9006,55%0,68
34,25% -0,03
37,25% 0,10
3065,57% -0,16
5014,38% 0,00
MANİSA - Manisa Celal Bayar Üniversitesi Üniversite Sanayi İşbirliği Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSİTEM), Manisa Teknokent ve Kocaer firması tarafından 18-19 Aralık 2017 tarihleri arasında düzenlenen ?1.Uluslararası Üniversite-Sanayi İşbirliği, Ar-Ge ve İnovasyon Kongresi? Prof. Ümit Doğay Arınç Kültür Merkezinde gerçekleştirilen açılış töreni ile başladı.
Törene Manisa Milletvekili Recai Berber, MCBÜ Rektörü Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Gören, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Hüseyin Çatal, Zafer Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Yusuf Balcı, MCBÜ İİBF Dekanı Prof. Dr. Mustafa Mıynat, MCBÜ Hasan Ferdi Turgutlu Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Türk, MCBÜ Rektör Danışmanı Doç. Dr. Ali Çipioğlu, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Bankoğlu, Manisa Organize Sanayi Bölgesi Temsilcisi Levent Sarıgözoğlu, Kocaer Haddecilik Genel Müdür Yardımcısı Tolga Demirkıran, İşkur İl Müdürü Sinan Aktaş, Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Doç. Dr. Erbil Kalmış, KOSGEB İl Müdürü Mahmut Oğuz Kılınç, Manisa Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Aktaş, ar-ge ve tasarım merkezleri, teknoloji şirketleri, girişimciler, üniversiteler, teknoparklar ve TTO´ların temsilcileri ve öğrenciler katıldı.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan MCBÜ ÜSİTEM Müdürü Doç. Dr. Osman Çulha, ?Kongrede; ar-ge ve tasarım merkezleri, teknoloji şirketleri, girişimciler, üniversiteler, teknopark ve TTO´lar bilimsel çalışmalarını; akademisyenler ise ticarileşebilir proje, bilimsel çalışma, yüksek lisans ve doktora tezlerine ait sonuçları sunma ve paylaşma fırsatı bulacaklar. Ayrıca ar-ge ve tasarım merkezleri, ar-ge şirketleri ve akademisyenleri bir araya getirerek; sanayi-sanayi ve üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarında ara yüz faaliyetleri yürütmek, teknopark ve teknoloji transfer ofisleri ile ortaklıklar kurarak araştırmacı ağını oluşturmak hedefleniyor. Kongrede 40 ar-ge merkezi yer alacak ve bu merkezlerden 94 sözlü bildiri, 18 poster sunumu gerçekleştirilecek. Kongreye ayrıca 200 araştırmacı katılıyor. Kongre kapsamında ?Otomotiv ve Savunma Sanayii?, ?Bilişim ve Elektronik? ve ?Teknoloji Transfer Ofisleri: Üniversite-Sanayi İşbirliği, İnovasyon, TTO´lar ve TTO´lardan Sanayi ve Akademisyenlerin Beklentileri? konulu üç panel gerçekleştirilecek? diye konuştu.
Ardından kürsüye gelen Manisa Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Aktaş, Manisa Teknokent´in aslında 2010 yılından beri Manisa´nın gündeminde olduğunu, ancak 2014 sonu itibarı ile Rektörümüz Prof. Dr. A. Kemal Çelebi´nin vizyonuyla hızlandığını dile getirerek, ?Yaklaşık 6 aylık bir süredir faaliyetteyiz. 63 firma faaliyet göstermeye hak kazandı, bunlardan 60 firma faaliyete başladı. Firmalarımız toplam 72 milyon TL´lik bir ar-ge bütçesi ile faaliyet gösteriyor. 162 proje yürütülüyor. 230 ar-ge personeli bu firmalar tarafından istihdam ediliyor. Bu kişilerin %15´i bizim öğrencimiz, ön kuluçkada da 30 öğrencimiz tarafından 21 proje yürütülüyor. Firmalarımız reel sektör ağırlıklı ve onların yeni projeler gerçekleştirmelerini istiyoruz. Sloganımızı ürün ve üretimde dijitalleşme olarak belirlemiştik. Bu doğrultuda seri üretime tabi 15 ürünümüz, önümüzdeki 6 aylık süreçte piyasada yer alacak? dedi
MCBÜ İş Yeri Uygulama Eğitimi Koordinatörü Prof. Dr. Kenan Yalınız, İş Yeri Uygulama Eğitimi konusunda üniversitemizin geldiği nokta hakkında bilgiler vererek, ?Bu model kesinlikle bir staj uygulaması değildir. Bölgedeki üniversiteler içinde ilk kez üniversitemiz tarafından uygulamaya konulan bu modelde, eğitim programının son dönemindeki dersleri daha önceki dönemlere aktararak fakültelerde 7+1, meslek yüksekokullarında 3+1 olacak şekilde, öğrencilerimizin son dönemlerini hiç okula gelmeden, 15 hafta kesintisiz biçimde anlaşmalı olduğumuz firmalarda çalışmalarını sağlıyoruz. Bunun için öğrencimizin o zamana kadar aldığı tüm dersleri geçmiş ve 4,00 üzerinden 2,00 not ortalamasını sağlamış olması gerekiyor? diye konuştu.
