Burun tıkanıklığı olan kişilerde burundan yeterince nefes alamama, baş ağrısı, horlama ya da sabah yorgun bitkin uyanma, burun akıntısı, geniz akıntısı, gün içinde iş performansının düşmesi, kronik yorgunluk en sık karşılaştığımız şikayetlerdir.
Burnumuz geçirdiğimiz üst solunum yolu enfeksiyonları, kronik sigara kullanımı, kötü hava koşulları, yada kısa süreli allejik sorunlar nedeniyle tıkalı olabilir. Bu durumda çözüm daha çok burun açıcı spreyler, alerji ilaçları ve burna tuzlu bikarbonatlı su çekilmesi, denize girilmesi gibi basit yollarla çözülmeye çalışılır.
Her iki burun deliğinin gün içerisinde belli aralıklarla tıkanıp açılması normal kabul edilir. Fakat sürekli olan burun tıkanıklıkları, çözülmesi gereken sorunları bize işaret eder” diye konuştu.
Op.Dr.Bekir Sivri,burun tıkanıklığının ameliyat gerektirdiği durumlar, ameliyat yöntemi ile iyileşme süreci hakkında ise şunları söyledi;
“Ülkemizde Anadolu coğrafyasında genetik ve coğrafi koşullardan dolayı yüz ile uyumlu olmayan büyük, eğri, kemerli, burun ucu düşük burunlarla sık olarak karşılaşmaktayız. Hemen hemen 10 kişiden 8 inde nefes almayı engelleyen burun tıkanıklığı yapan problemlere rastlamaktayız..
Deviasyon olarak bilinen burun kemik eğriliği ve konka hipertrofisi adını verdiğimiz burun etlerinin büyümesi ya da şişmesi burun tıkanıklığının en sık karşılaştığımız nedenidir.
Gelişen teknoloji ve modern tıbbın bize sunduğu imkanlar sayesinde burun ameliyatları artık hastalarımız için çok daha konforlu ve korkulması gerekmeyen bir ameliyat haline gelmiştir.
Burun ameliyatı konusunda tecrübe arttıkça sonuçlar daha başarılı olmakta ve bu ameliyata talepte gittikçe artmaktadır
Eskiden burun içine büyük bez tamponlar koyularak, çekiç kullanılarak, kırılarak yapılan burun ameliyatlarını yeni teknikler sayesinde mikroaletler kullanarak kırmadan, kesi ve törpü yaparak, burun içine tampon koymadan yapıyoruz.
Ameliyat sonrasında hemen hemen hiç ağrı olmazken, şişlik ve morlukta artık yeni teknikler sayesinde çok az olmakta ve hastamızı aynı gün taburcu edebilmekteyiz.
Artık burun ameliyatlarında burnun dışına klasik alçılar yerine özel plastik alçılar koymaktayız. Burun üzerine koyduğumuz bu plastik alçılar sudan etkilenmediğinden dolayı hastalarımız ameliyat sonrası 2. günden itibaren duş, banyo yapabilmektedirler.
Eğer kişinin burnunda dışarıdan bakıldığında belirgin bir eğrilik, burun ucunda düşüklük ya da burun çatısında belirgin bir darlık varsa bu problemler düzeltilmeden hastanın nefes alma problemleri tam olarak çözülemez.
Ülkemizde ve Dünyada burun estetiği ameliyatı hem erkeklerde hem bayanlarda en sık yapılan ameliyattır. Ve gün geçtikçe daha da popüler hale gelmektedir. Ülkemizde burun estetiği ameliyatı olanların yaklaşık \%25’ i sadece nefes alma problemlerinden, \%25’ i sadece estetik problemlerden dolayı, \%50 side hem nefes alma hem estetik problemlerin beraber olmasından dolayı ameliyat için bize başvurmaktadır.
Burun ameliyatı planlanırken hem fonksiyonel hemde estetik (kozmetik) amaçlı düşünülmelidir yani hem nefes alma sorunu ortadan kaldırılmalı hemde burun şekli arzu edilen hale getirilmelidir.
Burun estetik ameliyatından sonra yeni oluşan burun şekli hem doğal bir görünüme sahip olmalı hemde kişinin yüzüne yakışmalı ve ayrıca estetik ameliyat geçirmiş olduğu da anlaşılmamalıdır.”
Op.Dr. Bekir Sivri , bazı estetik rahatsızlıkların operasyonlarla düzeltilerek, kişide ki özgüveni artırdığını kişinin psikolojisini düzelttiğini açıkladı.