Tarih: 22.07.2016 15:50

Selçuk Özdağ 15 Temmuz gecesi yaşananları anlattı

Facebook Twitter Linked-in

POLİTİKA - 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin ardından seçim bölgesi Manisa´da partililer ve vatandaşlarla buluşan AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Manisalıların ve Türk milletinin 15 Temmuz gecesi bir kahramanlık destanı yazdığını kaydederek o gece yaşananları anlattı.

FETÖ/PDY yanlısı cuntacı askerler tarafından gerçekleştirilmek istenen darbe girişiminin ardından Manisa merkez, Akhisar ve Kırkağaç ilçelerinde partililerle, vatandaşlar tarafından coşkuyla karşılanan AK Parti Siyasi Erdem ve Etik Kurulu Üyesi, Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ 15 Temmuz gecesi milli iradeye sahip çıkan halkın bir kahramanlık destanı yazdığını kaydederek o gece yaşananları anlattı.

KAHRAMAN MİLLETİMİZ KAHRAMANLIK DESTANI YAZDI

?Sizler kahraman ve yiğit insanlarsınız. Atalarınıza layık olarak, Fatih´in torunları olarak 15 Temmuz´dan bugüne kadar büyük fedakarlıklar yaptınız. Tarihin şanlı sayfalarında yerinizi alacaksınız inşallah. İradesine ve demokrasiye sahip çıkan, Türkiye Büyük Millet Meclisini, meydanları, seçilmiş irade hükümetimizi, seçilmiş Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan´ı koruduğunuz için Manisalılara ve tüm milletimize teşekkür ediyorum? dedi.

DARBE GİRİŞİMİNİ İLK BEN PAYLAŞTIM

 Özdağ 12 Eylül 1980 darbesini ve 28 Şubat postmodern darbesini iliklerine kadar yaşayan bir siyasetçi olduğunu vurgulayarak o gece yaşananları şöyle anlattı, ?15 Temmuz gecesi saat 21.00 sularında darbe girişimini haber aldım. Haberi alır almaz Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım´ı aradım. Bazı Bakanlara, Milletvekillerine ulaşmak istedim. İlk tweeti atan siyasetçi olarak, ?Türkiye´de darbe oluyor, vesayetçilere karşı sokağa çıkacağız ve gereğini yapacağız? dedim. Sayın Başbakanımız bana telefonla döndüğünde bir darbe girişimi yaşandığını ifade ettim. Kendisine, ?Ne yapmamız gerekiyorsa yapalım? Kendisi sözlerimin üzerine ?Ben de bir haber alıyorum Selçuk Bey? deyince Genel Kurmay Başkanını arayıp aramadığını sordum, 2. Komutan Yaşar Paşa´yı arayıp aramadığını sordum. İkisine de ulaşamadığını ifade etti. Bu sözlerinin üzerine, ?Sayın Başbakanım ya rehinler ya da maalesef onlarda darbecilerle beraberler. Şayet rehinlerse lokal bir darbe. Paralelcilerin darbesi. Fethullah Gülen Terör örgütünün, paralel devlet yapılanmasının bir darbesi. Onlar yapmış olabilirler. Müsaade ederseniz Kızılay´a çıkayım bir konuşma yapayım? dedim. Kendisi İstanbul´daydı, ?Ben yapayım Selçuk Bey? dedi. ?O zaman Genel Merkezde buluşalım ve sokaklara çıkalım? dedim. Sonra ilave ederek, ?Sayın Başbakanım, Genel Merkezde değil Çankaya´da köşkte toplanalım orayı bombalayamazlar? dedim. Ardından da şoförümü çağırarak Çankaya köşküne doğru yola çıktım.

SOKAĞA DAVET ETTİM

Köşke vardığımda kimse yoktu. Ölümü göze almış insanlar için daha büyük bir yürek yoktur. Sevgili Manisalılar, ?Bizim hukukumuzu, namusumuzu, koruyun? diyerek bizi Meclise gönderdiler. Menderes 10 yıl hizmet etti ve darbe yapıldığında bir tane dahi mantar tabancası patlamamıştı. Daha sonra köşkte birkaç Bakan, genel Başkan Yardımcısı ve Parti Genel Sekreterimiz geldi. Onlarla birlikte Milletvekillerini Türkiye Büyük Millet Meclisine, Çankaya Köşküne ve AK parti Genel Merkezine davet ettik. Ardından MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu´na ulaşmak istedim. Bu darbenin ?sokak, sivil ayağı var mı´ diye düşündüm. CHP Grup Başkanvekili Sayın Engin Altay´a teşekkür ediyorum. Hemen telefonumu açtı ve Sayın Kılıçdaroğlu´na ulaşarak geri dönerek, ?Darbeye karşıyız. Seçilmiş hükümetin yanındayız? dedi. Daha sonra da Ümit Özdağ vasıtasıyla MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli´ye ulaştık. Aynı şekilde o da bir bildiri yayınladı. Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım´ın açıklaması, Köşkte 10-15 arkadaşımızla toplanmamız, bu çalışmaları yürütmemizin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri adına TRT´de bir bildiri okundu. Arkadaşlarımızın morali bozulunca bu bildirinin korsan bir bildiri olduğunu söyledim. Bunun lokal bir darbe olduğunu ve bu darbe girişimiyle baş edebileceğimizi söyledim. Bazı arkadaşlarımız dediler ki, ?Nereden biliyorsun, nasıl anladın?? Ben 12 Eylül´ü yaşadım. 28 Şubat döneminde bir darbeyi önleyen ekibin içerisinde yer aldım. Sonra 28 Şubat´ı iliklerime kadar yaşadım. Sonra Sarıkız, Ayışığı, Balyoz, Ergenekon olurken bunların hepsini hissettim ve gerekli yerlere bildirdim.?