Kocaer Haddecilik Genel Müdür Yardımcısı Tolga Demirkıran, Kocaer Grubunun tanıtımını yaparak başladığı konuşmasında, ?Otomotiv ve savunma sanayiinin beklentileri nelerdir ve bunlara Kocaer Grup olarak nasıl katkı sağlayabiliriz noktasında öncülük etmeye ve önemli roller almaya çalışıyoruz. Biz Denizli´de, 1960´lı yıllarda haddecilik ve demir çelik sektörüne girerek işe başladık. Bugün Aliağa´da üç fabrika ve 800 bin ton üretim kapasitesi ile Türkiye´nin en büyük profil üretim tesisine sahibiz. Tekstil sektöründe iki fabrikamız var. Ev tekstili sektöründe Chakra bizim markamız. Ayrıca otomotiv sektöründe de faaliyet gösteriyoruz. Yıllık ciromuz 500 Milyon Doların üzerinde ve 2200 çalışanımız ile Türkiye ekonomisinde lokomotif konumundayız? diye konuştu.
Zafer Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Yusuf Balcı, ?Dünyada 40 ülke, ar-ge konusunda yapılan faaliyet, yatırım ve harcamaların %97´sini oluşturuyor ve biz Türkiye olarak bu 40 ülkenin 18.siyiz. Hedefimiz ise 10´uncu sıraya yükselmek. Ülkemizin ar-ge harcamalarına baktığımızda, 2002 yılında 1.2 Milyar TL mertebesindeyken, 2016 yılında 24 Milyar TL mertebesine gelmişiz. Bu tabii kendi içimizde konuşurken, gurur duyacağımız bir artış diye değerlendirebiliriz ama yukarıdan dünyaya baktığımızda tek başına Volkswagen 13 Milyar $ Ar-Ge çalışması yapıyor, Samsung ve Amazon keza aynı şekilde. Yani bir Volkswagen tek başına neredeyse Türkiye´nin ar-ge faaliyetine harcadığı miktar kadar harcama yapabiliyor. Ama ülkemizin ar-ge çalışmalarının artışını, hızlı bir trendle sağladığını görebiliyoruz. Biz Ajans olarak ar-ge, inovasyon ve katma değerli ürün üretilmesine yönelik çalışmalar yapıyoruz. Özel sektör, kamu kuruluşları, sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve bölgemizin, netice itibarı ile ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayan tüm paydaşları; yerelde yer alan, yerelde var olan gelişme potansiyelini harekete geçirmek, bir araya getirmek, koordine etmek ve onları bir anlamda motive etmeye yönelik çalışmalar yapıyoruz? dedi.
Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, ?Türk Milleti üreten ama aynı zamanda paylaşan bir millettir.?
MCBÜ Rektörü Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, ?Türkiye´nin en temel ihtiyacının teknoloji olduğunu hepimiz biliyoruz. Teknoloji sadece iktisadi bağımsızlığımız için değil, siyasi ve askeri bağımsızlığımız için de olmazsa olmazımızdır. Teknolojiyi transfer eden değil, teknolojiyi üreten ve sahip olan bir ülke olduğumuzda, gerçek manada ekonomik, siyasi ve askeri bakımdan güçlü bir ülke haline gelmiş olacağız. Teknoloji elbette ar-ge, tasarım merkezleri ve inovatif çalışmalar ile sağlanıyor. Rakamlar her şeyi anlatıyor. Türkiye, özellikle son 15 yılda AKP iktidarı döneminde teknolojide büyük bir sıçrama katetti. Bunu çok açık ve net olarak görüyoruz. Ar-Ge´nin GSMH içindeki payı, ar-ge personelinin payı, ar-ge merkezlerinin payı, patent sayılarındaki artışlarla son 15 yılda çok büyük bir sıçrama yaşandığına hep birlikte şahit oluyoruz. Artık hem özel sektörümüz, iş dünyamız, hem üniversiteler; teknolojinin üretilmesi noktasında, üzerlerine düşeni yerine getirme noktasında sorumluluk almaya başladılar. Bugün burada zaten bu kadar üst düzey bir katılımın ve birlikteliğin olması artık yanan ateşin yangına dönüştüğünü gösteriyor.
