Büyük kız,
—Can varsa sizin olsun, mal varsa benim olsun, diya. Dalıya, tutamıya gemiyi.
Ortanca da:
Gelin bacım üşelim
Üşelim de gül şehrine düşelim
Şu gemide ne varsa
Üç bacı üleşelim
—Can varsa sizin olsun, mal varsa benim olsun, diya. O da çeviremiya gemiyi.
Küçük de:
Gelin bacım üşelim
Üşelim de gül şehrine düşelim
Şu gemide ne varsa
Üç bacı üleşelim, diyalar.
Büyük kız:
— Can varsa benim olsun, mal varsa sizin olsun, diya. Bi dalıya, gemiyi çeviriya. Gemiyi rıhtıma yanaştırıya. çıkarıyola, dünya güzeli bir oğlan. O diya “ben varacam”, o diya “ben varacam” öteki diya “Ben varacam.” Tahir ayıkıya, gözünü açıp şöyle diya:
Ayakucuma goydum bir daş
Başucuma goydum bir baş
Sılada Zühre’me düğün oluyo
Üçünüze dedim gız gardaş
Tahir, üçünü de kızkardaş gözünnen görüyo. Padişaha geliyalar. Kızlar padişah olan babalarına: Baba bu oğlana ben varacam, baba bu oğlana ben varacam.
Padişah:
-Kızlarım bu oğlan, gemi vurgunu olmuş. Bunu yıkayın, geydirin, kuşatın, getirin.” diya. Geydiriyolar, kuşatıyalar.
Padişah:
—Büyük kızım gelsin!
Kafasını yere eğiya.
—Küçük kızım gelsin, diya.
Yine kafasını yere eğiya.
Padişah da “Vurun bunun boynunu” diya. Benim dünya güzeli kızlarımı beğenmedi. Ordan ufak kız ortaya atlıyo:
—Baba neden öyle diyon, diya. O, gemiden çıkardınan.
“Ayakucuma goydum bir daş
Başucuma goydum bir baş
Sılada Zühre’me düğün oluyo
Üçünüze dedim gız gardaş” dedi diya. Belki bir sevdiği ya da sözlüsü vardır. Ondan bizi gardaş gözünen gördü. Padişah da “Kalsın!” diya. Kalıya, zaman geçiya. Onlar orda duragoysun.
***
Zühre’ye bir ilan asılıya, bir davul vuruluya.
“Başpehlivan olacak
Zühre kızı alacak”
Kim başpehlivan olursa o alsın diye
Garaçor herkesi yener, öldürür atarmış. Tabi çok kuvvetli!
Onlar orda güreşe koysun:
