsak duvarında tam kat tutulum yapmaktadır. Hastaların yüzde 25-35'inde karaciğer, safra yolları, pankreas, eklem, göz gibi bağırsak dışı organlarda da tutulum olabilmektedir.'
- 'Bazı hastalarda cerrahi gereksinimi olabilmekte'
Doç. Dr. Özlem Mutluay Soyer, tedavinin hastalığın aktivitesi ve yayılımına göre değişmekte olduğunu aktararak, 'Tedavide anormal immün yanıtı düzenleyen ilaçlar kullanılmaktadır. Bazı hastalarda cerrahi gereksinimi olabilmektedir. Uzun dönem takipte hastalarda bağırsaklarda darlık, fistül, apse gelişimi gibi çeşitli komplikasyonlar ile karşılaşılabilmektedir. Hastaların bir kısmında bağırsak kanseri gelişim riski artmıştır. Ayrıca, tedavide kullanılan immün sistemi baskılayan ilaçlara ait yan etki takibi dikkatle yapılmalıdır. Kronik seyir gösteren bu hastalıklarda başarılı takip sağlam hasta-hekim ilişkisinden geçmektedir.' ifadelerini kullandı.