İSTANBUL (AA) - Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, depremin çocuklara anlatılma yöntemleri ve çocukların deprem haberlerinden kaygı duymalarını önleyecek tavsiyelerini paylaştı.

Üsküdar Üniversitesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Ergür, her ne kadar çocuklar uzak tutulmak istense de deprem gerçeğiyle herkesin karşı karşıya olduğunu belirterek, 'Çocukların bilişsel gelişimine uygun davranarak bir yaklaşım sergiliyor olmak yetişkinlerin sorumluluğudur. Bu sebeple çocukların yaşına ve gelişimine uygun bir şekilde onlarla durumu paylaşmak yerinde olacaktır.
 

Evde haber kanalları açık ve tüm aile endişeyle edindiği bilgileri yakınları ile paylaşıyorken çocuklarımızı bu durumun dışında tutabilmek çok da mümkün olmuyor.” şeklinde konuştu.

2-7 yaş arası erken dönemde çocukların mantıksal düşünme becerisinin henüz gelişmemiş durumda olduğunu hatırlatan Ergür, “Bu sebeple bu yaş grubundaki çocuk maruz kalmadıysa, durumun farkında değil ise deprem ve yaşanılanlarla ilgili detaylı bilgi vermek ve farkındalık yaratmaya çalışmak edinmiş olduğu bilgiyi henüz işleyemeyecek ve anlamlandıramayacak olan bu yaş grubu çocuklarımızda kaygı bozukluğuna yol açabilir.” uyarısında bulundu.

Ergür, depreme ya da deprem görüntülerine, video ya da haberlerine maruz kalmış bir çocuğun bu durumu anlamlandırmaya ihtiyaç duyduğunu kaydetti.

Ergür, şunları kaydetti:

“Bu durumda soyut muhakemenin yeterli düzeyde olmadığı çocuklara bu kavramı somut bir şekilde anlatmak yararlı olacaktır. Oyun çocuklara ulaşmanın en hızlı ve etkili yoludur, bu sebeple oyuncakları, lego gibi blokları kullanarak depremin oluşumunu ve etkilerini basitçe çocuğa anlatmak çocuğun durumu kavrayabilmesine yardımcı olur.
 

Basit bir dil ile dünyamızdaki doğa olaylarını örneklendirerek güneşin doğması, şimşeklerin çakması kar ve yağmur yağışı gibi depremin de yeryüzünde meydana gelen doğal bir oluşum olan sarsıntılar olduğu açıklanabilir. Her birimizde olduğu gibi bilinmezlik çocuklarımıza da kaygı veriyor, durumu ne kadar bilinir hale getirirsek çocuklar o denli güvende hissedeceklerdir.”

Duydukları ve şahit oldukları karşısında endişe ve korku yaşamakta olan çocukların duygularını yaşamalarına fırsat verilmesi gerektiğini vurgulayan Ergür, “Çocuğumuzun duygularını anlamamız ve hissettiklerinin normal olduğunu fark edebilmesini sağlamak ve de kendi duygularımızı da paylaşmak önemlidir.
 

Yaşananlar karşısında üzgün olduğumuzu paylaşmak çocuğumuzu endişelendirmek yerine onları rahatlatacaktır. Ebeveynler olarak yanlarında olduğumuzu, onları koruyabileceğimizi, güvende olmak için aldığımız önlemleri, evimizin sağlam ve dayanıklı olduğu ve de güvende olduğumuzu paylaşıyor olmamız çocuklar için rahatlatıcı ve sakinleştirici olacaktır.” ifadelerini kullandı.

-Çocuklara yapıcı seçenekler sunulabilir

Çocukları her olumsuz durumdan korumak istiyor olsak da özellikle daha büyük yaş grubundaki çocukları bu denli büyük bir felaketten tamamen habersiz tutabilmenin imkansız ve de gerçekçi olmaktan uzak olduğunu aktaran Ergür, “Çocuklarımızın yaşını dikkate alarak kısa ve öz bir şekilde durumu aktarmak uygun olacaktır. Bu sayede çocuklarımız acının varlığından haberdar olmanın yanı sıra acıyla baş edebilmenin sağlıklı yollarını da öğrenebileceklerdir. Zarar gören insanlar için üzüldüğümüzü, onlar için dua edebileceğimiz ve onlara yardım gönderebileceğimiz gibi imkanımız çerçevesinde yapıcı seçenekler sunabilir ve birlikte uygulayabiliriz.” dedi.

