Tahir’nen Zühre!
Han evler haralo etmiş
Gül baceyi, viran etmişler
Köşkte yatıyalar
Padişah da: “Çağırın bakalım şu Tahir’i” demiş. çağırolar. O da geliya. Padişah: “Sen sürgünsün!” demiş. Onu çok uzaklara sürgün yapıya.
Yıllar geçiya. Tabi o da kendine göre gelişiyo. Geri dolaşıp geliya. Zühre’nin gül bacedeki köşk yanıya.
Dolaştım Mardin ardından
Ölüyorum derdinden
Ganlar içesce Zühre
Döndün mü yemininden
diyerek ona bir deyiş atıya. Yürümüş giderkene Zühre bi bakıya pencerede.
Zühre:
İlk fiskende uyandım
Gül yastığa dayandım
Gitme Tahir’im gitme
Ben, seni Garaçor sandım, diya.
Ordan Garaçor’umu istiya acaba diya geri dönüp geliya. Bunlar yine köşkte, aynı yatağa yatıyalar. Orta yere kılıç koyuyalar. Yine Garaçor bakıyo ki ışık yanıya. Bir görse ki gidiya. Garaçor da padişaha “Hiç sorma, Tahir geldi sürgünden, diya.
Han evler harap olmuş
Gül baceler viran olmuş
Köşkte yatıyalar, diya.
Padişah, Tahir’i çağırıya:
—Bunun kellesini vurun! diye bir emir veriyo.
Vezir, yalvara yakara, ağlıya; ama hiçbir sözü geçmiya. Alıya bunu celladlar götürür gidermiş. Yolun üstünde de bir kocakarı ağlayıp dururmuş. N’oldu? diya? Onun da bir oğlu ölmüş. Kocakarı:
—Yavrum onu nere götürüyanız, diya.
Cellad:
—Padişahın gızına yan göznen bakmış. vuracık kellesini, diya.
Götürüp gidiyalar. Hayli bir zaman sonra: “Yavrum siz kaça kesiyanız onu?” demiş o kocakarı. “On altına” diyalar. “Ben iki küp altın verim” deyip Tahir’i kurtarıya ordan. Giderken böyle Tahir’i bir kayığa bindirip salıya. Bir kırık kayıkta gidermiş. Balık tutanları görüya.
Bindiğim tahta parası
Gittiğin derya orası
Yoktur din İslam gardaşı
Yalvar Allah’ın kurtarası
Gide gide Septe Boğazı’na varıyala. Septe Boğazı’nın da padişahı varmış. Üç tane de kızı varmış. Tahir de Septe Boğazı’ndan geçecekmiş. Gemi göründükten sonra kızlar:
Gelin bacım üşelim
Üşelim de gül şehrine düşelim
Şu gemide ne varsa
Üç bacı üleşelim, diyalar.
Büyük kız,
—Can varsa sizin olsun, mal varsa benim olsun, diya. Dalıya, tutamıya gemiyi.
Ortanca da:
Gelin bacım üşelim
Üşelim de gül şehrine düşelim
Şu gemide ne varsa
Üç bacı üleşelim
—Can varsa sizin olsun, mal varsa benim olsun, diya. O da çeviremiya gemiyi.
Küçük de:
Gelin bacım üşelim
Üşelim de gül şehrine düşelim
Şu gemide ne varsa
Üç bacı üleşelim, diyalar.