Anahtar Kelimeler: . . Kamuran Elbeyoğlu KORONA COVID   YAPTI

SARUHANLI - Bir çırpıda kucaklaşmaktan, tokalaşmaktan, öpüşmekten, sarılmaktan vazgeçtik.  Virüs paranoya, panik ve fobik reaksiyonlar yarattı. Sendromlar Korona salgınıyla birlikte neredeyse bir norm haline geldi. Peki bize ne oldu?

COVID 19 veya sık kullanıldığı şekliyle Korona virüsü hayatlarımıza aniden ve beklenmedik bir şekilde geldi ve hepimizi bütün yaşam rutinimizi temelden değiştirmeye mecbur etti. Her birimiz okulda, işte, evde kendi günlük rutinlerimizde yapmamız gereken şeyleri yapıyor, sosyal hayat kafelerde, lokantalarda, semt pazarları, AVM’ler ve sokaklarda alabildiğince sürüyordu. Ama Korona salgını insanları evde kalmaya mecbur edince yalnızca alıştığımız rutinlerden birdenbire kopmanın ötesinde, evde, alıştığımız sosyal hayattan izole bir varoluş durumuna adapte olmak, ölümcül bir virüse yakalanma ve ölüm korkusu ve tabii ki işini kapatmak zorunda kalanlar veya işsiz kalanlar için bir de geçinme, karnını doyurma kaygısı ortaya çıktı.

Korona virüsü sebebiyle oluşabilecek psikolojik problemler arasında en başta krizin ne kadar süreceği, olası sonuçları, geçimini sağlayamama, ölüm riski gibi nedenlerle insanlarla yaratacağı genel kaygı sendromudur. Kaygının en önemli sebepleri arasında içinde bulunduğumuz duruma adapte olamama, hoşlanmadığımız bir durumdan kurtulmanın çaresini bulamama ve en önemlisi de geleceğin ne getireceğinden emin olamama ve daha da kötüsü geleceğin umut verici olmadığını düşünmektir. Hastalığın henüz bir aşısının bulunmamış olması ve her gün medyada bütün dünyadan günlük ölüm sayılarını duymak özelikle kaygıya meyilli kişilerde daha yüksek düzeyde panik atak ve fobi davranışı ortaya çıkaracaktır. Koronaya karşı fobi geliştiren kişiler için yeni bir terim de bulundu; koronafobi. Virüsten korunma yöntemi olarak hijyene yönelik tedbirleri almanın ötesinde eğer kişiler insanlarla temas etmekten aşırı düzeyde kaçınma davranışı göstermeye, evin içinde bile maske ve eldivenle dolaşmaya ve karşılaştıkları her insanın kendilerine virüs bulaştıracağını düşünmeye başladıklarında koronafobi ortaya çıkmış demektir.

Korona virüsünden korunmak için televizyondaki açık oturumlardan sosyal medya paylaşımlarına kadar her yerde virüse karşı korunmak için eldiven ve maske takmamız, ellerimizi sık sık yıkamamız, cep telefonumuzu veya kullandığımız eşyaları, dokunduğumuz yerleri alkol veya dezenfektanla temizlememiz ve insanlarla temas etmekten kaçınmamız söylenmektedir. Bu gerçekten de etkili hijyen önlemleri, toplumda takıntı veya temizlik hastalığı diye bilinen obsesif kompulsif bozukluğunu tetikleme tehlikesini de beraberinde getirmektedir. Obsesif kompulsif bozukluk temelde anksiyete duygularından kaynaklanan bir bozukluk olarak kendini gösterir ve en önemli belirtilerinden birisi de hastalık derecesinde temizlik yapma ve etrafını kontrol etme dürtüsüdür ki bizim hastalık belirtisi olarak kabul ettiğimiz bu sendromlar Korona salgınıyla birlikte neredeyse bir norm haline gelmiş durumda. Hangimiz ellerini gün de 30 kere sabunla yıkayıp, cep telefonunu dezenfekte etmiyor? Hangimiz çantasında kolonya veya dezenfektan taşısam iyi olur diye düşünmüyor? Hangimiz elimizde eldiveni olmadan veya maske takmadan dışarı çıktığında huzursuz olmuyor? Hangimiz maskesiz konuşurken rahatsız olmuyor ve maske olmadan da insanları yanına yaklaştırmak istemiyor? Virüse yakalanma ve hasta olma korkusu ile diğer insanlarla yakın ilişkiye girme konusunda ürkek, endişeli ve tedbirli davranıyoruz; sokakta yürürken ve hele de maskeli değilsek diğer insanlarla yüz yüze gelmekten kaçınıyoruz, diğerlerine aramızda en az 1 m. veya daha fazla mesafe bırakacak şekilde yaklaşıyoruz, insanlara dokunmaktan ve hatta konuşmaktan kaçınıyoruz. Bir çırpıda kucaklaşmaktan, tokalaşmaktan, öpüşmekten, sarılmaktan vazgeçtik.

Şu an için yaşamsal ve elzem görülen bu tür tavırlar ilerde kaçıngan kişilik bozukluğuna benzer bir tablonun ortaya çıkmasına neden olabilir. Eğer kişi olağan şeylerden bile birçok tehlikenin oluşabileceğini düşünüp, hayatını alıştığı ortam ve kişilerle geçirmeye, kendi kozası içinde yasamaya çalışıyor ve diğer insanlarla bir arada olduğunda korkulu, endişeli ve diken üzerinde davranmaya devam ederse kaçıngan kişilik bozukluğu belirtileri gösterdiğini söyleyebiliriz.

Durumu yaşlılar açısından değerlendirecek olursak işin psikolojik boyutlarının daha da derin olduğunu söyleyebiliriz. Yaşlılar normal şartlarda da son derece yetersiz emekli maaşları, yalnızlık, hastalıklara açık olma gibi sıkıntılarla boğuşmakta ve işsizliğin giderek artmasıyla iş hayatından giderek dışlanma ve toplum tarafından sisteme bir yük olarak görülme sorunu ile karşı karşıya kalmaktadırlar.

Üstelik Türkiye’de yaklaşık 350 bin 65 yaş üstü bireyin emekli maaşına bile sahip olmadığı ve geçimini günlük sokaklarda çeşitli işler yaparak sağladığı söylenmektedir. Normal şartlarda bile yaşam şartları kolay olmayan yaşlıların durumu Korona salgınıyla daha tehlikeli boyutlara gelmiştir. Virüse en fazla yenik düşen grup olarak virüsün birincil mağduru olan yaşlılar, krizin insanlarda yarattığı paranoya, panik ve fobik reaksiyonlar nedeniyle virüsün nedeni olarak algılanmaya başlamışlar ve toplumsal damgalanma ve dışlanmayla karşı karşıya kalan yaşlıların mağduriyeti ikiye katlanmıştır.

Travmanın insanlarda bencillik, dürtüsellik, saldırganlık ve damgalama gibi yıkıcı davranışların ortaya çıkmasına sebep olduğu bilinen bir olgudur. Korona virüsü gibi ölümcül bir krizle karşı karşıya gelmenin yarattığı travma ile insanlar, yaşadıkları korku, panik ve yıkıcı duyguları virüsün sebebi gibi gördükleri yaşlılara aktararak onları korumak için alınan karantina kararını yaşlılar için bir hapishaneye dönüştürmüşlerdir. Durum rızkını günlük sokaklardan çıkaran yaşlılar için daha da vahim olmakta ve onlar sadece insanların saldırganca davranışlarıyla değil, aynı zamanda karantina kararına uymadıkları için devletin kolluk kuvvetleriyle de karşı karşıya gelmektedir. Hayat onlar için açlık, dışlanma, damgalanma ve ölümcül virüse karşı savunmasızlık çemberinde geçmektedir. 



Çocukluk arkadaşını kız meselesi nedeniyle çıkan tartışmada silahla vurarak öldürdü.

Çocukluk arkadaşını silahla vurdu! Kız meselesi kanlı bitti!

Soma ilçesinde kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalan gölette balık ölümlerinin önüne geçmek için kurumlar seferber oldu.

Balıklar ölmesin diye zamanla yarıştılar

Spor Toto Minikler Türkiye Judo Şampiyonası, Mardin’de 72 ilden gelen bin 344 sporcunun katılımıyla Artuklu Yeni Spor Salonu’nda yapıldı.

Salihlili judocular Erel ve Madan, Mardin’de şampiyon oldu

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu: "Özellikle gençlerimizde ve kadınlarımızda sigara kullanım oranları artmaya başladı"

Bakan Memişoğlu açıkladı: 10 milyon kişinin ölçümü yapıldı, yüzde 70'i fazla kilolu

Hedeflerinde yaşlı kadının evi ve parası vardı! Bakıcının kirli oyunu

Hedeflerinde yaşlı kadının evi ve parası vardı! Bakıcının kirli oyunu

Berber oldukları öğrenilen iki arkadaş araçlarının yanında başlarından vurulmuş halde ölü bulundu.

Tüyler ürperten olay! İki genç başlarından vurulmuş halde ölü bulundu

Dizi ve sinema filmi setlerinde başlayan 15 yıllık dostluklarını, Kulyas 2 isimli korku tarzındaki sinema filminde oyunculuklarıyla taçlandırdı.

MUHTEŞEM İKİLİ KULYAS 2'DE

Sağnak Serra Kalaycı 200 metre karışık, 100 metre ve 200 metre sırtüstünde ikinci.

Yunusemreli yüzücüler SEM yarışlarında göz doldurdu

Meme kanseri tanısı konulan 88 yaşındaki bir hastaya, anestezi verilmeden, palyatif tedavi amacıyla mikrodalga ablasyon işlemi başarıyla uygulandı.

O hastanede ilk kez uygulandı

"Hastalarımız tahlil hizmetine çok hızlı ulaşabiliyor"

Menemen'de hastane konforunda poliklinik

Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Özel Aliağa Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde görev yapan eğitmenlere teşekkür sertifikası takdim etti.

Aliağa’da engelleri aşan eğitim

Alaşehir'de 2 bin 903 kök kenevir ve 8 kilo 820 gram kubar esrar ele geçirildi.

Alaşehir'de yasa dışı kenevir ekimine jandarma darbesi

Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan, "Yaşayan İnsan Hazinesi - Kültürel Miras Taşıyıcısı Hayri Dev'i ölümünün 7. yılında saygı, hürmet ve özlemle anıyoruz" dedi.

Başkan Arslan vefatının 7. yılında Hayri Devi unutmadı

Kemalpaşa ilçesinde bakım ve onarım çalışması sırasında elektrik akımına kapılan genç işçi kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Elektrik akımına kapılan genç işçi hayatını kaybetti

Özge Ceren Deniz ile İnanç Öktemay’ın elektrik akımına kapılarak hayatlarını kaybettiği olaya ilişkin davaoa sanık sayısı 45’e yükseldi.

Elektrik akımına kapılan 2 kişinin ölümüne ilişkin davada sanık sayısı arttı

Belediye İş 2 No'lu Şube Başkanı Savaş Atalay: "Cemil Başkan baskıyla, tehditle bizleri eline almaya çalışıyor"

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde işten çıkartılan işçilerin eylemi 9'uncu gününde sürüyor

Bakan Memişoğlu açıkladı: 10 milyon kişinin ölçümü yapıldı, yüzde 70'i fazla kilolu

Elektrik akımına kapılan 2 kişinin ölümüne ilişkin davada sanık sayısı arttı

Saruhanlı'da 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü

Kula’da 15 Temmuz Şehitleri dualarla anıldı

Manisa'da 15 Temmuz şehitleri dualarla anıldı

Manisalı 15 Temmuz gazisi o geceyi anlattı

Memur-Sen'den 15 Temmuz vurgusu

Saruhanlı’da orman yangınlarına karşı önlem ziyaretleri

Manisa'da 'Paranın doğduğu kent' UNESCO listesinde

Kırkağaç'ta 38. dönem uzman erbaşlar yemin etti

Serdar Kabaş’ın acı günü

MasterChef 2025’te ana kadro heyecanı! Kıyasıya mücadele de önlüğün ilk sahibi belli oldu

Kıbrıs gazisi Manisa’da törenle toprağa verildi

Manisa’da 4 stratejik yatırıma devlet desteği

Eş katiline 'İyi Hal'le ödül gibi ceza

Genç yaşta kalbine yenildi

Minik Deniz'den şehit babasına son bakış

Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Fikret Mangura son yolculuğuna uğurlanıyor

Başkan Zeyrek'in aile fertleri adına sahte sosyal medya hesabı açmışlar

TBMM Araştırma Komisyonu Saruhanlı’da Zirai Don İncelemesi Yaptı

https://www.youtube.com/@kardelengazetesi45/videos
Saglik 3.04.2020 08:28:00 1114 0

Tarih: 03.04.2020 08:28 Güncelleme: 03.04.2020 08:28
Haberi Sesli Oku
18.07.2025 16:54:00