İSTANBUL (AA) - Medical Point Gaziantep Hastanesi, Hematoloji/ İç hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İlhami Kiki, 'Hastamıza yarı uyumlu oğlundan ilik nakli gerçekleştirdik ve titiz çalışmalarımız neticesinde uygun tedbirleri alarak bu hastanın nakil sürecinin problemsiz bir şekilde atlatmasına yardımcı olduk. Sonuç olarak hastamızın kan değerleri normale döndü. Dolayısıyla hastamızın kan değerleri artık kendini idame ettirebilecek düzeye geldi.' bilgisini paylaştı.
Medical Point Gaziantep Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, Kahramanmaraş’tan gelerek oğlundan alınan kök hücre ile sağlığına kavuşan 66 yaşındaki Ayşe Sapkıran, yaşama tutundu.
Operasyon hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kiki, yaşı nedeniyle hastanın kemik iliği naklinin riskli olarak kabul edildiğini anımsatarak, geçmişte bu yaşların kemik iliği nakli için uygun olmayan yaşlar olarak bilindiğini aktardı.
İlik nakillerinde en büyük sorunun, başkasından yapılan ilik naklinde yaşandığını ve uygun donörü bulmanın çok önemli olduğunu belirten Kiki, şunları kaydetti:
'Başka bir ifade ile hastanın kardeşinden, akrabalarından ya da akraba dışı bireylerin 'kemik iliğinden' veya 'çevre kanından (damarlarındaki kandan)' kök hücrelerin alınıp, hastaya transfer edilmesi işlemine allojeneik kök hücre nakli adı verilmektedir. Aynı anne ve babadan dünyaya gelen kardeşlerde kök hücre tam uyumlu olma şansı yüzde 25'tir. Bu uyumun sağlanmadığı durumlarda ise ikinci seçenek kemik iliği bankasından uygun donörü bulabilmektir.
Daha önce yarı uyumlu nakille yapılan çalışmalarda başarısız sonuçlar alındığı için bu yöntem kullanılmamaktaydı. Ancak yakın zamanda gelişen tekniklerle yarı uyumlu kardeş veya akraba vericilerden de nakil başarılı bir şekilde gerçekleştirilmeye başlandı. Bu durumda hemen herkesin uygun donörü olabiliyor çünkü bir insana yarı uyumlu çocuğundan, babasından veya annesinden nakil gerçekleştirilebiliyor.'
Kiki sözlerini şöyle sürdürdü:
'Hastamız Ayşe Sapkıran‘ın bir kardeşi vardı o da nakil için uyumlu değildi yaşı ileri boyuttaydı. Bunun için ilik bankasına da başvurulmuştu. İlik bankasında da uygun ilik bulunamamıştı. Zaman ilerledikçe de hastamızın hastalığı nüksedebilirdi ve nakil şansını kaybedebilirdi. Bu hastamıza yarı uyumlu oğlundan ilik nakli gerçekleştirdik ve titiz çalışmalarımız neticesinde uygun tedbirleri alarak bu hastanın nakil sürecinin problemsiz bir şekilde atlatmasına yardımcı olduk. Sonuç olarak hastamızın kan değerleri normale döndü. Oğlundan aldığımız ilik vücudunda uyum sağlamaya başladı. Dolayısıyla hastamızın kan değerleri artık kendini idame ettirebilecek düzeye geldi. Sonuç olarak, bu hastamızı taburcu ettik.'
Prof. Dr. Kiki, hastanın ilk kontrolünde kan değerlerinin oldukça iyi olduğunu, nakil edilen iliğin vücutla barışık durumda olduğunu, iliğin aktif olarak görevini yaptığını, hastanın şu an iyi bir bakımla kontrol altında olduğunu bildirdi.
