Mustafa Ali ÖZTÜRK


EDEBİYAT İYİLEŞTİRİR

EDEBİYAT İYİLEŞTİRİR


EDEBİYAT İYİLEŞTİRİR

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Manisa Şubesinin her ayın ilk perşembe günü düzenlediği Manisa İrfan Meclisi Edebiyat Sohbetlerinde bu ayın programında “Edebiyatın İyileştirici Gücü” konusu ele alındı. Konuşmacılar Doç. Dr. Betül İzmirli ve Doç. Dr. Mehmet Gedizli Edebiyatın İyileştirici Gücü başlığı altında konuşmalarını yaptılar. Son derece yararlı geçen program sonunda edindiğimiz bilgiler yanında bizlere bu konu üzerine düşünme, sorgulama ve sorgulamalar sonucunda farklı düşünceler üretme fırsatı da doğdu. 

Gerçekten edebiyat iyileştirir mi? Edebiyatın böyle bir gücü var mı? Şüphesiz bu soruların cevabı evettir. Çünkü edebiyat ruha dokunma, zihne ilham verme ve bedeni iyileştirme gücüne sahiptir. Edebi eserlerin zihinsel ve duygusal sağlığımız üzerinde derin ve oldukça olumlu etkileri bilimsel bir gerçekliktir. 

Edebiyat, insana günlük hayatın klasik endişelerinden uzaklaşmasına olanak sağlarken var olan sorunların çözümünde de geniş bir perspektiften bakabilme ve sorunu en kısa yoldan çözebilme yeteneği kazandırır. Edebi okuma, insanın yaratıcılığını ve hayal gücünü geliştirirken onu farklı hikayelere, kültürlere ve fikirlere açarak ufkunu genişletebilir ve dünyaya dair telakkisini genişletir. Bu genişleme problemlerin çözümünde insana önemli ölçüde kolaylıklar sağlar. 

Edebiyatın iyileştirici gücü aslında okuyucularıyla duygusal düzeyde derin bağlantılar kurma yeteneğinde yatmaktadır. Bir kitap ya da şiir okuduğunda insan kendini anlatının büyüsüne kaptırır, karakterlerin deneyimleri ve duygularıyla bağlantı kurar. Bu bağlantı, insanın kendi duygularını ve deneyimlerini zihninde daha iyi işlemesine ve daha doğru bir biçimde anlamlandırmasına yardımcı olur. Ayrıca, edebiyat günlük yaşamın stresinden bir tür kaçış sağlayabilir. Okuyucuların kendilerini başka dünyalara taşımalarına ve farklı gerçeklikleri deneyimlemelerine olanak tanır. Zihni de ruhu da olumlu yönden etkileyen ve destekleyen bu durum özellikle zihinsel ve ruhsal sağlık sorunları yaşayan, yaşama olasılığı olan ve ayrıca kronik ağrılarla uğraşan kişiler için sorunlarını azaltmada çok yaralı hale gelebilir.

Edebi eserler, okuyucuların dünyayı değişik açılardan deneyimleyebilmelerine ve başkalarının deneyimlerini anlamalarına olanak tanıyarak bir bağlantı ve empati duygusu sunabilir. Günümüzde yaşanan birçok sorunun temelinde yatan empati yoksunluğunu da göz önüne alırsak edebiyat birçok sorunu kökünden çözer. Empatik düşünebilen toplumların mutluluk seviyesi her zaman üst seviyededir. Mutlu bir toplumun bireyleri de mutludur ayrıca daha az sorunlar karşı karşıya demektir.

Edebiyatın iyileştirici gücü zihinsel ve duygusal sağlığımızla sınırlı değildir. Araştırmalar okumanın fiziksel faydalarının da olabileceğini göstermiştir. Örneğin stres seviyelerini azaltabilir, beyin fonksiyonlarını iyileştirebilir ve hatta bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Sonuç olarak insanlar arası iletişim becerilerini geliştirebilen, okuyanın kelime dağarcığını genişletip kendini sorunsuzca ifade ederken karşısındakini ne kusursuz bir şeklide anlayabilme imkânı sunan ve olumlu eleştirel düşünme yeteneklerini inkişaf ettiren edebiyat gerçekten güçlü bir iyileştirici güce sahiptir. Yazımı sosyal medyada beğenerek okuduğum, üzerine düşündüğüm şu güzel tavsiye ile bitiriyorum: “Eğer fazla düşünüyorsan, yaz! Yeterince düşünmüyorsan, oku...”