48- Mutlak sular, tahir ve mutahhir (temiz ve temizleyici) olup olmamaları bakımından beş kısımdır:
1) Temiz ve temizleyici olan ve kerahetten beri bulunan sulardır. Üç vasfı (rengi, tadı, kokusu) bozulmamış ve kendisinde keraheti gerektiren bir şey bulunmamış olan herhangi mutlak bir su bu kısma girer. Bu su, hem içilir, hem yemeklerde kullanılır, hem de onunla her türlü temizlik yapılabilir.
2) Temiz ve temizleyici olmakla beraber mekruh olan sulardır. Ev kedisi gibi evcil bir hayvanın yahut çaylak ve doğan gibi yırtıcı bir kuşun yahut evlerden eksik olmayan fare gibi hayvanların içlerinden içmiş oldukları sular bu kısımdandır. Başka bir su varken böyle suları içmek, yemekte ve temizlikte kullanmak tenzihen mekruhtur.
3) Temiz olduğu halde temizleyici olmayan sular: Bunlar bir hadesi (hükmî necaset olan abdestsizliği) gidermek için insanın bedeninde ibadet maksadı ile kullanılan sulardır. Böyle abdest ve gusül için kullanılmış olan sulara Mâ-i Müstamel (kullanılmış su) denir.
Örnek: Abdesti olmayan bir müslümanın bütün abdest azalarında veya bir kısmında kullanıp biriktirdiği, yahut cünüb bir müstümanın bütün bedeninde kullanmış olduğu su, bu kısımdandır.
Abdesti olan bir müslümanın abdest almış olduğu yerden başka bir yerde sevab niyeti ile abdest alması yahut bir ibadet yaptıktan sonra aynı yerde tekrar abdest alması suretiyle toplanan sular da böyledir.
Yine yemeklerden önce ve sonra, Peygamberimizin sünnetine uymak maksadı ile el yıkamakta kullanılmış olan sular da böyledir.
İşte bu şekilde kullanılmış sular her ne kadar temiz iseler ve maddi pislikleri giderirlerse de, (abdestsizlik gibi) hükmen necasetleri gideremezler. Bu sularla abdest alınmaz ve gusledilmez.
Kullanılmış böyle suların temiz olup temizleyici olmamaları İmam Muhammed`e göredir. Fetva da buna göredir. Fakat İmamı Azam ve İmam Ebu Yusuf`a göre, bu sular temiz değildir, pis sayılırlar.
(İmam Malik ve İmam Şafiî`den nakledilen bir görüşe göre, bu kullanılmış sular hem temiz, hem de temizleyicidir. Ancak ikinci defa kullanılmaları mekruhtur.)
4) Bunlar temiz olmayan sulardır. İçine pislik düştüğü kesin olarak bilinen yahut fazla bir zanla bilinen az mikdardaki sulardır. Böyle sular pis hükmündedir. Ancak büyük su hükmünde olan kuyu ve havuz gibi sulara pislik düşünce, o suyun üç vasfından birini (tad, renk veya kokusunu) değiştirirse o zaman bu büyük su da pis olur. Aksi halde büyük sulara necaset düşmekle, vasıflarından birini kaybetmedikçe pis olmazlar. Akar halde olan sular da böyledir. Böylece büyük sularla akar halde olan sular aynı hükmü taşımış oluyorlar.
Durgun olup akar halde bulunmayan suların kare şeklinde bulunmaları halinde yüz ölçümünün yüz arşını bulması ile ve daire halinde olanların çevresi otuz altı arşını bulması ile bunlar büyük su sayılırlar. Bu ölçüden az olanlar da küçük su hükmündedir.
Akar halde olan sulara gelince, bunlar az olsun, çok olsun büyük sular (büyük havuzlar) hükmündedir. Böyle bir akar su içine düşen bir pislikle suyun üç vasfından biri değişip bozulmadıkça, bu su temizdir ve temizleyicidir. Bunların derinliğine bakılmaz. Avuç ile alınan sudan dolayı, suyun dibinin açılmaması, büyük su olmak bakımından yeterlidir. Bir suyun da akıcı sayılabilmesi için, en az bir saman çöpünü götürmesi lazımdır.
5) Şüpheli (Meşkûk) Sular: Bunlar, merkeblerin ve katırların artığı olan sulardır. Böyle bir su temiz ise de, abdestsizliği (hades denilen hükmî necaseti) gidermeğe yeterli olup olmadığı şüphelidir. İlerde bu konuda bilgi verilecektir.
49- Bir kimsenin abdesti varken, sadece serinlemek için yahut başkasına abdest alınışını öğretmek için abdest aldığı su, hem temizdir, hem de temizleyicidir.
Yine bir kimse abdest aldıktan sonra aynı mecliste daha abdesti bozulmadan ve o abdestle bir ibadet yapmadan tekrar abdest alırsa, biriken su temizdir, temizleyicidir. İçinde temiz bir kabın veya temiz bir çamaşırın yıkandığı su da böyledir. Çünkü bu sularla ne maddî ne de hükmî bir temizlik yapılmıştı. Ancak böyle kullanılmış sulardan insan tiksinir; sağlık bakımından da zararlı olmaları düşünülür. Zaruret olmadıkça bu gibi sular içilmez, yemeklerde kullanılmaz. Bunlarla abdest ve boy abdesti alınmaz.
50- Bir mutlak (tabiî) suya kullanılmış (müstamel) su karıştığı zaman bakılır: Eğer asıl temiz su, karışan (müstamel) sudan iki kat fazla ise, onunla hükmî necaset (abdestsizlik) giderilebilir. Durum aksine olursa, karıştırılan müstamel (kulanılmış) su asıl temiz sudan iki kat fazla olursa, onunla abdestsizlik (hades)
giderilemez, gusül yapılamaz. Her iki suyun mikdan eşit olduğu zaman, ihtiyat olarak hüküm 



