İZMİR - Vajinismus, ülkemizde en sık görülen cinsel işlev bozuklukları arasında gelmektedir. Bu durumdan şikayetçi olan kadınlara yönelik Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanları, Psikiyatristler ve psikologlar tarafından özel tedaviler uygulanmaktadır.
Cinsellikle ilgili yanlış bilgiler, inanışlar ve tabular vajinismus gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Vajinismus’un ilk geceden itibaren çiftler için büyük bir sorun olabileceğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Minegül Eben, konu hakkında önemli bilgiler verdi.
Vajinismus olanlar ilişkiye girebilir mi?
Op. Dr. Minegül Eben: ‘’ Vajinismus, vajina nın dış bölümündeki ve pelvik kaslarda cinsel ilişkiye girmeye engelleyecek güçlü kasılmalar olarak tanımlanabilir ve farklı şiddetlerde karşımıza çıkabilir. Kadının kendini zorlayarak cinsel ilişkiye girmeye çalışması, kasılmış olan vajen girişinde travmaya neden olarak kadının cinsel ilişkiden daha da korkmasına yol açar. Vajinismus tanısı için çiftten çok iyi bir hikâye alınması gerekmektedir. Cinsel ilişkide yaşanan sorunların vajinismustan kaynaklı olup olmadığını belirlemek için kişinin jinekolog muayeneye gitmesi gereklidir. Muayenede cinsel birlikteliği engelleyecek anatomik sorunlar olup olmadığı araştırılır. ’’ dedi.
Vajinismus kendi kendine geçer mi?
Vajinismusun psikolojik bir hastalık olduğunu ve mutlaka tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizen Op. Dr. Minegül Eben sözlerine şöyle devam etti: ‘’İlişkide ağrı olacağını düşünmek, korku ve gerginlik yaratır. Bu durum da her ilişki denemede vajinal kasılmaya neden olmaktadır. Doğru yöntemler kullanıldığında tedavisi çok kolaydır. Vajinismus sorunu kendiliğinden geçmez ve kendiliğinden iyileşme olacak diye beklenen sürede vajinismusun derecesi ağırlaşabilir. Bu durum devam ettikçe çiftlerde eş ve evlilik problemleri başlamaktadır. Cinsel terapi yöntemi ile kısa sürede vajinismus tedavi edilebilir. Terapiye çiftler birlikte başvurmalı ve bu süreçte birbirlerine karşı anlayışlı olmalıdır. Vajinismus tedavisinde tam düzelme ve ağrısız cinsel ilişkinin sağlanması hastalığın şiddetine ve eşlerin tedaviye uyumuna göre değişir. ’’ dedi.
