Bonzainin, doğal, bitkisel bir ürün olarak düşünülmesi, fakat kimyasal içeriği ve toksik etkileri ile ilgili bilgi sahibi olunmayışı, ilk denemede etkili olabilmektedir.
Bonsai, bon (tabak), sai (ağaç) kelimelerinden oluşmuş, tabak üzerindeki, minyatür ağaçları verilen isimdir. Türkçeye bonzai olarak geçen, zamanımızın en tehlikeli uyuşturucuları arasındadır.
Çok az miktar etken maddeden, çok yüksek miktarlarda üretilmesinden dolayı, diğer uyuşturucular içinde bonzai, hem verdiği zarar, hem de mücadelede daha ön plana çıkmıştır.
Dünyada, spice, bonzai citrus, K2, Jamaican, smoke adları ile de bilinen bonzai, bazı kurutulmuş bitki yapraklarına emdirilmesi yanında, sıvı ve toz şeklinde ambalajlanarak ve herbal ürün adlarıyla, sağlığa zararlı olmadığı algısı oluşturulmaya çalışılarak piyasaya sürülen, esrara benzer etkilere neden olan, metabolizmamızı tamamen tahrip eden bir uyuşturucudur.
Yapılan analizler sonucunda, Bonzai içindeki aktif etken maddenin, sentetik kannabinoidler (sentetik esrar)denilen, esrar ve eroine göre çok daha tehlikeli ve yan etkisi olan, fakat daha ucuz ve kolay ulaşılabilen, beyin hücrelerinde kısa sürede hasara yol açan, şizofreniye benzer bir durum ortaya çıkaran, ani kalp durmalarına neden olan bir çok kimyasal maddeden oluştuğu görülmüştür.
Solunum yoluyla (burundan çekilerek) alındığında, akciğerlerden anında emilerek kana karışarak, beyin gibi diğer organlara da yayılır ve etkileri dakikalar içinde görülmeye başlar. Ağızdan alındığında, sindirim sisteminden emilmesi, karaciğerdeki metabolik aktiviteye bağlı olarak etkileri geç başlar. Bonzainin alındıktan sonra vücuttaki etki süresi, içindeki etken maddelerin çeşidine ve dozajlarına göre değişmekte, saatlerce sürebilmektedir.
İlk kullanımda bile özellikle alkol ile birlikte, halüsinasyon, panik atak, kusma, aşırı heyecan ve göz bebeklerinin şişmesi gibi belirtilerle başlayan, çok ciddi durumlara yol açarak perişan olan, ölüm tribine giren, yasa dışı olduğundan hastaneye de gidemeyen çok sayıda insan, büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalmakta, bazen ölümle sonuçlanmaktadır.
Sürekli kullanımda ise, artık felç olduğunu, delirdiğini hissettirir, halüsinasyonlarla gerçek yaşamdan koparır, çok kötü hezeyanlara yol açar.
Laboratuvar testleri ile Bonzai kullanıldığı tesbit edilebilir mi?
Diğer yasadışı ilaçlar gibi, Bonzai de, laboratuvar testleriyle, genellikle idrarda, ayrıca kan, tükürük, saç ve terde belirlenebilmektedir. Çoğunlukla, kolay ve hızlı sonuçlanan, tarama veya bir başlangıç testi olarak, önceden belirli olan bir eşik değere göre, negatif ve pozitif test sonucu veren idrar testleri kullanılmaktadır. Ancak, daha sonra bu test sonuçları yorumlanarak, biraz uzun sürmekle birlikte, çok daha hassas ve spesifik doğrulama testi ile teyit edilmektedir.
Bonzai vücutta ne gibi etkiler yapar?
Kullanılan bonzai ürünün içindeki, sentetik kannabinoidlerin miktarı ve sayısı, üründen ürüne değişik olduğundan dolayı, belirtileri ve etkileri, kişiye göre farklı olabilmektedir.
- Merkezi sinir sistemiyle ilgili olarak, baş dönmesi, anksiyete, irritasyon, ajitasyon, halüsinasyon, psikoz, hafıza kaybı, duygu ve düşünce bozukluğu, oryantasyon bozukluğu, görme ve işitme ile ilgili algıda bozukluklar, geçici felç durumu, bilinç kaybı, ağrılı uyaranlara duyarsızlık, nöbetler, koma.
- Çarpıntılar, ritm bozuklukları, kalp atışlarının artması ( nabız yükselmesi), kan basıncında(tansiyonda) hızlı düşme, şok, kalp krizi, ölüm gibi ciddi kalple ilgili etkiler.
- Akciğerlerle ilgili olarak, nefes darlığı, zor nefes alma, öksürük, bronkospazm, göğüs ağrıları, hipoksi.
- Ağız kuruluğu, bulantı ve kusma, yutma güçlüğü, karın ağrıları ve kanamalar gibi mide bağırsak etkileri
- Hareket bozuklukları, kaslarda ağrı, sertlik, kramplar,
- Kan şekeri düşüklüğü(hipoglisemi), açlık hissi, iştah bozuklukları, sıvı kaybı (dehidrasyon), elektrolit bozuklukları, vücut ısısının yükselmesi(hipertermi), aşırı terleme gibi metabolik bozukluklar.
Uyuşturucu mücadelesi.
Yapılan operasyonlarda her yıl çok büyük miktarlarda esrar, eroin, kokain, bonzai, metamfetamin, kenevir, sentetik uyuşturucu tablet ele geçirilmektedir.
Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM), bağımlılık yapıcı madde ve madde bağımlılığı konusunda veri toplama, analiz ve bu veri ve analizler neticesinde mücadele stratejileri ve eylem planları hazırlamak üzere, 2002 yılında, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığına (KOM) bağlı olarak kurulmuştur.
Türkiyede olduğu gibi, dünyada da, uyuşturucu madde kullanım sorununu, sadece kriminal bir olgu olarak değil, bir halk sağlığı sorunu olarak ele alınmakta, bilimsel temelli ve kanıta dayalı halk sağlığı politikalarının geliştirilmeye çalışılmaktadır.
Kimler daha risk altındadır?
Diğer uyuşturucularda olduğu gibi, büyüme yaşları, ergenlikteki, fizyoloji ve psikososyal değişiklikler, arkadaş ortamları ve eğitim sistemindeki belirsizlikler ve sınav stresleri dolayısıyla 15-30 yaş grubu, uyuşturucu tacirlerin ve aracılarının tercih ettiği Bonzai risk grubunu oluşturmaktadır.
Ne gibi önlemler alınmalıdır?
Uluslararası ve ulusal olarak sentetik esrarların hepsi (kannabinoidlerin) yasadışı olarak kabul edilmeli, ülkeye girişi, dağıtılması, kullanılmasıyla ilgili planlı ve ciddi önlemler alınmalıdır.
Ailelere yönelik bilgilendirme, eğitim ve yol gösterici açıklamalar yapılmalıdır. Özellikle anne ve babalar, çocuklarıyla ve okul yöneticileri, öğretmenlerle olan her türlü iletişime daha da özen göstermelidir.