MCBÜ’de "Engelsiz matematik destek programı" tanıtıldı

SARUHANLI’DA ARAZİ YOLLARINDA SATHİ KAPLAMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR

Ev yangınında içeride mahsur kalan 1 kişi hayatını kaybetti

YOKSULLUKLA MÜCADELEDE DAYANIŞMANIN GÜCÜ MASAYA YATIRILDI

Ferdi Zeyrek Vakfı, kırsal bölgelerde yaşayan çocuklar için kışlık kıyafet destek kampanyasını başlattı

Karbonmonoksit zehirlenmelerine kış uyarısı: "Baş ağrısı bile ihmal edilmemeli"

Yuşturucu operasyonu: 1 kişi tutuklandı

Avrupa 2027'ye kadar Rus gazına tam yasak için anlaştı

Çift taraflı yapay kalp cihazıyla hayata döndü

Konut ve iş yerleri için uygulanacak kira zam tavanı yüzde 35.91 oldu

Uyuşturucu operasyonlarında 10 tutuklama

Zayıflama İğneleri Plansız Gebelik Riskini Artırabilir

Tüfekle oynarken kız arkadaşını öldüren çocuk dağda yakalandı

Üç asırlık kayıp sancak hurda çuvallarının içinden çıktı

Tüfekle oynarken kız arkadaşını öldürdü

NUR FARAJ ÖNCE KENDİMİ TANIDIM

MESUT USTA’NIN KABAK TATLISINI ÜNLÜLERLE TANIŞTIRDIK

Gülşah Durbay kimdir? CHP'li belediye başkanı Gülşah Durbay kaç yaşında, nereli?

Saruhanlı'da vefat...

Saruhanlı Devlet Hastanesinde Çarşamba günü görev yapacak doktorlar

ALİ ZİHNİOĞLU’NDAN AMERİKALILARA ZEYTİNYAĞI TADIM PANELİ

https://www.youtube.com/@kardelengazetesi45/videos
Dini Konular 20.12.2014 10:32:26 845 0
Tarih: 20.12.2014 10:32 Güncelleme: 20.12.2014 10:32
Haberi Sesli Oku

Dini Konular

Dini Konular Haberleri