SİYASİ TECRÜBEME VE HİSLERİME GÜVENDİM

Darbeleri yaşayan 40 yıllık bir siyasetçi olarak o gece hislerine ve tecrübesine güvendiğini kaydeden Özdağ, Bakan ve Milletvekili arkadaşlarıma; ?Gelin televizyonlara çıkalım, halkı sokağa davet edelim ve bu işi bitirelim. Aksi taktirde Türkiye kazanımlarını kaybedecek. Biz ölebiliriz önemli değil. Şayet bunu yapmazsak kazanımlarımızı, kalkınma hamlelerimizi, lider ülke Türkiye olma hayallerimizi kaybedeceğiz? dediğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü; ?Televizyon Kanallarına bağlanmak istedik ama 15-20 dakika televizyonlarla bağlantı kuramadık. Bağlanamayınca, ?Bize telefonla bağlansınlar, çıkalım sokaklara? dedim. Ardından da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan´la bilindiği üzere teleskopla bağlantısı geldi ekranlara. O akşam halkımızı sokaklara davet etti liderimiz. Bu darbe girişimi millet iradesine, demokrasiye, seçilmiş iradeye yapıldı ama en çok Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan´a yapıldı. Cumhurbaşkanımız, liderimiz yiğitçe İstanbul´a gideceğini belirtti. Sayın Erdoğan´ın çağrısından sonra devreye aziz milletimiz girerek sokaklara çıkıldı. Milletvekili arkadaşlarımıza ?Meclise gidelim? dedim. Meclis Başkanımız Sayın İsmail Kahraman ve Milletvekili arkadaşlarımızla Meclise gittik. Giderken yolda kurşunlandık, tarandık. Parlamentonun kapısını kırarak Meclisten içeri girdik. ?İçeri gireceğiz, öleceksek burada öleceğiz? dedik. Seçilmiş iradenin temsilcileri parlamentoda ölür dedik. Orada teleskopla bir yayın yaptık ve Bütün Türkiye´ye çağrıda bulunduk. Sayın Binali Yıldırım´ın daveti, Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli´nin bildirileri, Bizim köşkte ve parlamentoda ki çağrımız. Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın halkı sokaklara daveti Türkiye´de kırılma noktasıydı.

ÜZERİMİZE BOMBALAR YAĞARKEN ÖLÜMÜ GÖZE ALMIŞTIK

Biz Meclisteyken üzerimize bombalar yağmaya başladı. Biz Gazi Meclistik. Gazi Meclis 1920´de Sakarya önlerinde Yunan Polatlı´ya kadar geldiği zaman o unvanı almış ve düşmanlara karşı mücadele etmişti. Yine aynı şekilde düşmana karşı mücadele ettik ama düşman içimizdeydi. Bu sefer bizim içimizdeki düşmanlarla mücadele ederek Gazi unvanını bir kez daha kazandık. Milletvekili arkadaşlarımız, Meclis Başkanı Sayın İsmail Kahraman, ?Dik duracağız, çıkmayacağız, sığınaklara girmeyeceğiz, burada kalacağız ve gerekirse hep birlikte öleceğiz? dedik. Hiç kimse korku belirtisi göstermedi. Bu arada aziz, necip milletimiz sokaklara çıkmıştı. Korkusuzca, kahramanca tankları durduruyordu. Baktım kaldırım taşını söken vatandaşlarımız vardı, ?Niye kaldırım taşlarını söküyorlar? dediğimde ise ?kaldırım taşlarını tankın tekerleklerine koyacaklar ve o tank yürümeyecekmiş? dediler. Bu sırada Meclis bombalanınca akrabalarım, yeğenlerim beni aramışlardı, ?Kendilerine sokakları boş bırakmayın, sokaklara çıkın? dedim. Herkesi sokağa davet ettim. Evimden çıktıktan sonra Köşke giderken yine sokaklara çıkılmasını davet etmiştim. Çıkan çatışmalar esnasında yeğenimi kaybettim. Darbeciler hain kurşunlarla yeğenimi şehit ettiler. Sadece yeğenim değildi şehit olan yaklaşık 300´e yakın vatan evladımız şehit oldu. Bir polis memuru yeğenimde Maçka´da şehit oldu. Şehitlerimiz var yani. Devletimiz, vatanımız, bayrağımız sağolsun. 15 Temmuz gecesi milletimiz iradesine sahip çıkmıştır. Şayet bu kararlılık ve birliktelik, sahip çıkma geçmiş yıllarda da sağlanabilseydi 27 Mayıs 1960, 1971, 12 Eylül 1980 darbeleri ve 28 Şubat postmodern darbesi yaşanmazdı.?

TERÖRLE BAŞARILI OLAMAYINCA DARBEYİ DENEDİLER

Güçlü bir Türkiye gerçeğinin olduğunu ve bu gerçeği hazmedemeyenlerin terör meselesiyle terbiye etmek istediklerini bunu başaramayınca darbe girişiminde bulunulduğunu belirten Özdağ, "Seçimlerde bizimle birlikte koştular. ´Bunlarla iyi geçinelim, bunların oyları var. Okulları, televizyonları var´ dedim. Ama bizi yönetmek istiyorlar, her tarafa kendi adamlarını yerleştirmek istiyorlar´ dedim. Bize sadece bu cemaat oy vermedi, herkes oy verdi. Milletvekillerine, bakanlara raporlar yazdım. Siyasetçileri hep korkuttular. Bizi terörle terbiye etmek istediler, Fethullahçı terör yapısıyla, darbeyle terbiye etmek istediler. Ne darbeyle gideriz, ne de silahlardan korkarız" dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —