SARUHANLI - Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Türkiye'ye ve partisine gönül verenlere bu sefer 3 dönem Milletvekilliği yaptığı kadimşehir Manisa'dan seslendi. Gelecek Partisi Manisa İl Başkanlığı’nın 1. Olağan Kongresinde yaptığı konuşmasını büyük bir destek ve sevgi çemberi içerisinde gerçekleştiren Özdağ, "Türkiye’de bir Külliye iktidarı vardır. Türkiye’de tek kişinin iktidarı vardır ve Türkiye liyakatli, ehliyetli bir şekilde yönetilmemektedir. Adalet ve Kalkınma Partisinin 18 yıllık iktidarının sonucu olarak geldiğimiz süreçte kapı kapı torpil aranıyorsa, rüşvet diz boyuysa, yolsuzluk varsa, yoksulluk çoğalıyorsa, yasaklar artıyorsa buna dur demek için Gelecek Partisi kurulmuştur. Biz Gelecek Partisi olarak Adalet ve Kalkınma Partisi’nin rakibi değiliz. Biz iktidarın alternatifiyiz. İktidar partisinin geldiğimiz noktada Türkiye’ye verecek bir şeyi kalmamıştır" dedi.
Gelecek Partisi Manisa İl Başkanlığı’nın 1. Olağan Kongresi parti il Başkanlığı binasında gerçekleşti. Büyük bir ilgiye sahne olan kongre kalabalığın salona sığmayışından dolayı parti önündeki alanda yapıldı. Gerçekleşen kongreye 24.25.26. Dönem Manisa Milletvekili ve Gelecek Partisi Sivil Toplum, Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcıları Ayhan Sefer Üstün, Yerel Yönetimler ve Şehircilik'ten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doğan Demir, Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyeleri Ferhat Esener, Gizem Satıoğlu, Dinçer Türkmen, Gelecek Partisi Manisa İl Başkanı Mustafa Keskin, İzmir İl Başkanı Serhat Mustafa Şener, Aydın İl Başkanı Ali İhsan Dilmen, Bursa İl Başkanı Alparslan Yıldız, Sakarya İl Ender Serbes, Gelecek Partisi Genel Merkez Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcıları Hakverdi Altuğ, Oğuz Şalvız, Yalçın Özdemir, Nihal Olçok, Cemal Eğin, CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban, Demokrat Parti İl Başkanı İdris Mecek, Yeniden refah Partisi İl Başkanı Hakan Lalebaş, İyi Parti Manisa İl Başkan Vekili Erhan Dumlu, Deva Partisi İl Başkan Yardımcısı Burak Yıldız, Gelecek Partisi, CHP, İyi Parti, Demokrat Parti, HDP, Yeniden Refah Partisi yöneticileri ve partililer katıldı.
KESKİN; İLK SEÇİM ZAFERİNİ MANİSA BÜYÜKŞEHİR’DE YAŞAYACAĞIZ
Gelecek Partisi Manisa İl Başkanlığı 1. Olağan Kongresinin açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Mustafa Keskin, öfkeyi, kızgınlığı, suçlamayı, acizliği, adaletsizliği, haksızlığı, liyakatsizliği, yalan söylemeyi, zulmetmeyi, alay etmeyi, ötekileştirmeyi, kibirlenmeyi, anlamsızlığı, fakirleşmeyi AK Parti iktidarında gördüğünü kaydederek, “Herkes için adaletin eşit uygulandığı adil bir sistem kurmaya geliyoruz. Bizler, on binlerce yıl bu topraklarda barışın ve sevginin medeniyetinin tarihini yazmış bir milletin evlatlarıyız. Doğu batı, sağ sol, Türkmen Kürt ayrımı yapmadan eşit haklarla insanlık onurunu temel kabul eden yeni bir medeniyeti birlikte oluşturacak ve gelecek nesillerimize ışık tutacak, bizlerden onur ve gurur duyacakları bir miras bırakmaya geliyoruz. Teşkilat olarak omuzlarımıza aldığımız yükün farkındayız. Bir bütün olarak Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu'nun yakmış olduğu bu meşaleyi hiç bir zaman söndürmeyecek ve yapılacak ilk seçimlerde Gelecek Partisi'nin bayrağını en yükseklerde dalgalandıracağız. İlk yerel seçimlerde Manisa Büyük Şehir Belediyesi'ni kazanarak yerelde halkımıza hizmet etmenin destanını yazacağız” şeklinde konuştu.
SİYASETTE AHLAK VE ŞEFFAFLIĞI HAKİM KILACAĞIZ
Gelecek Parti Manisa İl Başkanı Mustafa Keskin’in ardından söz alan Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcıları Ayhan Sefer Üstün ise konuşmasında, 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet’in kurulmasıyla saltanatın sona erdiğini ama saltanat döneminin geride kaldığını kabul etmeyen yapıların günümüzde de var olduğunu kaydederek, “Hepimiz Cumhuriyet çocuğuyuz. Siyasette ahlak, şeffaflık hakim olsun yolsuzluk olmasın istiyoruz” dedi.
Konuşmasının başında Gelecek Partisi’nin kuruluş amaç ve sürecine değinen AK Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “Geldiğimiz süreçte demokrasi çok büyük zarar gördü ve görmeye devam ediyor. Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak isteyenler maalesef demokrasiyi rafa kaldırmak istediler. Hukuk ve Hukukun üstünlüğü diyerek yola çıkanlar, üstünlerin hukukundan şikayetçi olanlar görüyoruz ki kendileri üstünlerin hukukunu inşa etmeye çalışıyorlar. Biz parti içerisinde bu sorunlara, yanlışlara dur demek istedik. Susmadık, konuştuk. Parti içi demokrasi ve disipline dikkat ederek parti içi demokrasiyi inşa etmeye çalıştık. Ama bizi dinlemediler. Biz ne söylersek doğrudur dediler. Ortak aklı kaybettiler. Zaten Adalet ve Kalkınma Partisi Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemiyle birlikte tarih sahnesinde yerini almaya başlamıştı. Sayın Bahçeli’nin defacto olan durumu hukuki duruma geçirelim dediği için bir oyuna geldiler” dedi.
DEVLETİ LİYAKAT VE EHLİYETLE BULUŞTURACAĞIZ
15 Temmuz 2016 gecesi hain bir darbe girişimi yaşandığını belirten Özdağ 15 Temmuz’un hemen ardından 6 ay sonra bir referanduma gidilmesinin büyük bir yanlış olduğunu kaydeden Özdağ sözlerine şöyle devam etti, “Sayın Erdoğan ve arkadaşları Türkiye’yi uçuracağız zannettiler. Partisinde 3 dönem Milletvekilliği yaptığımda ne diyordu Sayın Erdoğan, “Dünya 5’ten büyüktür” demiyor muydu? Sayın Erdoğan şimdi size sesleniyorum; “Türkiye’de sizden büyük, Türkiye AK Parti’den büyük” Türkiye’yi bir parti devleti yaptırmayacağız inşallah. Türkiye bir parti devleti, kişi devleti, mezhep devleti, cemaat devleti olmayacak. Türkiye aziz milletin devleti olacak. Bundan emin olun. Gelecek Partisi işte Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak için, hukuku adaletle buluşturmak için, devleti liyakat ve ehliyetle buluşturmak için kurulmuştur. Evet, hukuk ve kanunlar şu anda da var. Ama o kanunlar büyük balıkların yırtıp geçtiği, küçük balıkların takıldığı balık ağları haline dönüşmemeli. Parası olanların adaletten, hukuktan yırttığı, parası olmayanların ise hapishanelerde çürüdüğü bir sisteme asla müsaade etmeyeceğiz. Devlet liyakatle ve ehliyetle buluşacak.”
GELECEK PARTİSİ YOKSULLUK VE YOLSUZLUĞA DUR DEMEK İÇİN VAR!
Manisalıların acılarına annelik yapan şehrin insanları olarak minnettar olduğunu kaydeden Özdağ, “Manisa’nın kadirşinas insanlarına müteşekkirim. Bir köylü çocuğunu, bir gecekondu çocuğunu tütün toplayarak, pamuk kırarak, ayakkabı boyayarak, su satarak evinin ekonomisine destek olan bir delikanlıyı yani şahsım Selçuk Özdağ’ı parlamentoya gönderdi. Şimdi parlamento etkisiz ve yetkisiz. Şimdi geldiğimiz ve bulunduğumuz süreçte ne varsa Külliye’de var. Türkiye’de bir Adalet ve Kalkınma Partisi yoktur, Türkiye’de bir Külliye iktidarı vardır. Türkiye’de tek kişinin iktidarı vardır ve Türkiye liyakatli, ehliyetli bir şekilde yönetilmemektedir. Adalet ve Kalkınma Partisinin 18 yıllık iktidarının sonucu olarak geldiğimiz süreçte kapı kapı torpil aranıyorsa, rüşvet diz boyuysa, yolsuzluk varsa, yoksulluk çoğalıyorsa, yasaklar artıyorsa buna dur demek için Gelecek Partisi kurulmuştur. Biz Gelecek Partisi olarak Adalet ve Kalkınma Partisi’nin rakibi değiliz. Biz iktidarın alternatifiyiz” dedi.
TÜM PARTİLERE ELİMİZİ UZATIYORUZ
Egemen emperyalist devlerin Türkiye’ye karşı oyunlarının sona ermediğine dikkat çeken Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü, “Biz Turizmde fakir miyiz? Hayır. Dünya’nın en büyük Havaalanına sahibiz. Gediz Ovası, Harran Ovası, Çukurova, Iğdır, Muş Ovaları. Bu Ovalarda neden tarım yapılmıyor? Hollanda Manisa kadar neden zengin? Sadece ve sadece çiçek ve tohum satarak bu zenginliğe kavuştular. Türkiye’nin bütçesinden daha büyük bir bütçeye sahipler. Tarım Bakanı’nı ilahiyat mezunu yaparsanız, Tarım Bakanı’nı doktor yaparsanız böyle olur. Buna da dur diyeceğiz. Liyakati de, ehliyeti de esas alacağız. İmar Yasasını, siyasi ahlak ve etik yasasını mutlaka çıkartacağız. Recep Tayyip Erdoğan’a inat çıkartacağız. Gelecek Partisi Genel Başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu bilge bir insan, ahlaklı bir siyasetçi, değerli bir bilim adamı, Aynı zamanda iyi ve başarılı bir Başbakan ve Dışişleri Bakanı. Siz zannetmeyin ki Sayın Ahmet Davutoğlu’nu Recep Tayyip Erdoğan’ın egolarıyla alt üst ettiler. Bir yandan FETÖ, bir diğer yandan egemen güçler, bir diğer yandan rantiyeciler, bir diğer yandan parti içindeki egosu yüksek olan adamlar ama en önemlisi egemen emperyalist güçler Türkiye2de defosu olmayanları sevmezler. Açığı olmayanları sevmezler, elleri ve alınları tertemiz olan dürüst insanları sevmezler. Zafiyet sahibi adamlar severler. Bizim zafiyetimiz olmayacak, Genel Başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’yla, Ayhan Sefer Üstün’le, Doğan Demir’le, İlker Türkmen’le, Nihal Olçok’la, Mustafa Keskin’le, Gizem Satıoğlu Öcmenler’le ve adını sayamadığım partimizin yönetimindeki diğer arkadaşlarımla, tüm partililerimizle, parti gönüllülerimizle, Anadolu insanımızla bir araya geldik ve bu kutsal davada el ele verdik hep birlikte yürüyoruz. Hepiniz cesur yüreklersiniz. Gelecek Partisi olarak diğer siyasi partileri dost ya da düşman olarak ayırt etmiyoruz. Anayasa’nın teminatı altında kurulan her parti Türkiye’nin partisidir. Bölücülükle, terörle, şiddetle arasına mesafe koyan her partiyle oturur konuşuruz. Gelecek Partisi tüm partilere elini uzatıyor.”
AMACIMIZ TÜRKİYE’Yİ ÖZGÜR VE ZENGİN KILMAK
Siyasi partilerin araç, gerçek amacın Türkiye’nin zenginliği ve özgürlüğü ile insanların mutluluğu olduğunu kaydeden Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “Türkiye’de maalesef iktidara gelinceye kadar siyasi parti başkanları çok demokrat görünüyorlar ne var ki iktidara geldikten sonra da tabulaşmaya başlıyorlar. Türkiye’de bir türlü kalıcı sistem kuramadık, bunda darbelerin büyük payı var. Ama siyasi parti liderlerinin ve partileri yönetenlerin de ciddi veballeri var. Demokrat Parti CHP kavgası Türkiye’ye ciddi bedeller ödetti. Kamplaştık ve kutuplaştık. Oysa ki millet o an hangi partiye destek veriyorsa sandık kazanmalı, Türkiye hep var olmalı, siyaset teamüller zinciri olarak devam etmeli, millet iradesinin üzerinde irade yoktur. Milletin git dediğine kimse gel diyemez. Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın temel Karamollaoğlu’nun iyi niyetinden kuşkum yok, bir tehlikeye dikkat çekmiş olabilir, Sayın Karamollaoğlu konuşmasında iktidarı kastederek, “Bunlar gitmek istemiyorlar, belki de seçim yapmayacaklar” dedi. Sayın Karamollaoğlu’nu sever ve sayarım değerli bir siyasetçi zamanında da değerli bir Belediye Başkanıydı şimdi de partisinin Genel Başkanı duruşu olan bir siyasetçi ama bu sözü doğru değil. Bu düşüncesine katılmıyorum. Çünkü 1946’da, 1950’de, 1957’de, 1999’da, 2002’de olduğu gibi sandık mutlak önümüze gelecek. Sandıkla gelenler sandıkla gidecekler. Milletin “Git” dediğini kimse durduramayacak” diye konuştu.
