Op. Dr. Ebru Öztürk ÖKSÜZ


Yumurta Rezerv Düşüklüğü (AMH) Nedir?, Nedenleri ve Tedavisi

Yumurta Rezerv Düşüklüğü (AMH) Nedir?, Nedenleri ve Tedavisi


Yumurta Rezerv Düşüklüğü (AMH) Nedir?, Nedenleri ve Tedavisi

Kadınlardaki yumurta sayılarındaki azalma günümüzde sık sık karşılaşılan bir kısırlık nedenidir. Kadınlarda beli bir yaştan itibaren hem yumurta sayısı hem de yumurta kalitesi düşer. Bu da yumurtaların döllenme ihtimalini düşürerek bireylerin çocuk sahibi olmalarını engelleyebilir. AMH adı verilen doğurganlık hormonunun azalması anlamına gelen bu durum bazen genç kadınlarda da görülebilir. Yumurta rezerv düşüklüğü hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için metnin devamına göz atabilirsiniz.

Yumurta Rezerv Düşüklüğü (AMH) Nedir?

Düşük yumurta rezervi, sıklıkla düşük anti-müllerian hormon (AMH) seviyeleri ile belirtilen, bir kadının üreme yeteneğini etkileyen bir durumdur. AMH, yumurtalıklardaki küçük foliküller tarafından üretilen bir proteindir ve bu seviyeler yumurtalık rezervinin bir göstergesi olarak kullanılır. Yumurtalık rezervi, bir kadının kalan yumurta sayısı ve kalitesini ifade eder. 

Düşük AMH seviyesi, bir kadının döllenme için kullanılabilir yumurta sayısının azaldığını gösterir. Bu durum, kadınların doğal yolla veya tüp bebek gibi destekleyici üreme teknolojileri ile gebe kalmasını daha zor hale getirebilir. Düşük yumurta rezervi, yaş, genetik faktörler, belirli tıbbi durumlar ve yaşam tarzı faktörleri gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. 

Düşük yumurta rezervi olan kadınlar, gebe kalma konusunda zorluk yaşayabilir, düşük riski artabilir ve üreme tedavilerine daha az etkili yanıt verebilirler. Ancak düşük AMH seviyeleri sadece bir kadının gebe kalamayacağı anlamına gelmez; sadece üreme potansiyelinde bir azalmanın bir göstergesidir. 

AMH Hormonu Değeri Kaç Olmalıdır?

AMH (anti-müllerian hormon) seviyesinin ideal veya "normal" değeri, bir laboratuvardan diğerine ve kullanılan test yöntemi gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir ve bireyin yaşı gibi faktörlerden etkilenebilir. Bununla birlikte, genel olarak AMH seviyeleri şu şekilde kategorize edilebilir: 

  • Yüksek Normal veya Yükseltilmiş Aralık: Yaklaşık 2.0 ila 6.8 ng/mL (mililitre başına nanogram) veya daha yüksek. Yükseltilmiş AMH seviyeleri, polikistik over sendromu (PCOS) gibi durumlarla ilişkilendirilebilen daha büyük bir yumurtalık rezervini gösterebilir. 
  • Orta Aralık (Tipik Normal Aralık): Yaklaşık 1.0 ilâ 2.5 ng/mL. Bu, üreme yaşındaki sağlıklı kadınlar için tipik normal AMH seviyeleri olarak kabul edilir. 
  • Düşük Normal Aralık: 1.0 ng/mL'nin altında. Hala normal olarak kabul edilse de, daha düşük AMH seviyeleri, yumurtalık rezervinin biraz azalmış olduğunu gösterebilir. 

AMH seviyelerinin yorumlanması, özellikle bir kadının fertilitesi hakkında endişeliyse veya tüp bebek (IVF) gibi yardımcı üreme tedavilerine girecekse, bir sağlık profesyoneli ile danışılarak yapılmalıdır.  

AMH Düşüklüğünün Sebepleri Nelerdir?

