9006,55%0,68
34,25% -0,03
37,25% 0,10
3065,57% -0,16
5014,38% 0,00
SAĞLIK - Toplum genelinde her 8-10 yetişkinden birinde görülen ve genellikle belirti vermemesinden ötürü ?sessiz hastalık´ olarak nitelendirilen safra kesesi taşı, kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülüyor.
Özel Esentepe Hastanesi Genel Cerrahi Bölümünden Op. Dr. Mehmet Kerim Şerbetçi, kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülen safra kesesi taşı hastalığında 40 yaşın üstünde olan, fazla doğum yapmış ve kilolu bireylerin hastalığa yakalanma riskinin daha fazla olduğunu belirterek, erken tedavinin önemine vurgu yaptı. Safra taşı görülme sıklığının birinci derece yakınlarında taş olanlarda iki kat, kadınlarda ise üç kat daha fazla olduğunu aktaran Dr. Şerbetçi, ?Safra kesesi sindirimin bir parçasıdır. Herhangi bir problem durumunda safra düzgün akamaz, sıkışır ve iltihap oluşur. Safra taşı oluşmaya başladıktan sonra taşların sayısı ve büyüklüğünün artmasıyla birlikte genellikle herhangi bir belirtiye yol açmazlar. Büyük çoğunluğu sessiz olarak seyreden safra kesesi taşları, acil haller dışında bazı tetkikler yapılırken ya da kimi ameliyatlarda tesadüfen fark ediliyor. Ancak safra kesesi içinde bulunan ve yer çekiminin etkisiyle hareket eden taşlar, safra kesesinin çıkışını tıkayıp, olağan boşalmasını engellediği zaman belirti vermeye başlıyor? dedi.
Safra kesesi taşından kaynaklanan ağrının şiddetlenmesi durumunda sırt bölgesine ve karnın geneline yayılabildiğini kaydeden Dr. Şerbetçi, ?Bu ağrılar süreklidir ve 10-15 dakika ile 1-2 saate dek sürelerde devam edebilir. Eğer bu ağrılar 4-5 saatten fazla sürerse bu durumda genellikle safra kesesinin tahriş olmasından kaynaklanmaktadır. Ağrının şiddeti vücudun pozisyonu değiştikçe azalıp artmaz. Ağrının şiddetlenmesiyle birlikte kusma görülebilir. Bunlara ek olarak kişi aşırı terleyebilir, ateşi yükselebilir ve titreyebilir. Safra taşı sebebiyle gıdalarla birlikte alınan yağın sindirimi zorlaştığı için özellikle yağlı yiyecekler yedikten sonra aşırı şişlik oluşabilir. Cerrahi tedavi, safra kesesinin taşları ile birlikte çıkarılmasıdır. Operasyonda, karın bölgesinden genellikle de göbek deliğinden açılan küçük bir delik sayesinde ucunda kamera bulunan tüple yapılan laparoskopik ameliyat veya açık ameliyat yöntemleri kullanılabilir. Ameliyat yöntemi, taşların büyüklüğüne ve hangi bölgeleri etkilediğine bağlıdır. Hastalıkla mücadele konusunda erken tanı büyük önem taşıyor? ifadelerini kullandı.