25 Eylül de Türk düşmanı Mesut Barzani Kerkük´üde içine alacak şekilde sözde referandum yapmıştır.Peki bizler Kerkük ve Erbil şehirleri hakkında ne gibi bilgiye sahibiz. Bu haftaki yazımı Türk şehri olan Kerkük ve Erbil´e ayırdım.
Türkiye´nin eski "Musul Vilayeti"ne, yani Kuzey Irak´a bakışında çok önemli bir pay taşıyan bölge gerçeklerinin başında, kuşkusuz buradaki Türkmen soydaşlarımız gelmektedir. Sayıları 2 milyonu aşan, buna karşı geçmişteki Irak rejimleri tarafından çoğu zaman yok sayılan ve asimile edilmek istenen, uluslararası topluluk tarafından da garip bir şekilde gözardı edilen Türkmenlerin güvenliği, huzuru ve refahı, Türkiye açısından hem ahlaki hem de politik bir sorumluluktur.
Bin yılı aşkın bir süredir Irak´ta yaşayan Türkmenler köklü bir geçmişe sahiptir. Osmanlılar döneminde yönetimde oldukça etkili olan Türkmenler, Irak halkının eğitimli ve aydın bir bölümünü oluşturmaktadır.
Türkmenlerin dağlık ve ova bölgeleri arasındaki coğrafi konumları, yaşadıkları bölgelerin çoğunlukla Kürt bölgeleri ile içiçe olması, bir yandan petrol zengini olan Kerkük´teki nüfus ağırlıkları ve diğer yandan da Kerkük´ün ulaşım açısından stratejik bir konuma sahip olması, Türkmenlerin siyasi istikrarı sağlamak için politik denklemlerde dengeleyici bir unsur olmalarını sağlayabilir.
Türkmenler Orta Asya´dan gelen bir Türk kavmidir. Türkmen adını MS 11. yüzyıldan bu yana kullanmışlardır. Önce Farsça olan "Türkmanend" kelimesi zaman içinde "Türkmen"e dönüşmüştür. Bu şekliyle de Fars tarihçisi olan Kalgırdizi´nin kitabında yer almıştır. Ayrıca Abu El-Fazıl El-Behkıy, "Oğuz" anlamına gelen Türk ifadesini tüm yazılarında kullanmıştır.
Erbil şehri Türkmenlerin eski yerleşim merkezlerinden biridir. Irak´ın kuzeyinde bulunan Erbil, kuzeyden Türkiye ve doğudan da İran ile sınırlıdır. Erbil şehri altın çağını 1190-1223 yılları arasında Sultan Muzafferettin Kukebri döneminde yaşamıştır. 1438 yılında da Türkmenlerin kurduğu Karakoyunlu Devleti´nin yönetimine girmiştir. Türkmenler sayı olarak Erbil´de çoğunlukta olmalarına rağmen şehrin etrafındaki Kürt köylerinden göçler nedeniyle zamanla ikinci duruma düşmüşlerdir.Erbil şehri, Kerkük ,Halep ,Musul gibi bir Türk şehridir. Türkmenlerin yoğun yerleşim merkezlerinden biridir. Erbil şehri altın çağını Erbil Atabeği´nin Türk hükümdarı Muzafferüddin Gökbörü (Mavi Kurt) döneminde yaşamıştır. 1438 yılında da Türkmenlerin kurduğu Karakoyunlu Devletinin yönetimine girmiştir. Erbil, Aşağı ve Yukarı Zab suları arasında kurulmuştur. Musul, Altunköprü, Bağdat-Basra yollarının kavşak noktasında bulunan şehir, Irak Selçukluları idaresinden sonra 1144 tarihinden itibaren Beytekin hanedanından Küçük Ali´nin ve Erbil Atabeklerinin başkenti olmuştur.
Muzafferüddin Gökbörü devrinde (1136-1190) imar edilen Erbil, iki kısımda gelişmiştir. Aşağı Erbil nehir kenarında, geniş bir vadide yayılırken, Yukarı Erbil tepe üzerinde kale içine sıkışıp kalmıştır. Erbil´in merkezinde olan kale, üç mahalleden oluşmaktadır. Doğuda Saray, güney batıda Tophane ve Kuzeyde Tekye (Tekke) Mahalleleridir. Kalenin surları, eski kalıntıları üzerine Gökbörü tarafından yeniden yaptırılmıştır. Gökbörü´nün evladı olmadığından, vasiyeti üzerine Abbasi halifesine kalan Erbil, Moğol istilasından sonra uzun müddet karışık ve sıkıntılı dönemler yaşamıştır. 1731´de, Nadir Şah´a karşı uzun süre dayanan kale, şehrin düşmesinden sonra harabe haline gelmiş, 1849´da esaslı bir şekilde tamir edilmiştir. Erbil, Osmanlı döneminde, 19. yy. başlarına kadar Bağdat´a bağlı bir kaza merkezi olarak idare edilmiştir.
KERKÜK KAN AĞLARKEN
ABD´nin Irak´ı işgal etmesinden bu yana, zaten Kerkük hedef kent haline gelmişti. Türk düşmanları Kerkük´ün yapısını değiştirmiş,Barzani´nin sinsice çalışmaları sonucu Kerkük´e 700 bin Kürt´ün yerleştirildiği de biliniyor.Türkmen kenti Kerkük tarihsel olarak bir Türk kentidir. Osmanlı Irak´tan çekildikten sonra kademeli olarak şehirdeki Türk nüfus doğrudan ve dolaylı baskılarla azaltıldı. Sadece Saddam döneminde 80 bin kadar Türkmen diğer şehirlere sürgün edildi. ABD´nin 2003 yılındaki müdahalesi Türkmenler için adeta bir kâbus oldu! Türkmenleri yok saymak için ABD şeytanla yarışa girdi. Sınırları içindeki petrol yatakları Kerkük´ü her aktör için bir cazibe merkezi yapıyor.
Bu son oldubitti, Kerkükün altın tepside sunulması anlamını taşımakta Kerkükün gerçekte bir Türkmen kenti olması, zengin petrol sahalarına sahip olması, farklı etni site ve mezhepleri dolayısıyla kimsenin vazgeçemeyeceği stratejik bir konuma sahip bir şehir Lozan, Misak-ı Milli ve Irakın toprak bütünlüğü söz konusu olduğunda Kerkük, doğrudan Türkiyenin günlük siyaseti içinde gündem olabilen bir şehir Bu bağlamda Irakın en önemli etnik unsurlarından olan Türkmenlerin hâlihazırda ortada bırakılmış veya kaderlerine terkedilmiş bir pozisyonda olmaları, yakın gelecekte yeni sorunların başlangıcı olarak görmek gerekiyor. Muhtemel bir Kerkük referandumunda Kürtlerin lehine bir sonucun çıkması sürpriz .
Muhtemel bir Kürt devleti ancak ekonomik kaynaklara sahip olursa ayakta durabilir.
Dost ve düşman bilmelidir ki, Türkmen şehri Erbil Irak Türklerinin Kalesidir ve ata yurdudur. Türkmenler yerinden, yurdundan, toprağından ve haklarından asla vazgeçmeyecek, kimseye de boyun eğmeyecektir. Saygılarımla.