Düşük anti-müllerian hormon (AMH) seviyeleri, çeşitli faktörlerden etkilenebilir ve birçok durumda kesin neden hemen belirgin olmayabilir. Düşük AMH seviyeleri ile ilişkilendirilen yaygın faktörler şunlar olabilir: 

  • Yaş: AMH seviyeleri doğal olarak kadın yaşlandıkça azalır. Daha yaşlı kadınlar genellikle daha düşük AMH seviyelerine sahiptir, bu da azalmış bir yumurtalık rezervinin bir işareti olarak kabul edilir. 
  • Erken Yumurtalık Yaşlanması (Erken Yumurtalık Yetmezliği): Bazı kadınlar, beklenenden daha erken bir dönemde yumurtalık rezervinde önemli bir düşüş yaşarlar, bu durum erken yumurtalık yaşlanması veya erken yumurtalık yetmezliği olarak bilinir. Bu, genetik faktörler, otoimmün hastalıklar veya belirli tıbbi tedavilerle tetiklenebilir. 
  • Polikistik Over Sendromu (PCOS): PCOS genellikle yüksek AMH seviyeleri ile ilişkilendirilirken, PCOS'lu bazı kadınlar beklenenden daha düşük AMH seviyelerine sahip olabilir, bu da AMH seviyelerinin bu durum içinde değişebileceğini gösterir. 
  • Bazı Tıbbi Tedaviler: Bazı kanser tedavileri, kemoterapi ve radyasyon tedavisi gibi, yumurtalıkları zarar görebilir ve düşük AMH seviyelerine yol açabilir. 
  • Genetik Faktörler: Genetik faktörler, bir kadının yumurtalık rezervini ve AMH seviyelerini belirleme konusunda rol oynayabilir. 
  • Yaşam Tarzı Faktörleri: Sigara içmek ve çevresel toksinlere maruz kalmak yumurtalık rezervini ve buna bağlı olarak AMH seviyelerini olumsuz etkileyebilir. 

Düşük AMH seviyelerinin her zaman kısırlığın bir göstergesi olmadığını unutmak önemlidir ve düşük AMH'ye sahip birçok kadın hala gebe kalabilir. Fertiliteyi belirlemede genel sağlık ve bireyin yaşı gibi diğer faktörlerin de önemli bir rol oynadığını belirtmek gerekir. 

AMH Testi Ne Zaman Yaptırılmalıdır?

Anti-müllerian hormon (AMH) testinin zamanlaması, spesifik durumunuza ve testi neden yaptırmayı düşündüğünüze bağlı olabilir. AMH testinin genellikle yapıldığı yaygın senaryolar şunlardır: 

  • Fertilite Değerlendirmesi: Birçok kadın, fertilite değerlendirmesinin bir parçası olarak AMH testi yapar. Fertilite durumunuzu ve hamilelik olasılığınızı sorguluyorsanız, bu test genellikle menstruasyon döngüsünün herhangi bir anında yapılabilir. Döngüye bağlı değildir, yani istediğiniz herhangi bir zamanda yaptırabilirsiniz. 
  • Yumurtalık Rezervinin Değerlendirilmesi: Yumurtalık rezervi konusunda endişeli olan veya in vitro fertilizasyon (IVF) gibi üreme tedavileri planlayan kadınlar için, AMH testi genellikle menstruasyon döngüsünün erken günlerinde yapılır, genellikle ikinci ile beşinci gün arasında (Gün 2-5). Bu zamanlama, yumurtalık rezervinin daha kesin bir şekilde değerlendirilmesi için daha uygundur. 
  • Yardımcı Üreme Teknolojileri: In vitro fertilizasyon (IVF) gibi yardımcı üreme teknolojilerini düşünüyorsanız, sağlık uzmanınız, en iyi tedavi planını belirlemek için başlangıç değerlendirmesi olarak AMH testini önerebilir. 
  • Yumurtalık Fonksiyonunun İzlenmesi: Tıbbi durumlar veya tedavilerin yumurtalık fonksiyonunu etkileyebileceği durumlarda, AMH testi gerektiği gibi izlenmek üzere çeşitli zamanlarda yapılabilir. 

