MANİSA - Manisa Büyükşehir Belediyespor Basketbol Takımı Genel Menajeri Nihat Mala, geride kalan sezonu ve önümüzdeki sezon ki hedeflerini basketbol camiası ile paylaştı. Türk Basketbolunun önemli figürlerinden Nihat Mala, Manisa’daki basketbol organizasyonunun da kusursuz bir şekilde işlediğini ve bunun sonucunda sezonu çifte kupayla kapattıklarını belirtti.
Sezon öncesiyle başlamak gerekirse Manisa BBSK, transfer dönemine o kadar hızlı girdi ki devasa bir bütçeye sahip olduğunuza ve astronomik kontratlar yaptığınıza dair bir algı oluştu. Bu durum da hiç kuşkusuz rakip takımları Manisa’ya karşı daha motive ederken üzerinizde de bir baskı oluşturmuştur. Bütçe konusunu açarak tüm sezonu ‘favori’ olarak oynamanın baskısıyla nasıl başa çıktığınızdan bahseden misiniz?
Evet, aslına bakarsanız daha sezon başlamadan takım sahaya çıkmadan bizim mücadelemizin başladığı alan burası oldu. Yeni sezonun planlamasını rakiplerimizden önce yapmamız, hızlı karar alabilme mekanizmamız birçok kesim tarafından astronomik bütçelere sahip olduğumuz şeklinde algılandı ve o şekilde lanse edildi. Bu durum da bizim her transfer hamlemizde karşımıza çıktı. Ulaşabildiğimiz insanlara açıklayabilsek de başta sosyal medyada olmak üzere böyle bir algı yaratılmıştı bile. Bu sezon TBL’nin 3. veya 4. bütçesi konumundayız. Yalnızca, yönetimimizin bize sunduğu erken sezon planlaması yapabilme imkanı sayesinde adımlarımızı rakiplerimize göre erken atabildik ve istediğimiz oyuncuların neredeyse tamamını kadromuza katabildik. Kurduğumuz kaliteli kadro sayesinde de daha sahaya çıkmadan favori ilan edildik ve sezon boyunca karşımızda hep daha iştahlı rakipler bulduk. Elbette bu bizim için zorlayıcı oldu ancak herkesin ‘Manisa’yı yenme’ amacıyla ekstra bir motivasyonla sahaya çıktığı sezonda çok şükür ki tüm rakiplerimizi mağlup ederek iki kulvarda da mutlu sona ulaştık.
Sezon başında kurulan kadrolara bakıldığında henüz takımlar sahaya dahi çıkmadan birçok kesim tarafından şampiyon ilan edilmiştiniz ve sezonu iki kupa ile tamamladınız. Otoriteler haklı çıktı. Gerçekten şampiyonluk bu kadar kolay mı?
İlk soruda da söylediğim gibi devasa bütçelere sahip olduğumuz algısı bizim akıllarda otomatik favori ve erken şampiyon ilan edilmemize sebep oldu ve ne yazık ki sezon başından süregelen bu algı da bizim yaptığımız işin kolay görünmesine hakkının teslim edilmemesine yol açtı. Lig tarihinde BSL oyuncularını, NBA yıldızlarını kadrosuna dizen ve hüsrana uğramış birçok takım hala akıllardayken Manisa olarak sezonu iki kupa ile bitirmemizin hala tam olarak anlaşılamadığını düşünüyorum.
Henüz Federasyon Kupası’nda Mustafa Baki Görür gibi en önemli oyuncularımızdan birini iki aylık bir süre ile kaybederek yola başladık ve dönüşü de tüm taraflar için kolay olmadı. Sezon içerisinde transfer ettiğimiz Tuna Han Dikmen’den kırılan eli nedeniyle bir ay yararlanamadık. Maç kaçırmadığı için bilinmiyor ancak Fatih Cantitiz’in burnu kırıldı. Sercan Topcu gibi oyunun iki yönü için müthiş önem teşkil eden bir tecrübeden bir ay boyunca faydalanamadık. Diante Watkins’in Andre Williamson’ın Tolga Kaan Birer’in sakat sakat oynadığı maçlar oldu. Ama astronomik bütçelerimiz sayesinde(!) bu sakatlıkları da şipşak çözüverdik…
“Kadroyu kur, şampiyon ol” gibi basit bir denklemin TBL’de geçerli olmadığını yıllardır hem takip ederek hem de yaşayarak gördük. Şampiyon olmak için oyuncuların kendi aralarında yakaladığı kimya, teknik ve idari ekibin oyuncularla sağladığı uyum, yaratılan organizasyonun kalitesi, ödemelerin oyuncuların aklında hiçbir soru işareti yaratmadan günü gününe yapılması, yine organizasyonun oyuncuya ve şehre kattığı değer son derece önemli. Bizi kontratta yazan rakamlar değil, şampiyon yapan bunlardı.
