Muammer Kökcüoğlu


Yakarak Neyi Yok Ediyorsun?

Dengesiz nüfus artışı, dengesiz tüketilen petrol, kömür ve türevleri, bilinçsiz tarımsal uygulamalar her geçen gün dünyanın doğal dengesini bozmakta. Bunun en açık belirtileri iklim değişiklikleri, çevre kirliği ve bunların sonucunda nedeni bilinmeyen birçok hastalıkların otaya çıkması. Bu saydıklarımız hepsi ayrı ayrı birer mevzu aslına bakarsanız.


Dengesiz nüfus artışı, dengesiz tüketilen petrol, kömür ve türevleri, bilinçsiz tarımsal uygulamalar her geçen gün dünyanın doğal dengesini bozmakta. Bunun en açık belirtileri iklim değişiklikleri, çevre kirliği ve bunların sonucunda nedeni bilinmeyen birçok hastalıkların otaya çıkması. Bu saydıklarımız hepsi ayrı ayrı birer mevzu aslına bakarsanız. Ama biz burada bu binlerin çokça konuşulan anız yakma meselesini ele alalım ne dersiz?

Şu günlerde hububat alanlarında hasat başlamasıyla şehrinizin dört bir yanından kara bulutlar yükseliyor ve itfaiye arozözlerinim siren sesleri dinmiyor. Çiftçilerimizin bilinçsizce yaktıkları anız alanlarında topraktan neleriniz kaybettiklerini bir bilseler.

-CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL-

Yasaklara uymayarak anız yakanlar hakkında 2872 sayılı Çevre Kanununun 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve Türk Ceza Kanununun 383 ve 526. maddesi uyarınca dekar başına 109,49 lira cezai işlem uygulanıyor. Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskûn mahallerde işlenmesi durumunda ise ceza beş kat artırılıyor. Ama bu ceza yeterli mi? Yeteri değil. Zira Atalarımız boş yere söylememiş: "Nush ile uslanmayanın hakkı tekrir, tekrir ile uslanmayanın hakkı kötektir" diye. Kanunlar ve kanunların getirdiği cezalar caydırıcı olmadığı süre suç işlemekten ve çevresini zarar vermekten maalesef kaçınmıyor insanlarımız.

Peki, anız yakmak dinen caiz mi?

Yeryüzü ve içerisindeki bütün varlıklar insan için var edilmiş ve kendisine emanet edilmiştir. Bu bağlamda bütün canlılar biz insanlara emanet edilmiştir. Aynı şekilde bu varlıkların her birisinin doğal dengenin korunması ve devamı için bir görevi vardır. Buna göre insanlara zararı olmayan, insanın ölümüne sebebiyet vermeyen doğadaki canlıları herhangi bir şekilde öldürmek veya telef etmek ya da ölümlerine sebebiyet vermek dinen caiz değildir.

Bundan dolayı  anız yakmak dinen uygun değildir. Çünkü  anız yakınca o anızın içerisinde karınca, böcek, haşarat gibi nice canlılar vardır. Bilerek veya bilmeyerek o canlıları yakmış, öldürmüş oluyoruz. Bir canlının hayatına son vermiş oluyoruz ki Allah o canlıları da bir görev ve denge için var etmiştir.  Anız yakmakla o dengeyi de bozmuş oluyoruz.

Bunun yanında anız yakmakla çevre de kirlenmekte ve olumsuz etkilenmektedir. Bundan dolayı da insanlar olumsuz etkilenmektedir. Buna göre hem insan hem de diğer canlılar olumsuz etkilendikleri için anız yakmak dinen caiz değil günahtır. 

Hülasa edecek olursak çiftçilerimiz geçim kaynakları olan topraklarına kendi elleri ile zarar vermemek ve kanunlar önünde suçlu duruma düşmemek ve de canlı katili olmamak için anızları yakmamaları gereklidir. Peki soralım yakarak neyi yok ediyorsun..