Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Parazitoloji Anabilim Dalı`nda uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda `parazit bankası` kuruldu.
Dünyanın sayılı parazit bankalarından biri olma özelliği taşıyan bankada şark çıbanı ve sıtma olmak üzere birçok hastalığa neden olan 15 türden bin 500 parazit bulunuyor. Bir canlıya bağımlı olarak yaşayan ve üzerinde yaşadığı canlıya zarar vererek hastalıklara neden olan organizmalar olan parazitler, kurulan bankada sıvı azotta dondurularak saklanıyor.
Parazitlerin DNA’larının da çıkarıldığı bankada ilaç, aşı ve tanı kitlerinin geliştirilebildiği belirtildi. Parazit bankasından üniversiteler, resmi ve özel araştırma kurumları yararlanabiliyor.
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hafsa Sultan Hastanesi`nde Prof. Dr. Ahmet Özbilgin, yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. 1985 yılında Ege Üniversitesi’nde şark çıbanı ve sıtma parazitlerini dondurarak başladıklarını belirten Özbilgin,
"Daha sonra 1994 yılında bu örnekleri ben Celal Bayar Üniversitesi’ne gelirken yanımda getirdim. Yıllar içerisinde bir sürü örnek biriktirerek bir süre bankayı korumuş olduk. Bugün bankamızda 15 türden bin 500 parazit canlı olarak saklanmaktadır. Parazitlerin bu şekilde dondurularak saklandığı başka bir merkez yok" şeklinde konuştu.
Parazitlerin DNA`sı çıkarılarak DNA bankasında arşivlendirildiğini ifade eden Özbilgin, "Parazitin kendisi canlı olarak üretildikten sonra belirli aşamalardan geçirilerek koruyucular içerisinde sıvı azotta arşivlendirilmektedir. Arşivlenen parazitler birçok yerde kullanılmaktadır. En önemli kullanılan alanlardan bir tanesi ilaç geliştirilmesi ve eldeki ilaçlar acaba parazite hala etkili mi, bu parazitlere karşı direnç gelişmiş mi onun ölçümü yapılır.
Eldeki parazitlerle önce ilaç olacağını düşündüğümüz moleküller ile tüplerde denemeler yapılır. Daha sonra deney hayvanlarındaki ileri aşamalar yapıldıktan sonra, en son maymunlarda, daha sonra da insanlarda ilaç geliştirme aşamalarında biz bu parazitleri kullanabiliyoruz. Parazit bankasındaki parazitler, yeni ilaç moleküllerinin denenerek ilaç geliştirilmesinde ve günümüzde kullanılan ilaçlara karşı direnç tespitinde kullanılıyor" dedi.
Özbilgin, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu parazitler elimizde olduğu sürece yeni tanı kitleri hazırlayabiliriz. Günümüzde kullandığımız tanı kitlerinde bu parazitleri kullanabiliriz. Üçüncü ve en önemli aşamalardan birisi de aşı geliştirilmesidir. Çünkü parazit elimizde olduğu zaman vücudun parazit sistemini harekete geçirebilecek parazit aşıları geliştirebiliriz"