Aslında başarınızı yalnızca lig şampiyonluğu ile sınırlandırmamak gerekiyor. Sezon başında Federasyon Kupası’nı kazandınız. Tarihte ilk kez bir takım normal sezon şampiyonluğu ve Federasyon Kupası dublesi yaptı ve “Federasyon Kupası kazanan takım direkt olarak lige çıkamıyor” kuralını da yıktınız…
Manisa olarak yaptığımız iş şu an tam olarak anlaşılamıyor derken bahsettiğim şey de buydu aslında. Düşünsenize, Federasyon Kupası’nı kazanıyorsunuz ve bir saat sonra size diyorlar ki “Yalnız, Federasyon Kupası’nı kazanan takım lige çıkamıyor.” Karşılaştığınız manzaraya bakar mısınız ne kadar karamsar ve heves kırıcı… Tüm sezon her ayağımız taşa takıldığında zihinlerden silmek için mücadele ettiğimiz bir algı da bu oldu. Ne mutlu ki TBL’nin bu kaidesini de tarihe gömmek bize nasip oldu. Önümüzdeki yılların Federasyon Kupası şampiyonu için bir umut olduk.
Başantrenör Ceyhun Cabadak’a ayrı bir parantez açmak gerekirse Pınar Karşıyaka ve Trabzonspor’da kendisi ile beraber çalıştıktan sonra bu kez bambaşka bir ligde bambaşka bir platformda mücadele ettiniz. Koç Ceyhun Cabadak ile aranızdaki uyumu ve uyumunuzun gelinen noktadaki etkisini nasıl anlatırsınız?
Ceyhun Cabadak ile Karşıyaka’ya geldiği ilk günden beraberiz, ben Karşıyaka’dan ayrıldıktan sonra Trazbzonspor’da da kendisi ile beraber çalışma fırsatı bulduk. Ondan sonraki dönemde kısa bir ayrılığımız oldu şimdi ama Manisa BBSK’nın başarısı için beraber mücadele ediyoruz. Geçmiş dönem çalışma tecrübelerimiz, gerek transfer döneminde gerekse sezon içerisinde izleyeceğimiz politikalarda tam bir uyum içerisinde çalışmamızı sağladı. Ceyhun, önceki dönemlerde Göktuğ Dilbazer ve İlker Türel’in yardımcı antrenörlüğünde güzel bir teknik ekip kurmuş. Malzemecisinden sağlık ekibine, idari ekibe kadar zaten yıllardır süregelen bir yapı var. Benim de geçtiğimiz sezon bu yapıya dahil olmamla beraber uyum içinde çalışan yapıyı güçlendirdik. Bu yapının da başarımızda önemli bir kilometre taşı olduğuna inanıyorum.
Ceyhun’un gerek Kosova’da ve TBL’de başantrenör olarak gerekse BSL’de yardımcı antrenör olarak başardıklarının ortada olduğunu ve tekrar anlatma gereği olmadığını düşünüyorum. Kendisinin halihazırda Türk basketbolunun en iyi genç antrenörlerinden birini olduğunu ve jenerasyonunun en iyilerinden olacağını biliyorum.
Türkiye Basketbol Ligi artık Manisa BBSK organizasyonunu biliyor ve Manisa’ya artık veda ediyor. Basketbol Süper Ligi’nin daha yakından tanıması için Nihat Mala, Manisa BBSK’yı organizasyon anlamında nasıl anlatır?
