Ateşsacan, Yaşadığımız duygusal travmalar bedenimizi değiştirir. Doğal olarak herkesin şişmanlığı da kendine özgüdür. Peki siz, kendi şişmanlık nedeninizi öğrenip , bunu çözmek ister misiniz? Kilo verip tekrar geri alıyorum. Zor kilo veriyorum. Belli bir kilodan sonra kilo veremiyorum. Çok az yesem de bir türlü zayıflayamıyorum. Metabolizmam yavaş, ne yapsam olmuyor. Kalçalarım çok geniş, her şeyi denedim olmuyor diyorsanız önemli olan kolay ve kalıcı vermek. Sağlıklı beslenip, bolca sıvı tüketirken, egzersiz yapmak ve en önemlisi de, işin püf noktası aslında bilinçaltını zayıflatmak. dedi.
Kilo etrafınızda bir duvar gibidir diyen Dr. Gönül Ateşsaçan, şöyle konuştu:
Duvarda neler var, bir bakalım isterseniz: Utanç, öfke ,kızgınlık, küçümseme, haksızlık, kurban olma , baskı, değersizlik? Peki sizdeki hangisi? Düşünün bakalım ne zamandan beri kilolusunuz, şişmansınız? Hep böyle kilolu muydunuz? Doğumdan sonra? Ergenlikten sonra? İşinizi değiştirdikten sonra? Çocukluktan bu yana? Menopozdan bu yana? İşten ayrıldıktan sonra? Sevgiliniz sizi aldattıktan sonra? Eşinizden ayrılınca ? Anne babanız ayrıldıktan sonra? Zamanını hatırlamıyorsunuz. Gereğinden fazla ve sağlıksız beslenirken bedeninize korku yayılır; sağlıklı ve dengeli beslenirken bedeninize sevgi hakim olur. Kilo vermek sorun değil , ancak geri almak çok hızlı ve kolay oluyor diyorsanız; unutmayın ki önceki diyetlerde , korkunun yerine sevgi geçememiş demektir. Sadece diyet yapmışsınız! Sevgi bedene hakimse kilo verdikten sonra tekrar kilo almazsınız, bedeninizle ilişkiniz bozulmaz ve kilonuzu geri almazsınız. Ne yazık ki Diyet=Kilo almaktır. Kısıtlamalar, olumsuzluklar bilinçaltı tarafından algılanmaz. Olumsuzu bilinçaltı parçalar, anlamsız hale gelir. Örneğin kilolu birisine yeme kilo alırsın derseniz kişi yeme komutunu almaz, sadece kiloyu yaşamında var eder! Doğru olan sağlıklı besleniyorsun ve her geçen gün daha inceliyorsun derseniz , olumlu telkin sayesinde kolayca kilo verilebilir. Neden yemek yeriz? Yemek yemek bağımlılık yaratır, mutlu eder, uyuşturucu etki yaratır! İçimizdeki boşluğu doldurur, geçici rahatlık ve güven verir. Yedikleriniz organik, taze, az pişmiş ise ve öğün saatinde yenildiyse sorun yok; kısaca doğru saatte gerçek besin ise sorun yok. Fazla yemek yeme kendimize bir şiddet uygulamasıdır. Sindirim sistemi çalışırken tüm sistemler yorulur; sindirim, dolaşım, tiroid, pankreas, safra kesesi ve karaciğer hepsi yorgun olur! Yemekten sonra kalp hızlanır, pankreas çalışır, kan şekeri düşer hafif üşüme ve uyku hali olur. Sindirim vücudu en fazla yoran faaliyettir. Yemekten hemen sonra bu nedenle koşulmaz, yürünülmez. Buna son vermek sizin, aslında bilinçaltınızın elinizdedir.