İngilizce olarak '’Platelet Rich Plasma'’nın baş harflerinin kısaltılmasıyla oluşan PRP işlemi kişinin kendi kanının kullanılmasıyla uygulanan bir çeşit tedavi işlemidir. Türkçeye trombosit bakımından zengin plazma olarak çevrilebilir. Bireyin kanından izole ve konsantre yöntemlerle plazmanın elde edilmesidir. Spor yaralanmalarından saç dökülmelerine kadar çok çeşitli durumlarda kullanılabilir. Enjekte edildiği takdirde iyileşmeyi tetiklediği düşünülür.
Kan; kırmızı kan hücresi, beyaz kan hücresi, trombosit ve plazma olarak 4 bileşeni kapsar.
Trombositler kan hücrelerinin en küçüğüdür. Şekil olarak küçük plaklara benzetilir. Bu hücreler kanın pıhtılaşmasından sorumludur bu nedenle kanamayı kontrol eder. Vücutta oluşan herhangi bi yara kan damarlarına sinyal gönderir ve bu sinyali alan trombositler bölgeye ulaşır. Aktif forma dönüşen bu yapı damarla temas kurarak yara iyileşene kadar burayı tıkamak için kümecikler oluşturur.
Araştırmacılar kan plazmasını ayırdıktan sonra konsantre ederek PRP üretirler. Bu işlemdeki ana hedef PRP’nin hasar içeren dokulara enjekte edilmesiyle vücudun sağlıklı ve yeni hücre oluşumunu tetiklemek ve iyileşmeye teşvik etmektir. PRP işlemi ünlü sporcular tarafından uygulanıyor olsa da henüz FDA (Gıda ve İlaç İdaresi) tarafından onaylanmamıştır.
Bazı yaygın olarak uygulanan PRP enjeksiyonları şunlardır:
Son yıllarda PRP’nin çeşitli alanlarda kullanılmaya başlanması bilim insanlarını tüp bebek yöntemindeki etkinliğini düşünmeye itmiştir. Konuyu araştırmak için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Tüp bebek yönteminde PRP uygulaması kişinin kendi kanından elde edilen trombosit enjeksiyonunun yumurtalıklara verilmesi ile yapılır. Bu uygulama ile yumurta kalitesini artırmak hedeflenir. Bunun yanı sıra uterus astarının kalınlığı ve endometrial reseptiviteyi (embriyonun tutunması için hazır olan tabaka) iyileştirmek de hedeflenir.
Tüp bebek tedavisi iki çeşittir. Klasik olarak da bilinen IVF yöntemi kadından alınan yumurta ve erkekten alınan sperm hücrelerinin laboratuvar ortamda döllenerek rahime yerleştirilmesi işlemidir. Bu uygulamada döllenme ihtimalini artırabilmek için kadından birden fazla yumurta alınır. Ancak kadınlarda ayda bir yumurta gelişir. Bu nedenle IVF yönteminde genellikle yumurtalığı uyaran ilaçlar kullanılarak birden fazla yumurta üretimi hedeflenir.
Tüp bebek yönteminde PRP uygulaması henüz klinik olarak resmi kurumlar tarafından onaylanmamış olsa da denenen hastalar üzerinde olumlu geri dönüşler bulunur. Ayrıca bu tedavi özellikle yumurtalık rezervini artırmak için uygulanan diğer yöntemlere yanıt vermeyen hastalar için umut verici olarak görülebilir.
Tüp bebek yöntemi doğal yollardan döllenmenin gerçekleşmediği, döllenme sonrasında embriyonun anne rahmine tutunamayıp art arda düşük yaşandığında veya ebeveynlerden herhangi birinde genetik bir hastalık olduğunda tercih edilebilir. Ancak tüp bebek uygulayan herkese PRP işlemi uygulanmayabilir.
