9367,77%3,72
34,58% 0,33
36,23% 0,01
2987,83% 0,88
4956,37% 0,00
SAĞLIK - Türkiye´de 6 milyon astım hastası var, bu hastaların da 1 buçuk milyonu çocuk. Öksürük, hırıltılı solunum, nefes darlığı ve göğüste sıkışma belirtileriyle ortaya çıkan astım, kronik bir hastalık.
Ancak atakları tetikleyen etkenlerden uzak durarak, doktorun tedavi planına sadık kalarak ve sağlık efsanelerine inanmayarak sağlıklı bir yaşam sürmek mümkün. Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hişam Alahdab ?Astımda tedavinin amacı; semptomların kontrolü ve kontrolün devamının sağlanması, atakların önlenmesi, yaşam kalitesinin bozulmasının önüne geçilmesidir? açıklamasında bulunurken, Türkiye´de gençlerin 3´te 1´inin sigarayı denediğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Sönmez ise ?Bunların yarısı sigara bağımlısı olma riski taşıyor. Astımlı gençler için ise bu bağımlılık büyük bir tehlike yaratabiliyor? dedi.
Akciğere havayı taşıyan, hava yollarının mikrobik olmayan müzmin iltihaplanması olarak tanımlanan astım, toplumda hiç de azımsanmayacak oranda görülüyor. Son yıllarda görülme sıklığı giderek artan astımın özellikle gelişmiş toplumlarda artışı daha hızlı seyrediyor. Astım hastalarının sayısında gözlenen artışın nedenlerine ilişkin ortaya atılan hipotezlerin başında, sosyo-ekonomik durum değişikliği ve çevre kirliliği geliyor. Çocukluk çağı astımlarının yaklaşık yüzde 70´i erişkin çağa gelindiğinde kendiliğinden ortadan kayboluyor. Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanları Dr. Hişam Alahdab ve Dr. Esra Sönmez astım hakkında önemli bilgiler verdi.
Astım hastalığı şehir ve metropollerde daha sık görülüyor
Amerika ve Avrupa´da yapılmış çalışmaların, ülkeler bazında değişkenlik gösterdiğini ve astım görülme sıklığının çocuklarda yüzde 2-15 ve erişkinlerde ise yüzde 2-5 arasında dağılım gösterdiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hişam Alahdab ?Astım görülme sıklığı açısından ülkemizde ise şehirler ve bölgeler arasında önemli farklılıklar söz konusu. Genellikle kıyı kesimleri, şehirler, metropoller ve düşük sosyo ekonomik yaşam koşullarında daha sık görülüyor. Çocuklukta erkeklerde, erişkin dönemde kadınlarda da biraz daha sık rastlandığını söyleyebiliriz. Ülkemizde yapılan epidemiyoloijk çalışmalar ise astım sıklığı erişkinlerde %3,1-9,4, çocuklarda %2,8 -9,8 olarak bildirmektedir; bu veriler her 12-13 erişkinden, 7-8 çocuktan birinin astım hastası olduğunu işaret ediyor. Astımda yakınmalar tekrarlayıcı ve nöbetler halinde olurken, gece ortaya çıkması veya artış göstermesi sık rastlanan bir bulgu. Hafif yakınmaların kendiliğinden gerileyebilmesi mümkün olmakla birlikte alerjenler, ilaçlar, soğuk hava, tahriş edici ağır kokular ya da enfeksiyonlar bu yakınmaların tekrar ortaya çıkmasına neden olabilir? dedi.
Gençlerin yarısı sigara bağımlılığı riski taşıyor
Astımın, kalıtsal ve çevresel etkenlerin birlikteliği sonucu ortaya çıkan bir sağlık sorunu olduğunu dile getiren Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Sönmez, ailede astım öyküsü olanlarda kalıtsal yatkınlığın olduğunu belirtti. Sönmez ?Çevresel etkenlerin de katkıları ile bu tip insanlarda astım hastalığı belirgin hale gelebilir. Çevresel etkenler arasında ise ev tozları, polenler, sigara dumanı, tekrarlayan viral enfeksiyonlar ve hava kirliliğini sayabiliriz. Bunlar içinde sigaraya ayrıca değinmekte fayda var. Özellikle Türkiye´de gençlerin 1/3´ü sigarayı denerken, bunların yarısı sigara bağımlısı olma riski taşıyor. Ne yazık ki, hayatındaki ilk iki sigarasını tamamen bitiren gençlerin üçte ikisi sigara bağımlısı oluyor? açıklamasında bulundu.
ASTIM HAKKINDA 5 YANLIŞ 5 DOĞRU!
Yanlış: Gebelikte astım ilaçlarının kullanımı bebeğe zarar verir
Doğru: Astım ilaçlarının gebelikte kullanımı güvenlidir, bebeğe zarar vermez. Astmatik bir gebenin ilaçlarını kullanmayarak atak geçirmesi, bebeğin oksijenlenmesinin bozulmasına sebep olarak bebeğe ciddi zarar verebilir.
Yanlış: Astmatik hastalar spor yapamaz.
Doğru: Kontrol altındaki astım kişide semptoma neden olmaz. Bu sebeple astmatik kişilerde spor yapmaya kısıtlama getirmek önerilmez. Fakat egzersizle tetiklenen özellikli bir astım alt grubu mevcuttur ki bu grupta doktor onayı ile, özellikle aktivite öncesi ilaçlarını kullanarak, kontrollü egzersiz yapılması önerilir (örneğin, bir astmatik bir atletin maraton öncesi ilacını kullanması, klorla tetikelenen astımı olan bir yüzücünün havuza girmeden ilaçlarını kullanması gibi).
Yanlış: Astım ilaçları bağımlılık yapar, akciğerlere hasar verir
Doğru: Astım ilaçlarının bağımlılık yapıcı etkisi yoktur. Astım kronik bir hastalık olduğu için tedavisinde kullanılan ilaçların uzun süre kullanımı gerekebilir. İlaçların doz değişikliği veya kesilme kararı hekime bırakılmalıdır.
Yanlış: Astımın aşısı vardır
Doğru: Astımın değil alerjinin aşısı vardır. Alerji aşıları, ancak belirli bir yaş grubundaki ve az sayıda alerjene karşı alerjisi olan hastalarda uygulanır. Aşı uygulama kararı ancak bir alerji uzmanı tarafından verilmelidir. Aşı sadece belirli bir alerjene karşı kişinin duyarlılığını ortadan kaldırmak yoluyla etki gösterir. Halbuki astım alerjik olmayabileceği gibi; alerjik astımlarda da sadece aşı tedavisi asla yeterli olmaz. Her durumda öncelikle kişinin astımı, yani havayolu hastalığı tedavi edilmelidir.
Yanlış: Kortizon çok zararlıdır, ne olursa olsun kullanılmamalıdır
Doğru: 2009 yılında astımı, nefes yoluyla alınan kortizon kullanmadan, sadece bronş açıcı ilaçlarla tedavi etmenin tıbben yanlış olduğu ispatlandı. Ancak toplum içinde kortikofobi diye nitelendirilen kortizon fobisi, çok yaygın. Oysa astım tedavisinde bu ilacın sistemik olarak, yani damar yoluyla ya da hap olarak kullanılması son derece nadir. Burun spreyi şeklinde veya nefes yoluyla kullanılan kortizonlar çok düşük dozlarda ve sistemik yan etkilerden çok uzaktır. Şiddetli ataklarda damar yolundan veya ağızdan kısa süreli kortizon kullanımı hayat kurtarıcıdır ve kısa süreli kullanımlarda da önemli yan etkiler beklenmez.
Astım hastalarına öneriler