Sıcak havaların yaşandığı şu günlerde su alerjisine dikkat edilmesi gerektiği belirtildi.
Günlük hayatta adını çoğu kişinin duymadığı su alerjisi; kişinin suyla teması sonrasında adına halk arasında kurdeşen (ürtiker) denilen ciltte meydana gelen yanma, kaşıntı, kızarıklık, şişkinlik ve döküntü şeklinde ortaya çıkıyor.
Alerji Uzmanı Prof.Dr. Yonca Tabak, sağlık açısından vazgeçilmez bir kaynak olan su ve suya alerjisi olanlarla ilgili önemli açıklamalarda bulunurken “Deniz ve çeşme suyu dışında, kişinin teri ve hatta gözyaşı bile ciltte kurdeşene (ürtikere) benzeyen döküntü oluşturabiliyor. Hastanın suyla teması sonrasında canını yakacak boyutlarda yanma ve kaşıntı söz konusudur. Bu sıkıntılı durum kişinin alerjiye olan duyarlılığına bağlı 10 dakika ile iki saat arasında sürebilmektedir” dedi.
Tabak, suyun sıcaklığının ya da soğukluğunun su alerjisinin vücuda etki derecesinde fark oluşturmadığını, su alerjisinin yanma ve kaşıntı gibi durumlarla birlikte genellikle göğüs ve bacakların üst kısmında 2-3 mm çapında kabarmaların meydana geldiğini ifade ederek, su alerjisinden en çok kadınların etkilendiğini söyledi.
Prof.Dr. Yonca Tabak, su alerjisi olan çok ağır hastalarda su içmeyle bile boğazda şişme gözlenebildiğine vurgu yaparak, söz konusu vakalarda temizlik amaçlı duş almanın, banyo yapmanın veya denize girmenin imkansız hale geldiğini ifade etti.
Alerji Uzmanı Prof.Dr. Yonca Tabak, halk arasında adı pek duyulmamış su alerjisinin gerekli önlemler alınmadığı ve doğru bir tedavi süreci uygulanmadığı takdirde sağlık açısından kalıcı kötü sonuçlar doğurabileceğine vurgu yaptı.
Prof.Dr. Tabak, kişilerin, su alerjisi olup olmadıklarını bilmeleri ve kendilerine doğru bir tedavi sürecinin uygulanabilmesi için mutlaka alanında uzman bir hekime danışıp ‘su testi’ yaptırmaları gerektiğini söyledi.
Ergenlik sırasında ortaya çıkan ve çocukları nadiren etkileyen bu alerjinin `su testi` yapılarak erkenden teşhisinin konulabildiğini anlatan Prof.Dr. Yonca Tabak, su alerjisine karşı alınabilecek önlemleri şöyle sıraladı:
"Kişi duştan ve denizden çıktıktan sonra kurulanma işlemini yüzde yüz pamuklu havlularla yapmalıdır. Cilde suyla temasını engelleyecek su geçirmeyen kremlerin veya doktor tavsiyeli ağızdan alınan koruyucu alerji ilaçları kullanılmalıdır. Duşta kalma süresi mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır. Serin ve gölge alanlar tercih edilerek mümkün oldukça terlememeye özen gösterilmelidir. Uzun süre denizde kalınmamalıdır."