Son yıllarda kalp sağlığını sadece yağ kullanımına indirgemenin inandırıcılığını kaybettiğini söyleyen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Güleç, 29 Eylül Dünya Kalp Günü sebebiyle yaptığı açıklamada, dozunda tüketilen hiçbir yiyeceğin kalbin düşmanı olamayacağına dikkat çekti. Önerilen miktarlarda tüketildiğinde yağların hiçbir sakıncası olmadığını ifade eden Prof. Dr. Sadi Güleç, ?Biz doktorlar yıllardır hastalarımıza dudak tiryakiliği şeklinde, yağsız ye, katı yağ kullanma demiş durmuşuz. Sonuçta; Türk halkı Avrupa´da kalp damar hastalığının en genç yaşta görüldüğü ülke olurken, şişmanlıkta da dünyada iddialı hale geldi. Hiç yağ yemeden beslenen bir insanın güzel ve sağlıklı olmasını bırakın, yaşaması bile mümkün değil? dedi.
Toplam enerjinin yüzde 30´u yağlardan gelmeli
Prof. Dr. Güleç, önerilen miktarlara sadık kalınan yağ tüketiminin kalp sağlığını tehdit etmediğini söyledi. Prof. Dr. Güleç, sağlıklı beslenmede yağlarla ilgili olarak şu bilgileri aktardı:
?Toplam enerjinin yüzde 30´unun yağlardan alınması gerekir. Bunu yaparken tek bir yağ türünü kullanmaktansa doymuş, tekli ve çoklu doymamış yağ asitlerini uygun oranlarda harmanlamak en doğrusu olacaktır. Açıkçası bir kalp doktoru olarak yeşil taze fasulye, barbunya, pırasa gibi yemekleri zeytinyağlı olarak seven, hafta sonu kahvaltıda yumurtasını tereyağında yapan, pilav ve makarnada margarin kullanan biriyim. Hastalarıma da farklı bir öneride bulunmuyorum.?