PRP işlemi tüp bebek uygulamasında kullanılacak olan yumurta miktarı ve kalitesinin artması, bebeğin geliştiği bölge olan uterusun kalınlığının artması ve bebeğin tutunabilmesi gibi amaçlar doğrultusunda kullanılır. bu nedenle genetik hastalığın bebeğine geçmemesi için tüp bebek yöntemine başvuran bir hastada PRP işlemi uygulanmasına gerek yoktur. Bunun yanı sıra PRP ile ilgili yapılan çalışmalar sürse ve gelecek vaad edici yanıtlar alınsa da PRP yöntemi henüz FDA onaylı bir yöntem değildir. Bu nedenle önerilen ilk yöntemlerden olmayabilir. Ancak çeşitli medikal ve ilaç tedavileri denemiş, birden fazla IVF döngüsü geçirmiş olmasına rağmen hala yanıt alamayan ailelerde PRP uygulaması denenebilir. Farklı uygulamaları bulunsa da çoğunlukla kadından donör yumurta alınmadan önce denenir.
PRP işlemi çok farklı uygulamalarda tercih edilebilir. Örneğin bazen yara iyileşmesini hızlandırmak için kullanılırken bazen saç dökülmesini azaltmak için kullanılabilir. Uygulamaların hepsinde PRP’nin elde edilme yöntemi benzer olsa da uygulandığı bölgeye göre etkileri farklılık gösterebilir. PRP elde edilme sürecinde sırasıyla şunlar gerçekleştirilir:
PRP uygulaması amacına göre 2 farklı şekilde uygulanabilir.
Yumurta Miktarı ve Kalitesi için PRP
Bu işlemde amaç yumurtanın kalitesini iyileştirmek ve sayısını artırmaktır. Bu yöntem 2 farklı prosedür ile uygulanabilir.
Rahim İçi Büyümesi ve Endometriyal Alıcılık için PRP (PRP Rahim İçi Yıkama)
Bu işlemde amaç rahim iç yüzeyindeki endometrium tabakasını artırarak embriyonun rahime tutunabilmesini sağlamaktır. Bu işlem embriyonun rahim içerisine transfer edilmesinden 48 saat kadar önce gerçekleştirilir. İşlem sırasında 3-5 ml kadar PRP kullanılır. Bu sıvı kateter yardımı ile rahim içerisine verilir. İşlem bu alanda çalışan bir endokrinolog tarafından gerçekleştirilir. İşlem rahim astarını geliştirmek için yapılıyor ise ilk kontrolden sonra direkt olarak PRP yapılır. Sonrasında takip edilerek yetersiz görüldüğü durumlardan işlem tekrarlanır. İşlem tekrarlanmadan önce 72 saat geçmesi beklenir.
Tüp bebekte PRP uygulamasının birden fazla yöntemi vardır. PRP’nin hangi amaçla uygulandığına bağlı olarak uygulanma yöntemleri de değişiklik gösterir. Bu durum PRP’nin uygulanma zamanını da etkiler. Örneğin yumurta kalitesini artırmak için PRP yaptıran bir hastaya donör alınmadan iki ya da üç ay kadar önce işlem yapılırken endometrium tabakasının gelişimini desteklemek için PRP uygulanacak hastaya embriyo transfer edilmeden 48 saat önce uygulanır.
PRP uygulaması kısırlık tedavisinde yeni yeni kullanılmaya başlayan bir uygulamadır ve etkileri henüz bilimsel olarak kabul edilmemiştir. Ancak başarılı bir hamilelik yaşamakta zorluk yaşayan hastalardaki başarısı gelecek için umut vaad eden bir yöntem olarak görülmesine neden olur. PRP uygulaması genel olarak büyümeyi teşvik ettiği için işlemden sonra uzun bir dinlenme sürecine ihtiyaç duymazsınız. PRP uygulaması sonrasında takip tüp bebek yöntemi ile benzerlik gösterir. Doktorunuz veya ekibindeki bir sağlık uzmanı sizi dikkat etmeniz gerekenler veya randevu sıklığı ile ilgili bilgilendirecektir.