Biz Celal Bayar Üniversitesi olarak bu konuda üzerimize düşeni, son 3 yıllık dönem itibarı ile yerine getirmek noktasında arkadaşlarımla olağanüstü bir gayret gösterdik. Teknoparkımızı açtık. Genel Müdürümüz rakamları verdi. Geldiğimiz nokta itibarı ile bu kısa süre için çok büyük bir başarıdır. Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezimiz özel sektörle çok yakın bir diyalog ve çalışma içerisinde. İşbirliği protokollerini arka arkaya imzalıyor ve devreye sokuyoruz. Tabii ki sadece teknolojik atılım değil, bir diğer önemli husus beşeri sermayemizi çağın gereklerine göre ihtiyaçlar doğrultusunda yetiştirmemiz. Bu noktada İşyeri Uygulama Eğitim Modeli´ne geçtik. Biz bu eğitimi üniversite olarak; özel sektörle, kamu kurumlarıyla ve ilgili tüm kesimlerle vermemiz gerektiği anlayışıyla yapıyoruz. Dolayısıyla üniversiteler, özel sektör, tüm kurum ve kuruluşları çok ciddi bir zihniyet değişimini, dönüşümünü gerçekleştirdi. Üniversitenin içinde biz bunu hep birlikte yaşıyoruz. Artık üniversitedeki öğretim üyesi profili değişti. O da dışarıya açılıyor, o da sadece teorik çalışmıyor. Sanayi ile ortak projeler geliştiriyor.
Dolayısı ile bu ülkede hakikaten güzel şeyler oluyor. Biz bunları ülkemize olan sevdamızdan dolayı yapıyoruz. Özel sektör sadece kâr amacıyla çalışan, ülkesine ve milletine dair bir sorumluluğu olmayan kuruluşlar değildir. Kamusuyla, özeliyle, üniversitesiyle, yerel yönetimiyle, kalkınma ajansıyla bizler aynı dili konuşmaktan ziyade; aynı duyguları, aynı hedefi paylaşıyoruz. 2023 ? 2071 hedefi doğrultusunda aynı heyecanla, aşkla ve inançla tüm kesimlerle hep birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Bu aşkımızı ve heyecanımızı inşallah kaybetmeyelim. Çünkü Türk Milleti diğer milletlerden farklı bir millettir. Türk Milleti, ar-ge ve teknoloji ile ilgili çalışmaları sadece kendi refah seviyesini yükseltmek için yapmıyor. Türk Milleti üreten ama aynı zamanda paylaşan bir millettir. Diğer milletlere ve dünyaya karşı sorumluluğu olduğu bilinciyle hareket eden bir millettir. Dolayısıyla bu hedef doğrultusunda bundan sonra da aynı heyecanla, aşkla, şevkle çalışmaya devam edeceğiz. Bu kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen arkadaşlarıma özellikle teşekkür ediyorum. Hepinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum? diye konuştu.
Recai Berber, ?Manisa Celal Bayar Üniversitemizin uygulamaya geçirdiği iş yeri uygulama eğitimi çok önemli bir adım ve örnek alınacak bir çalışma.?