Manisa BBSK organizasyonunu bir saate benzetebilirim ancak akıllı saat… Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Cengiz Ergün’ün katkıları ve destekleri ile beş sezon boyunca kendini ilmek ilmek işlemiş, her sezon üstüne koyarak gelmiş ve halen kendini güncellemeye ve geliştirmeye açık bir organizasyon. İçerisindeki oyuncunun ve personelin ihtiyaçlarına cevap vermeye hazır, şehrini ve oyuncusunu kucaklayan bir yapı. Başta Basketbol Şube Sorumlumuz Bora Çaylan olmak üzere yöneticilerimiz ve idarecilerimiz, organizasyonun daha iyi olması, oyuncuların sahaya en sorunsuz ve en konforlu şekilde çıkması için tabiri caizse saçını süpürge ediyor. Sezon bittiğinde tüm oyuncularımızın kafasında “Bir daha Manisa gibi bir organizasyonu nereden bulacağız?” sorusunun olduğunu biliyorum ve duyuyorum. BSL bize, biz BSL’ye şu an için yabancıyız ama bizi çok seveceklerine eminim. Buraya gelen oyuncunun Manisa’da bulunurken değil ayrılırken üzüleceğini söyleyebilirim.
Türkiye Basketbol Ligi’nde bu sezon tarihin en yakın sezonlarından bir tanesi oynandı, öyle ki şampiyonluk bile ikili averajla belirlendi. Bu da ligin marka değerine direkt olarak etki etti. TBL sosyal medyada artık daha çok konuşulan, üzerine programlar yapılan ve maçları daha fazla televizyondan yayınlanan bir lig oldu. TBL’nin marka değerinin bugünü ve yarını hakkında neler söylersiniz?
Türkiye Basketbol Ligi’nin yayınların artmasıyla beraber insanların zihinlerine girdiğini ve artık insanların çok sempatiyle yaklaştığı bir lig haline geldiğini, sosyal medyada belki de BSL’den daha çok konuşulduğunu gözlemliyorum.
Baktığınız zaman TBL adına yapılan televizyon programları, podcast programları, TBL adına açılan sosyal medya hesapları BSL adına yapılan işlerin sayısını geçmiş durumda. Hepsi gerçekten hevesli arkadaşlarımız, kendilerine lige değer kattıklarını yalnızca biz değil birçok takım sezon içinde söyledik ancak ligin marka değerini daha da yukarı çekmek istiyorsak bunu yalnızca kulüplerden veya federasyondan beklemek yerine TBL’nin bütün paydaşları elini taşın altına koymalı.
Programında söylenen sözlerin, yapılan eleştirilerin, yapılan paylaşımların ve dağıtılan ödüllerin oyuncular tarafından tahmin ettiklerinden çok daha fazla ciddiye alındığının bilinciyle herkesin kendi işini çok daha fazla ciddiyetle yapması gerekiyor.
Basına müdahale edecek değiliz, yalnızca burada tavsiyelerimizi dile getirebiliriz ancak TBL’nin marka değerini yukarı çekmek gibi bir gayemiz varsa bunu ancak sempatilerimizi ve önyargılarımızı bir kenara bırakıp yaptığımız işe daha objektif yaklaşarak başarabiliriz.
Türkiye Basketbol Ligi’nin normal sezon şampiyonu olarak play-off’lara bir bakış yapmanız gerekirse hangi takımı avantajlı görüyorsunuz?
Samsunspor saha avantajına sahip olan takım. Hem kadro kalitesi hem organizasyon hem form grafiği olarak Beysu Konyaspor ön plana çıkan takım konumunda. Bununla beraber Sigortam.net de hem tecrübeli hem de geniş bir rotasyona sahip. Yine de TBL ritüelleri gereği lige çıkan ikinci takımın sürpriz olduğu düşünülürse Mamak Belediyesi, benim sürpriz lige çıkma adayım.
Ön plana çıkan takım olarak Beysu Konyaspor’un çok tecrübeli ve geniş bir oyuncu grubuna sahip olduklarını düşünüyorum. Lige çıkmayı defalarca tecrübe etmiş oyuncuları var.