Çocukların en temel ihtiyacının güvende hissedebilmek olduğunu vurgulayan Ergür, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu sebeple çocukların yanında olan ve kendi duygularını düzenlemek için ihtiyaç duydukları ebeveynlerinin ya da bakım veren yetişkinlerin kendi tepkilerine dikkat etmeleri çok daha önemlidir. Yetişkin olarak bizlerin kendi duygumuzu regüle edebilmemiz hem çocuklarımız hem de kendimiz için büyük önem taşır. Yaşadığımız bu zorlu felaket sonrası hepimizin kalbi bu bölgede atıyor ancak çocuklarımızın yanında iken haberleri sınırlamak, çocuklarımızın bu haberlere maruz kalmasını önlemek uygun olacaktır. Buna ek olarak çocuklarımızın yanında yaşananlarla ilgili yorumlarımıza ve kendi kaygılarımızı nasıl dışarı yansıttığımıza dikkat etmemiz gerekiyor.”

-Rutinleri korunmalı, güvende oldukları hissettirilmeli

Tüm yaş gruplarındaki çocukların rutinlerini mümkün olduğunca korumaya çalışılması gerektiğini bildiren Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, “Güvende hissetmeyen bir çocuğun yeme, uyku, oyun gibi rutinlerinde, ebeveynlerinden ayrılması gereken durumlarda ağlama ve beklenmedik bir hırçınlaşma davranışı sergiliyor olması ailelerin dikkatli olmalarını akla getiren sinyaller olarak yorumlanmalıdır. Çocuklarımızın temel ihtiyacı olan güvenlik hissini destekleyebilmek adına biz ebeveynler sakinliğimizi koruyarak güven verici destek sağlamak için çaba göstermeliyiz.
 

Çocuklarımızın taşıyabileceği düzeyde zorlukla karşılaşmasına izin verirken, sevgimizle sarmalayarak güvende hissetmelerini sağlayabilirsek, baş etme becerilerini geliştirmiş ve hayata hazır hale gelmelerini desteklemiş olabiliriz. Uygun şekilde yönetilemeyen durumlarda profesyonel destek almak oluşabilecek daha büyük problemlerin hızlıca önüne geçmemizi sağlayacaktır.” yorumunu yaptı.


 



Bülent Arınç: “Değer Erozyonu Türkiye’yi Bu Hâle Getirdi”

İzmir'de dine, Peygamber Efendimiz'e ve Atatürk'ün annesine hakaret eden kişi tutuklandı

Ekrem Başkan, Yeni Kavşak Projesi İçin İzmir'de

Doğal gazını yakmayarak komşudan geçinene kötü haber

İhmal edilen baca temizliği yangına neden oluyor

Manisa Büyükşehir Belediyesi’nden üretimde rekor yıl

Açılan tapu davası 71 yıl sonra sonuçlandı

Başkan Kaplan'dan Arslan ailesine ziyaret

Zeyrek’ten katılımcı yönetim vurgusu ve imar planı müjdesi

Yenidoğan çetesiyle ilgili yeni gelişme: 13 hastane ve 3 şirkete kayyum atandı

Türk Sağlık Sen'den aile hekimleri ve çalışanlarına tam destek

Manisa'da 3 bin 500 yükümlü topluma kazandırılacak

Devriye görevinde fenalaşarak hayatını kaybeden polis memuruna son görev

Vali Özkan'dan Suriye'deki hapishaneden kurtarılarak vatanına kavuşturulan gencin ailesine ziyaret

Müdür Aktaş’tan vatan için can verenlere vefa: “Şehit emanetleri yalnız değil”

Duvarı kırıp 35 yıllık komşusunun eşyalarını çalmıştı, "Alkolün etkisindeydim" dedi

Manisa'da 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Paneli düzenlendi

Suriye’deki hapisten kurtarılan Saruhanlılı genci yurda giriş yaptı

Erdoğan'ı protesto edip tutuklanmıştı! Sena Eliküçük cezaevinde yaşadıklarını anlattı: Çıplak arama...

Sağlık birimlerinde 26 bin 673 sözleşmeli personel istihdam edilecek

https://www.youtube.com/@kardelengazetesi45/videos
Asayiş 11.02.2023 15:27:00 462 0

Tarih: 11.02.2023 15:27

Haberi Sesli Oku