Haberi Sesli Oku
  • BIST 100

    9285,26%2,81
  • DOLAR

    34,49% 0,10
  • EURO

    36,41% 0,19
  • GRAM ALTIN

    2956,69% 0,74
  • Ç. ALTIN

    4955,48% 0,56

“SALGIN HASTALIKLAR SU YOLUYLA BULAŞABİLİR”

“SALGIN HASTALIKLAR SU YOLUYLA BULAŞABİLİR”

Geçtiğimiz yıl aralık ayında Çin’in Wuhan Kenti’nde başlayan ve bugüne kadar binlerce insanın ölümüne yol açan COVID-19 Yeni Koronavirüs tüm Dünya’nın bir numaralı gündemi olmaya devam ediyor.

SARUHANLI - Geçtiğimiz yıl aralık ayında Çin’in Wuhan Kenti’nde başlayan ve bugüne kadar binlerce insanın ölümüne yol açan COVID-19 Yeni Koronavirüs tüm Dünya’nın bir numaralı gündemi olmaya devam ediyor. Uzmanlara göre bu salgın hastalıktan korunmanın en önemli unsuru el hijyeni olurken RainSoft Ege Bölge Genel Müdürü Cenap Özer yaşam kaynağımız olan suyumuza sahip çıkmanın önemi ve suda bulunabilecek virüslerin de salgın hastalıklara yol açabileceği konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

Tüm Dünya’yı etkisi altına alan COVID-19 Yeni Koronavirüs hala pek çok bilinmezi içerisinde barındırıyor. Şu ana kadarki verilerden elde edilen bilgilere göre ise uzmanlar, “Evde Kal”, “Sosyal Mesafeni Koru” ve en önemlisi de “Ellerini Su ve Sabunla Yıka” diyerek Koronavirüs Pandemisi’nden korunmanın yollarını anlatıyor. 

Bugün karşılaştığımız COVID-19 Yeni Koronavirüs’ün su ile gelen Viral Gastro Enteritler Grubu’nun bir üyesi olduğuna dikkat çeken RainSoft Ege Bölge Genel Müdürü Cenap Özer, “Bu virüsler Dünya’da Su’ya karışabilen hastalık yapıcı virüsler grubundadır. Geçmişte dünyamızın ve ülkemizin suda üreyebilen bu tür virüslerin oluşturduğu hastalıklardan çok çektiğini “Salgın Hastalıklar” tarihine baktığımızda görmek mümkün… Bugün içinde bulunduğumuz COVID-19 Yeni Koronavirüs’ten korunmak için en önemli önlemin su ve buna bağlı olarak temizlik olduğunu dikkat çekecek olursak bundan sonraki süreçte yaşam kaynağımızın yok olmaması için tedbirli ve bilinçli önlemler alarak yaşamayı öğrenmek zorundayız. En önemli yaşam kaynaklarımızdan olan Su’ya sahip çıkmalıyız.  Evlerimizde arıtma sistemleri kullanarak güvenli kullanma suyu ve temiz içme suyu elde etmemiz mümkün…” şeklinde konuştu.  

Hastalıktan korunma yöntemi olarak kullandığımız maske ve eldivenlerin, sokaklara hijyen amaçlı sıkılan kimyasallar ile asit ve klor bazlı deterjanların da çevre kirliğine yol açarak doğaya ve suya karıştığına dikkat çeken Özer, 1800’lü yıllarda sulara bulaşan Tifo ve Kolera bakterilerinin salgın haline dönüşmesi ile içme sularında dezenfektan olarak kullanılan klorun günümüzde hala kullanılmasının kanser gibi pek çok hastalığı da tetiklediğinin altını çizerek, “Bizler hızla artan Dünya nüfusuna karşı doğayı, çevreyi ve suyu korumak için gerekli önlemleri bugünden almalı, bilim ve teknolojiyi kullanarak yaşama sanatını öğrenmeliyiz.” ifadelerini kullandı.



ASAYIŞ


POLİTİKA


SON DAKİKA


MEDYA


Foto Galeri Tümü


TÜM HABERLER


Yükleniyor