GELECEK KORKUSU
Hayat su gibi akıp gidiyor...
Halk arasında böyle bir söz, deyim vardır.
Bunu genelde, sağlığı, huzuru olan ve geride kalanlar için kaygıları olmayanlar mı söyler! Benden sonrada döner gider devran diye düşünür onlar belki de!
Ben birçok alanda çalıştım. Son 18 yıldır öyle bir işin içine girdim ki; bu benim işim, bu benim yaşam biçimim oldu. Bir bilinç, duyarlılık, sorumluluk, özveri, emek ile yapılabilen bu iş bizim ailece işimiz oldu.
Bugün size, "Özel Gereksinimli Çocukların Eğitimi" ile ilgili bu işe başladığım günden bu yana tanıdığım aileler ve yavrularımızın yaşadığı zorluklardan, acılardan, gelecek kaygılarından söz etmek istiyorum.
Aslında toplum olarak bu konuya hiç yabancı değiliz. Bir yakınımız, tanıdığımız, komşumuz var mutlaka. Ama yakın zamana kadar ailenin içinde izole edilmiş bir şekilde yaşayıp gidiyorlardı onlar.
Bu konuda eğitim kurumlarının açılması, ücretini devletin karşılaması, aileler ve çocuklar için iyi oldu. Eğitim alan, tedavi gören ve sosyalleşen çocuklar için her şey çok değişti. Yeni bir yaşamın kapıları açıldı.
Bugün size işe başladığım ilk günden bu yana tanıdığım canlardan söz edeceğim.
S.Y. Yaşamı tekerlekli sandalye ve yatağı arasında sürüp giden bir candı. Onu iyi havalarda tekerlekli sandalyesi ile kapının önüne çıkarıyordu ailesi. Ben kurumun Müdürü olarak mahalleri geziyorum. Onu bazen kapılarının önünde görüyordum.
Bir gün kapılarının önünde durdum. Ayşe Hanım ile selamladım S.Y'yi. “Eğitim ve tedavi için bizim kurumumuza gelmek ister misin?” dediğimde; çok sevindi. Sanki bizi bekliyormuş. İçeri buyur etti bizi. Sayanın altında komşuları ile oturuyordu annesi. Kolay olmadı kabul etmeleri.
S.Y. eğitim almaya başladı. Ellerini yeterince kullanamıyordu. Hayri Hocam okumayı öğretti kısa zamanda.
Telefonda mesaj yazmaya çalışıyordu.
Fark ettim,
Bilgisayarda yazmayı da geliştirebileceğini düşündüm.
Düşüncemi ziyarete gelen K. Sertel OTCU Kaymakamımız ile paylaştım.
S.Y'nin bir Leptop'u da oldu. Okumanın yanında yazmayı da ilerletti. Benim yazdığım Şiirleri özel günlerde, o okuyordu. Her etkinliğin onur konuğu oluyordu. Öğretmenlerimizin, yakınlarının düğünlerinde en önde o vardı. Giyimi, özgüveni, yaşam sevinci ile...
Bu yaştan sonra eğitim alıp ne öğrenecek!
Diyen ailesinin yardımları, katkıları ve Özel Eğitim sayesinde geldi S.Y. buralara.
S.B'de aynı kaderi paylaşan bir canımız. Onunla tanışmamız da bir şans. Öğretmenimiz, Müdür yardımcımız Hatice Hocamızın arkadaşı olan ablası sayesinde oldu. Evlerine ziyarete gittik...
Biz içeri girince emekleyerek gidip TV'nin kumandasını alıp sesini kıstı. Onunla ilgili bir konu için geldiğimizi anladı sanki. Ellerini kullanarak ev içinde hareket edebiliyordu. Ailesinin ilgisi sayesinde oldukça iyi durumda. Ama o odaya, bahçede tekerlekli sandalyeye mahkumdu S.B. arkadaşı S.Y. gibi.
Aile eğitim almasını isteyince, planlamasını yaptık ve eğitime başladık yine o yıllarda. Anne, babasının desteği ile çok yol kat etti. İnanılmaz bir sevgi ve bağ var aramızda. Kuruma geldiklerinde onları selamlar, giderken uğurlarım ben. Benim can kızlarım onlar.
Ailelerinin en büyük korkuları, kaygıları güçleri yetmediğinde ve ölümlerinden sonra bu canlar ne olacak?
Kim bakacak? Sosyal Devlet bu işin neresinde olacak?
Bu kaygıları onları gece gündüz huzursuz ediyor. O canlarda bu gerçeği görüyorlar.
Ben onların adına soruyorum: Sosyal Devlet ve Sosyal Belediye bu işin neresinde olmalı ve olacak?
Ben bunca yılın deneyimi ve Sosyoloji eğitimi almış biri olarak bu konuda projeler üretiyor olduğumun bilinmesini isterim.
İnsan olmanın, bu can alıcı konulara ne kadar duyarlı olmamız ile de yakından ilgili olduğunu unutmamalıyız biz asla...
YAŞAMAK BU MU?
Yaşadığımız bu günde
Sanki boşlukta gibiyiz biz
Sevincimizi, Umudumuzu kaybettik
Soyulmuş, bir başımıza kalmış gibiyiz!
Bir boşluktayım sanki
Hayallerim, geleceğim çalındı
Ülkemizin temelleri sökülüp yok ediliyor
Bu kindarlık, gözü dönmüşlük neden, kime?
Uyan hey halkım uyan
Bu yılgınlık, Umutsuzluk yakışmıyor bize
Atatürk'ün ilkeleri ile Cumhuriyet’e sarılalım
Birlikte direnelim, birlikte güzel günlere yürüyelim, güzel günlere birlikte...