SARUHANLI - Üretim merkezi olan Saruhanlı’da sokağa çıkma yasağından muaf olan çiftçiler yeni sezon ürünlerini ekmek için yoğun çaba sarf ediyor.
Saruhanlı’nın Kemiklidere Mahallesi’nde çiftçiler domates fidesi ekmeye başladı.
Nisan ayında başlayan domates ekimi, Nisan ayı sonuna kadar devam edecek. Saruhanlı ilçesinde 10 bin dekar alanda domates ekilirken, üretilen domateslerin yüzde 80’i salçalık, sofralık veya kurutmalık olarak başta Rusya olmak üzere Irak’a ve birçok ülkeye ihraç ediliyor. Koronavirüs nedeniyle tarım işçilerinin gelmemesi nedeniyle çiftçiler sıkıntı yaşıyor.
Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, tarlaları, bağları gezerek üreticilere maske dağıtıyor.
İşçilerden Emel Candemir, “Domates fidesi ekiyoruz. Şartlar zor. Halimizi görüyorsunuz. Çiftçiye destek yok” dedi.
Tarla sahibi Çevriye Çetin, “Nisan ayının ilk haftasından itibaren domates fidanı dikmeye başlıyoruz. Nisan ayının sonuna kadar bu ekim işi sürer. Ağustos’ta başlar toplanmaya. Her yönden sıkıntımız var. Her şeye zam bir çiftçiye yok. Mazot almış başını gitmiş, gübre desen almış başını gitmiş. Önceden elektrik paraları mahsul sonrası alınırdı. Şimdi ise her ay elektrik paraları alınıyor. Para var mı yok. Al bankadan mahsul sonrası öde. Elde var sıfır. Önceden dışarıdan işçi getiriyorduk. Şimdi virüs nedeniyle işçiler gelemiyorlar. Mecbur köye 100 deseler 100 vereceğiz. Gelseler bizim için daha iyi olur. O zaman onlar geldiğinde ziraat odasının belirlediği bir fiyat oluyor. Ama böyle olunca Ziraat Odası buna karışamıyor” dedi.
İşçi olmadığı için yevmiyelerin biraz yüksek olduğunu belirten Zeki Türetken, işçi geldiğinde herkesin rahatlayacağını söyledi. Çiftçilerin çok yıprandığını ifade eden Türetken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek destek istedi.
Hayırlısıyla ekime başladıklarını belirten Alev Türetken, “10 dönümlük bir alanda ekim yapıyoruz. Geçen sene yaşanan virüs nedeniyle pek domates alamadık. Bu sena domates tam iyi olur derken, koronavirüs çıktı. Bakalım sene sonunda nasıl olacak, nasıl edeceğiz. Bağımız var, üzümler nasıl olacak onu düşünüyoruz. Eşimle oğlum gece hiç uyumuyor. Soğuk nedeniyle gece sabaha kadar bağda fıskiye yapıyorlar. Sigorta çok pahalı olduğu için sigorta yapamadık. Elektrik faturaları sezon sonundaydı, şimdi her ay isteniyor. Elimizde yok. Borçla çeviriyoruz. Eğer çiftçi bunu yapmazsa, ekmezse millet ne yiyecek. Mecbur yapmak zorundayız. Hayırlısıyla inşallah güzelce ürünlerimiz toplayıp satarız” diye konuştu.
Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, Saruhanlı’nın üzümün başkenti olarak bilinmesine rağmen çiftçilik faaliyetlerinin geniş alanlarda yapıldığından domates, biber, kavun, karpuz, mısır gibi ekim alanlarının da geniş olduğunu açıkladı. Nisan ayıyla birlikte başlayan domates ve mısır ekiminin hızlı bir şekilde devam ettiğini ifade eden Okur, “Kemiklidere Mahallemiz ilçemizin en çalışkan mahallelerinden biridir. Öyle zor şartlarda bu ekimi yapıyorlar ki sulamayı bile 3-4 kilometre mesafeden su çekerek yani sondajlara boru döşeyerek sulamalarını yapıyorlar” dedi.
Koronavirüs nedeniyle çiftçilerin tam hız devam ettiğini kaydeden Okur, “Yani biz ekmeksek dünya aç kalır diye bir sloganımız var. Biz ekmek zorundayız. Ekmeye de devam edeceğiz. Geçen yıl domates fiyatları dilmelik domates kilosu 75 kuruş civarındaydı. Salçalık ise 60 kuruştu. Bunların tamamı ihracata gidiyor desek yeri vardır. Dilmeliklerin yüzde 80’i ihracata gidiyor. Kuruduktan sonra dilmelik domateslerin fiyatı 14 lira civarındaydı. Ama bu yıl tabi ki şartlar ağırlaşıyor. İşçi sıkıntımız çok. Emeğimiz çok. Bu yüzden fiyatların daha yüksek olmasını bekliyorum. Çünkü dünyaya baktığımızda ürün bakımından en kaliteli, en düzgün ürün ülkemizde var. Bizde hükümetimizin almış olduğu kararlar sayesinde çiftçimiz işine yapmaya devam ediyor. Bu virüsün en az olduğu bir ülkeyiz biz. Tabi ki dünya ülkeleri bizden alışveriş yapmak zorunda. Biz üreteceğiz, bunu ihracata kazandıracağız. Hem çiftçimiz kazanacak, hem ülkemiz kazanacak” diye konuştu.
Çiftçilerin git gide bilinçlendiğini vurgulayan Başkan Okur, “Artık kimse babadan kalma, dededen kalma bilgilerle tarlalarına girmiyor. Odamızda bulunan ziraat mühendisleri, ilçe tarım müdürlüğümüz devamlı ovaları gezerek çiftçilerimizi bilgilendiriyor. Ben buradan dünya ülkelerine sesleniyorum. Türkiye’den gelen mahsulleri, bilhassa Manisa’dan gelen mahsulleri göğüslerini gere gere yiyebilirler. Çünkü bunu ilk olarak üreticiler olarak biz yiyoruz. Herkese de tavsiye ediyoruz” dedi.
Ekilen domateslerin hasadının 2,5 ya sonra başlayacağını belirten Okur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Temmuz ayının ortalarına doğru yavaş yavaş çıkmaya başlar. Salçalık toplananlar direk kamyonlara yüklenir, fabrikalara gider. Dilmelik olanlar ise vatandaş tarafından sergiler hazırlanır. O sergiler üzerine keserek ikiye ayırırlar. Bunları tuzlayıp kurutmaya başlarlar.”
Manisa’ya çalışmaya gelecek olan tarım işçilerinin bağlı bulundukları valiliklerden izin almaları gerektiğini ifade eden Okur, bu konuda bir sıkıntı yaşanacağını tahmin etmediklerini kaydederek, “Burada valimize, kaymakamımıza teşekkür ediyorum. Çok hassas davrandı. Çünkü işçiler mecburen gelecek, bizde mecburen tarlamıza işçimizi sokacağız. Bu konuda başka bir alternatifimiz yok. Cumartesi, Pazar sokağa çıkma yasağı var. Allah razı olsun devletimizden, hükümetimizden, Tarım Bakanımızdan. Bize böyle bir güzellik, böyle bir kolaylık sağladılar. Bizim tam araziye çıkma zamanımız. Çiftçi 4 ay boyunca kış sezonunda istirahata çekilmişti. Ama nisan ayından itibaren her tarafta çiftçi emeği vermek zorunda. İşini yapmak zorunda, eğer yapmazsa, bu ürünler yetişmezse aç kalırız. Çiftçi muhakkak bu aylarda araziye inmek zorunda” Dedi.