İYİ Parti Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, partisinin ekonomi ve dış politika uzmanlarıyla birlikte basın açıklaması düzenledi.
Aklı başında kimsenin bağımsız kurumlara seçim sonrası müdahale edeceğini söylemeyeceğini ifade eden Akşener, "Paramız Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP´ye güven kalmadığı için değer kaybediyor. Aklı başında kimse bağımsız olan kurumlara seçim sonrası müdahale edeceğini söylemez. TCMB´nin eli kolu bağlanmış durumda. 12 ay içinde Türkiye 240 milyar dolar bulmak zorunda. Biz seçilirsek TCMB´nin bağımsız hareket etmesini sağlayacağız. Bir devlet başkanının işi ekonomiyi yönetmek değil, ekonomiyi yönetenleri yönetmektir" dedi.
´EN FAZLA DEĞER KAYBEDEN PARA BİRİMİNE SAHİBİZ´
Türkiye´nin durumunu, uçuruma yuvarlanacak bir otobüse benzeten Akşener, şunları söyledi:
"Dolar aldı başını gidiyor, ülkemizin durumu, uçuruma yuvarlanacak bir otobüse benziyor. Ve maalesef, hepimizin içinde olduğu o otobüsün direksiyonunda da, yorgun bir şoför var. Yorgun şoförün direksiyon başında oturma ısrarı sorumsuzluktur. O yorgun şoför, Londra´da, yine sorumsuz, sorumluluktan uzak bir konuşma yaptı. Direksiyon o yorgun şoförün elinden alınmazsa, ülkemizin o otobüsün içinden canlı çıkma ihtimali yoktur. Türk Lirası, yılbaşından bu yana yüzde 12 değer kaybetmiş. Krizdeki Arjantin Peso´sundan sonra, en fazla değer kaybeden para birimine sahibiz. Geçen eylül ayında 3.40 olan dolar, bugün neredeyse 4.5 Lira. Eğer, bir şeyler yapılmazsa, çok yakında 5 lira olacak.
´EKONOMİYİ YÖNETEN GÜVENDİR´
´Ekonomiyi güven yönetir´ diyen Akşener, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
"Türkiye´yi refaha çıkarmak için öncelikle ekonomiyi işinin ehli kadrolara teslim edeceğiz. Biz, Merkez Bankamızın bağımsız hareket etmesini sağlayacağız. Biliyoruz ki bağımsız hareket edebilirlerse, piyasalar da Merkez Bankası´nın doğru zamanda, doğru kararlar alacağını bilirler. Böylece Bankaya olan güven artar.
Bugün Merkez Bankası´nın hem paramızın dolar karşısında değer kaybetmesini engellemesi, hem de enflasyonu düşürmek için, paramızın fiyatı olan faiz oranlarını ekonominin gereği şeklinde düzenlemek gerekmektedir.
Merkez Bankası´nın, enflasyon ile mücadelede kararlı olması, enflasyonu düşürecek, paramızı güçlendirecek ve orta vadede faiz oranlarının da, beraberinde düşürülmesine imkân verecektir. Bunu yaparken, maliye politikasında da, istikrarı tekrar tesis etmek ve bozmamak gerekmektedir.
Biz vergileri tabana yayarak, daha fazla vergi geliri yaratmayı, böylece vatandaşın üzerindeki vergi yükünü azaltmayı planlıyoruz. Ayrıca, bütçemizdeki gereksiz harcamaları kısıp, geri kalan harcamaların da, doğru alanlara harcanmasıyla, maliye politikamıza, tekrar güveni tesis edebileceğimize inanıyoruz."