Belirli durumlarınıza ve testi neden yaptırmak istediğinize bağlı olarak AMH testi için en uygun zamanı belirlemek için bir sağlık profesyoneli, özellikle bir üreme uzmanı ile danışmanız önemlidir. Sonuçların zamanlaması ve yorumu konusunda size rehberlik ederek üreme sağlığınıza ilişkin bilinçli kararlar vermenize yardımcı olabilirler. 

Yumurta Rezervi Düşüklüğü Tedavisi Var mıdır?

Kadının yaşlanma gibi nedenlerle doğal olarak düşük olan yumurta rezervini önemli ölçüde artırabilecek özel bir tıbbi tedavi bulunmamaktadır. Bununla birlikte, bireyin belirli durumu ve hedeflerine bağlı olarak düşünülebilecek çeşitli seçenekler ve yaklaşımlar bulunmaktadır: 

  • Fertilite Koruma: Gelecekte çocuk sahibi olmak isteyen düşük yumurta rezervine sahip kadınlar, yumurta dondurma (oosit kriyoprezervasyon) gibi fertilite koruma yöntemlerini düşünebilirler. Bu, yumurtalarını daha genç ve potansiyel olarak daha iyi kalitede saklamalarına olanak tanır ve ilerleyen dönemde yardımcı üreme için kullanabilirler. 
  • In Vitro Fertilizasyon (IVF): Düşük yumurta rezervine sahip kadınlar için IVF hala bir seçenek olabilir. Yumurta miktarı sınırlı olabilir, ancak kalan yumurtaların kalitesi önemlidir. Düşük yumurta rezervine sahip bazı kadınlar IVF yoluyla başarılı bir şekilde gebe kalmışlardır. 
  • Donör Yumurtalar: Özellikle ciddi olarak azalmış yumurta rezervi veya düşük yumurta kalitesi durumlarında, genç ve sağlıklı bir donörden alınan donör yumurtalarının kullanılması, gebelik elde etmek için geçerli bir seçenek olabilir. 
  • Hormon Uyarımı: Düşük yumurta rezervine sahip bazı kadınlar, IVF'de hafif yumurtalık uyarımı protokollerine aday olabilirler. Bu, bir döngüde alınan yumurta sayısını arttırmaya yardımcı olabilir. 
  • Üreme Uzmanı ile Danışma: Düşük yumurta rezervine sahip bireylerin bir üreme uzmanı ile danışmaları son derece önemlidir. Uzmanlar, detaylı bir değerlendirme sağlayabilir, seçenekleri tartışabilir ve bireyin özgün durumuna uygun bir tedavi planı oluşturabilirler. 
  • Yaşam Tarzı ve Holistik Yaklaşımlar: Sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek, dengeli bir diyet, düzenli egzersiz ve stres azaltma gibi, genel üreme sağlığını destekleyebilir. Bazı bireyler, bu yöntemlerin etkililiği farklılık gösterebileceği halde holistik tedavileri veya alternatif terapileri keşfederler. 

Erken Menopoz Engellenebilir mi?

Erken menopoz, genellikle 40 yaşın altında menopoz anlamına gelir ve genetik ve hormonal faktörler tarafından temel olarak etkilenir. Tamamen engellenemez, ancak bireyler üreme sağlığını teşvik etmek ve erken menopozun başlangıcını ertelemek için adımlar atabilirler. Dengeli bir diyet ve düzenli egzersiz içeren sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek faydalı olabilir. Risk altındaki kişiler için yumurta dondurma gibi üreme koruma yöntemleri de bir seçenektir. Temeldeki tıbbi durumları yönetmek ve hormon replasman tedavisini bir sağlık profesyoneli ile görüşmek de başka seçenekler sunabilir.  

AMH düşüklüğü veya erken menopoz ile ilgili durumlarda sıkıntı yaşayan bireyler, bu konularda daha fazla bilgi almak için bir sağlık kuruluşuna başvurabilir.