AKHİSAR - Soma davası ara karar duruşmasında tutuklu sanıklardan maden mühendisleri Yasin Kurnaz ile Hilmi Kazık´ın tahliye edilmesiyle birlikte Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Özgür Özel, Manisa Baro Başkanı Ali Arslan ve Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı basın açıklaması yaptı.
Soma´da 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasına ilişkin görülen davanın beşinci duruşmasında ara karar verildi. Sanıkların ve avukatların taleplerinin alındığı ara karar duruşmasından tahliye çıktı. Cumhuriyet Savcısı Oğuz Köktan´ın mütalaasında da verdiği iki tutuklu maden mühendisi Yasin Kurnaz ile Hilmi Kazık tahliye edilirken, duruşma 16 Şubat 2016 tarihine ertelendi. Tahliyelerin ardından aileler sinir krizi geçirdi. Dava sonrası CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Manisa Baro Başkanı Ali Arslan ve Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı basın açıklaması yaptı. İlk konuşan Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, mahkemenin savcının talebine uygun karar verdiğini söyleyerek, "Ailelerin bunu kaldırması çok zor. Şu anda üzüntü ve telaş içerisindeler. Buradan başladı hepsini salıverecekler diye bir korku içerisindeler. Teskin etmeye çalışıyoruz. Hukuken hatalı bir karar. Vicdanen ağır bir karar. Ama bu dosyanın her hangi bir biçimde boş bırakılmasına izin vermeyeceğiz. Başka tahliyeler olmayacak. Hepimizin gayreti ve ısrarı o yönde. Bu kararın aileler üzerinde olumsuz etkileri silmeye çalışacağız. Keşif süreci başlıyor. Önümüzdeki aybaşı bilirkişi toplanacak burada. Ön keşif yapılacak. Bunların tamamına katılacağız. Bizden kurtuluş yok. Bu insanların avukatlarından bu insanların acılarından dostlarından kurtuluş yok. İster dokunulmazlığı olsun, ister siyasetle uğraşsın ister bürokrat olsun bu katliamın her sorumlusu cezasını bulacak. Yargılanacak. Adalet yerine gelmeden hiç kimse bu dosyanın peşini bırakmayacak" dedi. O sırada Kozağaçlı´nın yanında bulunan madende hayatını kaybeden Uğur Çolak´ın babası İsmail Çolak, "Bu kavgamız hiçbir zaman bitmeyecek. Biz bunları burada cezalandıramazsak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne mahkum edeceğiz. Bu davanın sonuna kadar peşindeyiz. Biz biliyorduk böyle olacağını. Bir dahaki celsede iki kişi daha salacaklar. İki iki son mahkemede tamamını salacaklar. Hak arayışımız bitmiyor. Çocuklarımızın haklarını arayacağız" diye konuştu.
"TAHLİYE OLMASI İÇİN HİÇBİR GEREKÇE YOK"
Manisa Baro Başkanı Ali Arslan ise yaptığı açıklamada, tahliyelerle ilgili olarak "Bu duruşmada verilen tahliye kararıyla hiçbir şey sonuçlanmış değil. Bizler hem Manisa Barosu olarak ve diğer meslektaşlarımızla birlikte bu davayı önümüzdeki süreçte de takip etmeye devam edeceğiz. Biz daha önce de söylemiştik, bugün tahliye olması için hiçbir gerekçe yok. Duruşmanın başladığı ilk günden itibaren sanıklar lehine hiçbir şey değişmedi. Daha da dinlenen tanıklar ve toplanan delillerle sanıkların konumu ağırlaştı. Buradaki yargılama sonunda sanıkların cezalandırılacağı anlamındaki deliller arttı. Ama bugün mahkeme takdiridir tahliyesine karar verdi. Tahliyesine karar verilmesi demek bu davanın sonuçlandığı anlamına gelmiyor. Davanın sonunda hak ettikleri cezalara çarptırılacaklardır. Bugün yapılan tahliye işleminin çok da doğru olmadığı kanaatindeyiz. Bunu önümüzdeki süreçte sunacağımız delillerle de ortaya koyacağız. 301 şehidimizin acısı hala tazeliğini koruyor. Aileleri burada. Bu davayı çok yakından takip ediyor. Ancak bu ailelerin acıları gerçek adalet ortaya çıktığında sanıklar hak ettikleri cezaları aldığında mümkün olacaktır" dedi.
"HANİ KİMSE SOMA´YI UNUTMAYACAKTI"
Son olarak CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, şöyle konuştu: "Bu iki tahliye haberinden sonra televizyonunun başında bu haberi izleyenler, yarın gazeteleri okuyanlar İstanbul´da sayfa editörleri falan ´Ya bu iş niye böyle oldu´ demesin. Hani kimse Soma´yı unutmayacaktı, unutturmayacaktı. Herkes ilgisini en üst düzeyde tutacaktı. Son güne kadar. Hani Soma´yı unutursak yüreğimiz kuruyacaktı. İlk gün burada iki buçuk kilometre karelik insan koridoru vardı. İçeriye gelenlerin 50´de biri girebilmişti. Bugün içerideki koltukların 3´te biri dolu. Aileler buraya gelmek için para bulamıyorlar, bin bir güçlüklerle buraya geliyorlar. Bu davayı sadece yüreği yanık analar, yüreği yanık eşler çocuklar, avukatlar ve belli sayıda duyarlı insan takip ediyor. Ama Soma´yı unutursak yüreğimiz kurusun diyenler, yarın ´Eyvah tahliyeler başladı. Bu işin sonunda tutuklu sanık kalmaz. Bu cezalar hafifletilir. Birkaç kişiye göstermelik bir şeyler verilir. Cezasız kalır´ diyorsa bu endişelerinde haklılar. Şu an Soma´da 10 binden fazla Türkiye´de 50 bine yakın kişi 13 Mayıs sabahı madenler ne kadar güvenliyse o kadar güvenli. Her gün ölüme iniyorlar ölüme çıkıyorlar. Soma davası gündemden düştükçe daha çok madenci şehit düşer."
"DAHA ÇOK EVLADIMIZ ÖLÜR"
Özel, konuşmasının devamında Soma davasının gündemden düşmesiyle birlikte daha fazla maden kazasının yaşanacağını savundu. Özel, "Soma davası gündemden düştükçe daha çok iş kazasında evlatlarımız ölür bu analar burada ağlar bağırır. Herkes aklını başına alsın. Bu böyle kaza olduğu gün ağlayıp bu meydanları, bu mahkemenin önünü boş bırakırsan yarın gazeteyi alınca şaşırma. Ya yüreğin kurusun ya gel bu ailelere sahip çık. Bunu siyasetçisine, köşe yazarına, aydınına, bunu Akhisarlısına, Somalısına, Manisalısına, Türkiye´deki tüm duyarlı insanlara söylüyorum. O sarı sendikaya hiçbir şey söylemiyorum. Bu insanları sattı ölüme terk etti. Bugün de burada bu davaya milletvekili müdahil olmak ister kabul etmezler, tabipler birliğini kabul etmezler, baroları kabul etmezler. Müdahil olabilecek bir kişi var sendika o da patronun hakkını korumak, patronun malı satılmasın diye gizli sözleşmeler yapmakla meşgul. Sarı sendika bu insanları sattı. Bu insanlara sahip çıkacaksanız yarın Soma davası cezasız kalınca bu nasıl adalet demek istemiyorsanız, bütün vatandaşlar o günkü yürek acılarını unutmasın. Bu davaya sahip çıksınlar. Ondan sonra ölen ölüyor kalan sağlar Recep Tayyip Erdoğan´a yetiyor" diye konuştu.