“Kronik rahatsızlığı olanlara kesinlikle doktora danışmadan oruç tutmayı önermiyoruz” diyen Bayel, uzun yaz günlerinde sıcakta çalışan işçilerin, normal işlerde çalışanlara nazaran daha fazla su tüketmesi uyarısında bulundu. Bayel,“Ramazan ayı içerisinde de iki iki buçuk litre kadar su tüketmemiz gerekiyor. İftarla sahur arasında tüketeceğiniz su oranları yaklaşık bu oranlarda olmalı. Ağır işlerde çalışanların, sıcaklığa daha fazla maruz kalan iş gruplarında çalışanların mesela inşaatta çalışan bir kişi veya sıcak metal işi ile uğraşan bir kişi olabilir bu kişilerin daha fazla su tüketmesi gerekiyor. Bu kişiler yaklaşık dört dört buçuk litre su tüketmeli iftarla sahur arasındaki zamanda” ifadelerini kullandı.
Ramazan ayında şerbetli tatlılardan ziyade sütlü tatlıların tercih edilmesi gerektiğini ifade eden Bayel, soğuk ayran aşı çorbasının da tokluk hissi verdiğini ve susamayı geciktirdiğini kaydetti. Bayel, şöyle konuştu: “Soğuk ayran aşı çorbası vardır. Hem tahıl içerir hem yoğurt içerir hem de nane içerir. Gün içerisinde hem sizi tok tutar hem de susamayı biraz daha geciktirir. Şerbetli tatlılar yerine Ramazan ayında sütlü tatlıları tercih etmek daha faydalıdır. İftar sonrasında hareketsiz bir yaşam önermiyoruz. Muhakkak ki bir rehavet çöküyor. İftardan hemen sonra bir dinlenme isteği oluyor ama bunu sadece on on beş dakika ile sınırlı tutup mümkünse eğer yarım saatlik bir yürüyüş vücudun kendine gelmesine yardımcı olacaktır.”
“Beslenme değişikliğine bağlı olarak kabızlık sorunu da ortaya çıkabiliyor” diyen Bayel, bu sağlık problemini aşmanın en doğal yolunun tahıl içeren ürünler tüketmekten geçtiğini belirtti. Bayel, ayrıca sofralarda baklagillerin ve yeşilliğin eksik edilmemesi önerisinde bulundu.
İftar ve sahur arasındaki beslenmeye dair ipuçları da veren Diyetisyen Raife Bayel, “Ramazan ayı geldi ve beraberinde uzun bir açlık dönemi bizi bekliyor. 17 saat gibi bir zaman açlık ve susuzluk yaşıyoruz. Gün içerisinde normalde 3 öğün beslenirken öğün tüketimlerimiz azaldı. İftar ve sahur olmak üzere iki grupta besleniyoruz. Bu iki ana öğün yerine gece içerisine muhakkak iki ara öğün de eklemek gerekiyor. İftara nasıl başlayabiliriz? Gün içerisindeki uzun bir susuzluğun ardından iki bardak su içerek ve ardından iki tane hurma yiyerek kan şekerinin dengelenmesini sağlayacaktır. Arkasından içeceğiniz bir kase çorba vücut dengelerinin biraz daha kendisine gelmesini sağlayacaktır. Bunun ardından muhakkak bir on beş dakikalık bir dinlenme süresi istiyoruz. Bu süreç içerisinde birazcık daha vücut dengeleri yerine gelecektir. İftar bitiminden bir bir buçuk saat sonra bir ara öğün yapmak, oraya bir meyve eklemek veya bir süt grubu yerleştirmek daha yerinde olacaktır” şeklinde konuştu.Bayel, iftarla sahur arasındaki vaktin dar olduğunu ancak bu arada muhakkak bir iki saatlik bir uykunun ihmal edilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.