SARUHANLI - Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner ve Eğitim-Bir-Sen Yönetim Kurulu Üyeleri, Eğitim-Bir-Sen Turgutlu ve Akhisar İlçe Temsilcilikleri tarafından düzenlenen İşyeri Temsilcileri istişare toplantısına katıldı.
Konuşmasına Barış Pınarı Harekatı Şehitlerimize rahmet dileyerek başlayan Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, “ İnsanlığa açılmış bir savaş olan terörizmin her çeşidine karşı olmanın yolu, insanlık ortak paydasında buluşmaktan geçmektedir. Bundan dolayı, terör var oldukça emeğin yaşayacağı alan daralacak, terör örgütleri güçlendikçe, emek örgütlerinin güçlü olması imkânsızlaşacaktır. ”dedi.
Teröre karşı sivil toplum olmanın sorumluluğunu yerine getirmeliyiz
Emek örgütleri olarak terör örgütlülerinin varlığını kendimiz için bir yok oluş başlangıcı olarak görmek zorunda olduklarını dile getiren Öner, “ Kendisini demokrasinin beşiği olarak gören birçok devletin, şiddeti araç olarak kullanan terör örgütleriyle kendi çıkarları için iş birliği yapmaktan çekinmediği bir küresel vasatta, teröre karşı mücadeleyi hep birlikte gerçekleştirmemiz gerekmektedir.
Nasıl ki bugün Afganistan’da, Filistin’de, Şam’da, Myanmar’da çalışma hayatına ilişkin vasat kurallardan ve değerlerden bahsedemiyorsak, yarın aynı başarıyı terör örgütleri yanı başımızda değil, bizzat bizim ülkelerimizde gerçekleştirebileceklerdir. Bunun gerçekleşmemesi için teröre karşı yürütülen operasyonu kendi devletlerimizle destekleme noktasında baskı unsuru oluşturarak, sivil toplum olmanın sorumluluğunu yerine getirmeliyiz.
Biz biliyoruz ki bu kanlı olgunun karşısında bugün tutarlı bir duruş sergilemez isek terör örgütleri Suriye’nin kuzeyinde emellerine ulaştıklarında, yarın hiç kimse Avrupa’nın, Amerika’nın ve Asya’nın göbeğinde bu tarz terör örgütlerinin ortaya çıkmayacağının garantisini veremeyecektir.” ifadelerini kullandı.
Öğretmenlik Meslek Kanunu talebimiz yerine getirilmelidir
Öğretmenin, eğitimin ve eğitim sisteminin belkemiği olduğunu vurgulayan Öner, “Sistem nasıl olursa olsun özne öğretmendir. Öğretmenlik bir kariyer mesleğidir. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması, öğretmenlik mesleğinin tüm boyutlarıyla ele alınıp kapsayıcı bir yasal düzenlemeye kavuşturulması artık ertelenemez bir noktaya gelmiştir. Mesleki standartlara kavuşmamış bir öğretmenlik sistemiyle eğitimde hedeflenen yerlere ulaşılması mümkün değildir. Sosyal paydaşların katılımıyla; kazanılmış hakların benimsendiği, öğretmenliğin kariyer, yöneticiliğin profesyonel bir meslek olarak düzenlendiği, kadrolu-sözleşmeli-ücretli ayrımının bitirildiği, mahrumiyet bölgeleri için teşvik sisteminin getirildiği, liyakat ve ehliyet ilkesinin tesis edildiği, öğretmenlik mesleğinin değerinin ve saygınlığının tescil edildiği bir meslek kanunu sosyal taraflarla mutabakat sağlanarak ivedilikle çıkarılmalıdır. Biz sahadan edindiğimiz tecrübeyi de entelektüel kapasite ve birikimimizi de en iyiyi üretmek için paylaşmaya hazırız. Gelin, hep birlikte el ele verelim, öğretmenlik mesleğini bu büyük eksiklikten kurtaralım” değerlendirmesinde bulundu.
İzzeti kuşandık, zillete imza atmadık
Toplu Sözleşme sürecinde sözleşmelilerin kadroya geçirilmesinden 3600 ek göstergeye, yardımcı hizmetler sınıfının genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesinden kademe derece sınırlamasının kaldırılmasına, bayram ikramiyesinden kılık-kıyafet meselesine, gelir vergisi mağduriyetinin son bulmasından dayanışma aidatı ve toplu sözleşme ikramiyesine kadar acil çözüm bekleyen birçok önemli tekliflerinin dikkate alınmadığını kaydeden Öner, “Toplu sözleşmede imza atmak kadar atmamak da; uzlaşmak kadar uzlaşamamak da normal ve doğaldır. Bu toplu sözleşmede ikincisi gerçekleşti. İşverenin keyfîliklerine tarihi bir şerh düştük. Hakemin kararına manifesto niteliğinde 84 sayfalık şerhi tutanağa da tarihe de düştük. Kamu işvereni kazandıracak teklif sunmadı, biz de kazandırmayan teklife imza atmadık. Çünkü biz omuzlarımızda 435 bin Eğitim-Bir-Sen’linin ve 1 milyon Memur-Sen’linin haysiyetini, 5 milyon 200 bin kişinin mesuliyetini taşıyoruz. Mesuliyeti yerine getirdik, haysiyeti çiğnetmedik. İzzeti kuşandık, zillete imza atmadık. ”şeklinde konuştu.