Prof. Dr. Bekir Sami UYANIK

Tarih: 11.12.2017 12:14

Soğuk havalarda zehirlenmeye karşı önlem alalım!

Facebook Twitter Linked-in

Soğuklarla birlikte maalesef, soba zehirlenmeleri olarak bilinen karbonmonoksit zehirlenmesi, can yakıyor, ölüme yola açabiliyor.

Renksiz, kokusuz , öldürücü bir gaz olan, karbon(C) ve oksijenden(O) oluşan karbonmonoksit(CO) doğalgazda bulunmuyor. Ancak yanlış havalandırma, arızalı kombi ve benzeri gazlı ısıtıcılar karbonmonoksit yayabiliyor. 

Ayrıca, kamyon ve otomobil gibi araçlar başta olmak üzere, soba, ızgara, şömine ya da fırınlarda her türlü yakıtın yanmasıyla ortaya çıkan dumanda da karbonmonoksit bulunmaktadır. Soluduğumuz havayla kana geçerek, oksijenin taşındığı hemoglobine sımsıkı olarak, çok kolay yapıştığından, akciğerden vücuttaki bütün dokulara oksijen taşınamaz hale gelir. Özellikle beyin ve kalp gibi oksijene çok yüksek oranda ihtiyaç duyan hayati organlarımız ağır derecede zarar görür. Beyin dokusunda iltihabi değişiklikler, ödem ve nekroz alanlarına neden olur. Karbonmonoksit, kalbin kasılmasını sağlayan, oksijen depo edebilen kasta bulunan miyoglobin adı verilen proteine de bağlanarak, hipoksi dediğimiz oksijen yetersizliğine, sonuçta kalp-solunum yetmezliğine ve kalp krizine yol açar. 

Herkes karbonmonoksit zehirlenmesi riski altındadır. Bebekler, yaşlılar, kronik kalp ve akciğer hastalığı olanlar daha çok etkilenir, daha çok zarar görürler.

Karbonmonoksit zehirlenmesinin belirtileri?

Karbonmonoksit zehirlenmesinin en yaygın belirtileri baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, bulantı, kusma, göğüs ağrısıdır. Zehirlenme belirtileri grip benzeri hastalıklarla karıştırılabileceği gibi; aşırı alkol alımı sonrası ve uyku sırasında gelişen karbonmonoksit zehirlenmeleri de ölüme yol açabilir. Bu nedenle bu belirtilerden herhangi biri görüldüğünde, paniğe neden olmadan yapacağımıuz çok önemli şeyler vardır.

Hastanın durumunda herhangi bir düzelme söz konusu değilse ve ağır bir zehirlenme söz konusuysa, kalp-dolaşım sistemi ve nörolojik bozuklukları fazla olduğundan, yaklaşık 4 saatlik %100 oksijen tedavisine rağmen düzelmezse, hiperbarik oksijen tedavisi yapılır. Hiperbarik Oksijen Tedavisi (HBOT), tümüyle basınç odasına giren hastaya, yüksek basınçlarda (genellikle 2-3 atmosfer), maske veya özel başlıklarla aralıklı olarak %100 oksijen solutularak uygulanan bir tedavidir. Basınçlı hiperbarik oksijenli hava ile, hasar görmüş hipoksik hücrelere oksijen sağlanır. Böylece hemoglobine çok sıkı olarak bağlanmış karbon monoksit molekülünden kurtulmak mümkün olabilir.

Zehirlenme sonrası yapılan ilk yardım ve acil müdahalelerden kısa süre sonra yapılan uygun tedavilerle, canlar kurtarıldığı gibi, ciddi beyin ve diğer organ hasarlarının önüne geçmiş oluruz.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —