Dr. Azmi Ofluoğlu Yerleşkesi’nde düzenlenen panelin onur konuğu Türk Sineması`nın ünlü ismi Türkan Şoray oldu. Ayrıca panele birçok bilim insanı, akademisyen, Türk Kalp Vakfı üyeleri ve öğrenciler katıldı. Konuşmasına kadın sözcüğünün biraz kendisine ağır geldiğini ve sözcüğün yerine hanımefendi sözcüğünü kullanmak istediğini belirterek başlayan Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Hüsnü Gündüz, “Bu yüzden 8 Mart Dünya Kadınlar Günü değil, Dünya Hanımefendiler Günü olmalı. Ayırt etmeden tüm hanımefendilerin ayaklarının öpülesi olduğunu düşünüyorum. Hepinizin bu gününün kutlu olmasını diliyorum” diye konuştu.
TÜRK KADINI ŞANSLI
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Demir Budak, “Kadın benim kişisel inancımda ve literatürümde Tanrı’nın farklı yarattığı, farklı özellikler verdiği, bunu hiç yüksünmeden söylüyorum farklı bir yaratık. Bunun daha ötesinde kutsal bir yaratık. Türk kadını yıllardan beri neredeyse asırlardan beri kendine düşen görevi her konuda yürek açıklığıyla ve cesaretle medeni kadın olmanın getirdiği sorumlulukla her zaman çizgisini çok yukarda tutarak taşımıştır. Medeni toplum olmanın değişmez koşulu o toplum bireylerinin kadına ve kadınlığa verdiği değerle ölçülür. Çağdaş toplumlarda bunu görürsünüz ama ilkel toplumlarda bu değerler kaybolmuştur. Onun için ilkellikten çıkamamışlardır. Türk kadını şanslıdır diyorum çünkü Atatürk gibi büyük bir liderin 1930’larda sık sık tekrarladığı ve önünde hep ceketini ilikleyerek saygı duyduğu Türk kadını kültürel mirasını öyle bir elden alarak gelmektedir” dedi.
KIZLARINIZI OKUTUN
Kadın denildiğinde Cumhuriyet’in 90 yılını geride bıraktığımız bugün de dahil olmak üzere hem Türkiye hem de dünyada bir sorun teşkil ettiğini ifade eden Kalp Vakfı Başkanı Semiramis Sekban, “ Bütün konularda kadınlarımız hep geride neden acaba. Şimdi hepimiz biliyoruz ki ataerkil bir toplumdan geliyoruz. Kadının sosyal hayata geçiş yapabilmesi için ayaklarının üstünde durması lazım. Kadının kendisine güvenmesi lazım. Eğitim diyoruz değil mi? Yarın öbür gün anne olacak hanımefendilere sesleniyorum: ‘Yavrularınızı okutun mutlaka. Sizler gibi yetiştirin” diye konuştu.
Bugünlerde çok anlamlı günler yaşıyoruz diyerek konuşmasına başlayan Türk Sineması’nın ünlü ismi Türkan Şoray, “Ben emekçi bir kadın olarak Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum. Burada bulunan kız öğrencilerimize erkek öğrencilerimize söylüyorum. Kadın hakları için mücadeleye devam edelim şiddete hayır diyelim. Kadın hakları için mücadeleye devam edeceğiz. Şiddete hayır diyoruz” dedi.
KADINLIĞIN HER HALİNİ YAŞADIM
Tüm kadınlık hallerini ve kadının evrimini yaşayabilmiş bir insan olduğunu ifade eden Türkan Şoray, “Mesleğim dolayısıyla da ülkemdeki çeşitli kadınları canlandırdım. Kadınların dramlarına o kadar şahit oldum ki aslında onlar oldum. Dayak yiyen kadın, okutulmayan kadın, gecekondu bölgelerinde ayakta durmaya çalışan kadın, burjuva kadın. Her türlü kadını o kadar iyi biliyor ve tanıyorum ki. Suratına bir tokat yediğinde filmde yüzlerce kadın adına ben o acıyı hissettim. Bu yükü kaldıramıyordum. Tüm bu canlandırdıklarımı yüreğimden hissettim. Mesleğimin böyle bir güzelliği var. Toplumda ne oluyorsa o yaşatılıyor. Yani toplumun yansıması” şeklinde konuştu.
Ataerkil bir toplu ve kültürün yıllardır beri sürdüğünü belirten Şoray, bunu aşmanın tek yolunun eğitim olduğunu söyleyerek şunları ifade etti: “Eğitim alan anne, kadın ve erkek dünyaya başka türlü bakmaya başlıyor. Anne birtakım şeylerin farkında oluyor. Eğitimli anne erkek evladını yetiştirirken dünyaya daha farklı bakıyor ve anneye kadına saygılı bir erkek evlat yetiştiriyor. Erkek evlat da eğitim aldığında kadına daha başka bakacak. Son dönemlerde kadın erkek eşitliğine inanan gençlerimiz var. Demek ki ülkemizin bu en büyük sorununun çözümü eğitim. Ama bu da gerçekleşemeyebiliyor. Hala okula gidemeyen kız çocuklarımız var. Bunun için çaba harcamamız lazım.”
Sürekli kadınlar öldürüldüğü haberler Şoray, “Kadınlar yavaş yavaş haklarının farkına vardı ve sosyal hayata katıldı ve bazı erkek zihniyeti de buna tepki göstermeye başladı” dedi. Şoray, yıllar sonra kadın erkek el ele eşit yaşacağını ve bunun için hiç umutsuz olmadığını söyledi.
Prof. Dr. Tülay İrez’in ‘Dünya Kadınlar Günü Tarihçesi’, Prof. Dr. Günseli İşçi’nin ‘Edebiyatta Kadın’, Prof. Dr. Mine Küçüker’in ‘Eğitimde Kadın’, Kalp Vakfı Başkanı Semiramis Sekban’ın ‘Sosyal Hayatta Kadın’, Prof. Dr. Yıldız Tümerdem’in ‘Sağlıkta Kadın’ ve Yrd. Doç. Dr. Mehtap Çivir’in ise ‘Hukukta Kadın’konulu konuşmalarının ardından gerçekleştirilen plaket takdimi sonrasında panel sona erdi.