9367,77%3,72
34,58% 0,33
36,23% 0,01
2987,83% 0,88
4956,37% 0,00
Manisa’da AK Parti İl Başkanlığı, Saadet Partisi ve Memur-Sen üyelerinin katıldığı eylemle Mısır’da yaşanan askeri darbe protesto edildi.
Manolya Meydanı’nda toplanan AK Parti İl Başkanlığı, Saadet Partisi ve Memur-Sen üyesi bir grup, askeri darbe sonucu indirilen Mısır eski Cumhurbaşkanı Mursi’ye destek mesajları verdi.
Grup adına basın açıklaması yapan Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi Mehmet Emin Sofuoğlu, “Bugün buraya Mısır halkının yanında olduğumuzu ifade etmeye, darbeye karşı olduğumuzu ilan etmeye, darbecileri kınamaya ve lanetlemeye geldik. Mısır’da darbe yapılarak, Mısır halkının iradesi yok sayılmış, darbeciler eliyle iktidar hırsızlığı yapılmıştır. Cuntacılar ve darbeciler, milletin verdiği iktidarı silah zoruyla alıp milletin onay vermediği güçlere teslim etmişlerdir. İktidar, darbeyle çoğunluktan alınmış, azınlığa verilmiştir. Demokrasi ile birlikte anayasa ve özgürlükler de askıya alınmıştır. Büyük Memur-Sen ailesi olarak cuntacıları, darbecileri kınıyoruz.
Mısır halkının, bahar devrimini kışa çevirmek isteyenlere izin vermeyeceğine, şiddete başvurmadan iradesine sahip çıkacağına inanıyoruz. Mısır’da darbenin görünürdeki hedefi, Mursi ve halkın iktidarıdır. Darbenin ve cuntacıların asıl amacı ve hedefi, Müslüman dünyasında ve İslam coğrafyasında halkların ekonomik olarak da, siyasi olarak özgür kalmasını ve kendi ayaklarının üzerinde durmasını engellemektir. İslam ülkelerinin gelişmiş ekonomiler arasında yer almasının ve küresel rekabetin paydaşı olmasının önüne geçmektir. Darbe, ordu eliyle yapılmıştır. Darbeyi yaptıran irade ise darbe karşısında sessiz kalan ve halkın iradesinin hiçe sayılmasına destek veren bildik küresel merkezlerdir” dedi.
“BM, AB VE ABD DEMOKRASİ DERSİNDEN SINIFTA KALMIŞTIR”
Mısır halkının bu uygulamalara asla izin vermemesi gerektiğini kaydeden Sofuoğlu, şöyle konuştu:
“Mısır halkını, hem uluslararası ekonomik güç odaklarına hem de Filistin davasına karşı oluşturulan lobilere karşı direnmeye çağırıyoruz. Ağızlarını her açtıklarında demokrasiden ve demokratik standartlardan bahseden ülkelerin sadece kendi ülkeleri ve kendi medeniyetleri için demokrasi, özgürlük ve insan onuru istediğini artık bütün dünya görüyor ve biliyor. Demokrasi vaadiyle İslam coğrafyasına ve Müslüman toplumlara iç savaş ve kan transfer eden bu bildik küresel şebekenin kayığına binenleri, ne insanlık ne de tarih affedecektir.
Ortadoğu coğrafyasında, Arap yarımadasında, medeniyet merkezinde oynanan küresel oyun mutlaka bozulacak. Kadim ve kutlu mesajın sadık mensuplarına uygulanan zulme tetikçilik yapanlar, küresel patronlarıyla birlikte mutlaka tarihin çöp sepetine atılacak. Mısır’da yaşanan darbe sürecinde başta BM, AB ve ABD olmak üzere Batılı ülkeler, demokrasi dersinden bir kez daha sınıfta kalmıştır. Cuntanın zulümlerine, Mısır halkının iradesinin çalınmasına seyirci kalmış, hatta demokratik yollarla iş başına gelen iktidarı suçlayarak cuntacılara psikolojik destek vermişlerdir. Yetmemiş, cuntacılara destek verme kervanına ne hazindir ki; bazı İslam ülkeleri de katılmış, hatta ilk tebriki onlar yapmıştır.
Mısır’daki kavga küresel güçlerin paylaşım savaşıdır. Ancak dünyanın ve insanlığın vicdanı, firavunlar ve işbirlikçilerinin emdikleri kanların hesabını elbette soracaktır. Türkiye, bölge ülkelerinin ve milletlerinin kendisine yönelik ilgi ve desteğini alarak girişimlere başlamalıdır. Mısır halkının iradesine karşı yapılan, demokrasi ve anayasayı askıya alan bu darbeyi meşru kabul etmemiz mümkün değildir. Bu çerçevede, Mısır halkının iradesine balyoz indiren cuntacıları ve darbecileri bir kez daha kınıyor ve lanetliyoruz.”