Manisa için geç kalmış olan Teknokent´in, Rektör Prof. Dr. Kemal Çelebi ile birlikte yapılan çalışmalar sonucunda 6 ay gibi kısa bir zamanda tamamlandığını ifade eden Manisa Milletvekili Recai Berber, ?Burada hep teknolojiyi vurguluyoruz ama teknolojinin temelindeki bilgiyi belirtmemiz gerekiyor. Üniversitelerin asıl fonksiyonu bilgi üretmek olmalı. Bu altyapı olmadan, teknolojiyi ancak takip edersiniz, Çin´in yaptığı gibi transfer etmeye çalışırsınız ama teknolojiyi üretemezsiniz. Altyapı yoksa ve eko sistem kuramamışsanız, sürekli transfer etmekle uğraşır durursunuz. Son yıllarda üniversitelerde temel bilimlerdeki eksikliğimizi gördük. Üniversitelerimizin temel bilimler bölümleri neredeyse kapanmak üzereydi. Başarılı gençler temel bilimleri seçmiyordu. Çünkü orayı bitirdiği zaman, akademisyen olamıyorsa piyasada iş bulamıyordu. Marifet iltifata tabidir, ama çağımızdaki marifet daha çok duygusal. Yani bir iş para kazanamıyorsa ona iltifat yok demektir. Dolayısıyla bizim o alana destek vermemiz gerekiyordu. Şu anda temel bilimlere tercih yapan öğrencilerimize neredeyse yüksek lisans, doktora öğrencileri gibi burs veriliyor. Aynı şekilde Manisa Celal Bayar Üniversitemizin uygulamaya geçirdiği İş Yeri Eğitim Modeli çok önemli bir adım, gerçekten örnek olacak bir çalışma.
Biz aynı zamanda Manisa olarak, bölge olarak tarımda çok ciddi bir potansiyele sahibiz. Bu potansiyelin de henüz daha yüzde onlarını değerlendirebildiğimizi düşünüyorum. Yine teknolojiyi kullanarak, daha çok bilgi üreterek, daha çok üreticilerle, bu sektördeki insanlarla iş birliği yaparak bunu da geliştirme imkânımız olduğunu düşünüyorum. Klasik anlamda değil ama tarım teknolojileri anlamında özellikle genetik ve biyolojik anlamdaki çalışmalara çok ihtiyacımız var. Bizim şu anda hem verimliliği artırarak, hem de kalıntı problemini çözerek sağlıklı gıdalar ve tarım ürünleri üretme anlamında çok büyük yeniliklere ihtiyacımız var. Bunları sahada görüyoruz, yaşıyoruz. İhracat sorunlarımızın birinci sırasında bu geliyor. Ürettiğimizi dışarıya satamıyorsak, içerde de tüketmememiz lazım.
Bizim üniversitelerimiz girişimci yetiştirmiyor. Üniversitelerin birinci veya ikinci sınıfında girişimcilik dersini vermemiz gerekli. Üniversite mezunlarımızın yüzde biri-ikisi girişimci olsa, Türkiye´de işsizlik sorunu kalmaz. İşletme, muhasebe, finans alanlarında eğitim almış arkadaşlar ile mühendislik alanında eğitim alan arkadaşların yan yana gelerek çalışmaları başarı ve bereketi getirir? diye konuştu.
Kongrenin davetli konuşmacısı Kanada Ontario Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Uluslararası Hidrojen Enerjisi Birliği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Dinçer ?Üniversite-Sanayi-Kamu İşbirliklerinde ve Teknoloji Geliştirmede Yenilikçi Yaklaşımlar? konulu konuşmasında, ?Ekonomik bağımsızlık, kesinlikle sizin teknolojik başarınıza bağlıdır. Bu nedenle teknolojik başarıyı her alanda sağlamak zorundayız. Eğitim bir bilgi yüklemesi değildir. Bugün zaten Google üzerinden her türlü bilgiye erişebiliyorsunuz. Önemli olan üniversitelerin kritik düşünme kabiliyetini, misyon ve vizyonu, yaratıcılığı, iş birlikteliğini, kültürel değerleri işin içine katmayı, sosyal sorumluluk bilincini, teknoloji odaklı olmayı öğretmesidir. Yapılan eğitim piyasanın ihtiyaçlarına cevap vermeli, öğrencisine inovatif ve girişimci bir yapı kazandırmalıdır? diye konuştu.
Ardından Ebiltem Teknoloji Transfer Ofisi Genel Müdürü Doç. Dr. Serdal Temel ?Uluslararası Ölçekte Teknoloji Transfer Ofisleri, Girişimcilik, İnovasyon ve Ar-Ge İşbirlikleri?; Tübitak, Teydeb, Useteg Ulaştırma, Savunma, Enerji ve Tekstil Teknolojileri Grup Koordinatörü Önder Zor ?Tübitak, Teydeb, Ar-Ge ve Yenilik Destekleri?, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğünden Recep Uzungil ?Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Platformu KÜSİP´in Tanıtımı?; ?KOSGEB İl Müdürü Mahmut Oğuz Kılınç ?Teknolojik Ürün Yatırım Destek ve Stratejik Ürün Destek Programı? hakkında bilgiler verdiler.