Ünlü sanatçı Yıldız Tilbe gazetemize yaptığı açıklamada,”Ben Anadolu kadınıyım. Örf ve ananelerimize uygun mütevazi bir yaşantım var. Mesleğimin gereğini de sahnede yerine getiririm. Yurt dışına açılmak istemiyorum. Ülkemizin her yöresi çok güzel. Ve ben Osmanlı sazları hariç Türk sazlarının tamamını kulladım. Bugüne kadar turneye çıkmadım. Artık günümüzde turne diye bir deyim kalmadı. Festivaller adı altında halk konserleri yapılıyor. Bu festivalleri de belediyeler düzenliyor. Teklif gelirse Manisa ve yöresinde halk konserlerine seve seve gelirim. Günümüzde sanat adına söyleyecek olursak her şey zorlaşıyor. Yeni sanatçılar için daha da zorlaşıyor. Allah yardımcımız olsun. Davulun sesi uzaktan güzel geliyor. Ama iş göründüğü gibi değil. Her mesleğin bir zorluğu var. Ben kendimi bu alanda ortada görüyorum.Bana sen niye Kürtçe şarkı söylemiyorsun diyorlar. Ben Kürtçe bilmiyorum.Türkçe konuştuğum için şarkılarımı da Türkçe söylüyorum” dedi.
“AŞKIN ACISINI VE SEVİNCİNİ BİLİYORUM”
Tilbe, 'aşık mısın' sorusuna ”Evet aşığım, insanlara, doğaya aşığım. İnsan ve doğa sevgisi bir insanda yoksa mutlu olamaz. Mutlu ve huzurlu olmak içinde sağlıklı olmalısın. Ben her şeyin başı sağlıktır diyorum. Bendeki bu doğa ve insan sevgisi güzel besteler yapmamı sağlıyor. Çünkü aşkın acısını ve sevincini biliyorum ve tarifini de 1994 yılında Delikanlım, 1995 yılında Dillere Destan, 1996 yılında Aşperest, 1998 yılında Salla Gitsin Dertleri, 2001 yılında Gülüm, 2002 yılında Haberi Olsun, 2003 yılında Yürü, 2004 yılında Yıldız’dan Türküler, Sevdiğime Hiç Pişman Olmadım, 2005 yılında Papatya Baharı ismini verdiğim albümlerimde anlattım” dedi. İHA
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —