MANİSA - Manisa Celal Bayar Üniversitesi akademik ve idari personeli, 8 Eylül 2016 tarihinde gerçekleştirilen kurumsal bayramlaşmada bir araya geldi.
Merkez Yerleşke Alakart Restoran, Hafsa Sultan Hastanesi Alakart Restoran ve Muradiye Yerleşkesi Alakart Restoranda düzenlenen bayramlaşmalara; Rektör Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Bilal Gümüş ve Prof. Dr. Birol Kovancılar, Rektör Danışmanları Prof. Dr. Elvan Sayıt Bilgin, Doç. Dr. M. Ali Çipiloğlu ve Yrd. Doç. Dr. Ceyhun Araz ile Genel Sekreter Ali Emirosmanoğlu katıldı.
Akademik ve idari personelin yoğun ilgi gösterdiği bayramlaşma törenlerinde birer konuşma yapan Rektör Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, Bayramlaşma Töreni´ne katılımlarından dolayı akademik ve idari personele teşekkür etti.
Ülke olarak, millet olarak zor günlerden geçildiğini hatırlatan Prof. Dr. Çelebi, ?Türkiye, tarihinin en zor ve en sıkıntılı döneminden geçiyor. Bizim tarihimiz şanla şerefle dolu ama o ölçüde sıkıntılarla da dolu. Zaten yaşadığımız sıkıntılar, ödediğimiz bedeller, bu tarihimizi şanlı ve şerefli hale getiriyor. İnşallah geleceğimizde şanla şerefle dolu olacak. İşte yakın zamanda hâlâ acısını, sıkıntısını yüreğimizde hissettiğimiz, melun ve meşum bir girişimle karşı karşıya kaldık. 15 Temmuz´da yaşadığımız hadise, sıradan bir darbe girişimi değil. Büyük Türk milleti o musibeti Cumhurbaşkanımızın liderliğinde defetmesini bildi. Türk milleti her zaman olduğu gibi hürriyeti için, bağımsızlığı için, istikbâli ve istiklâli için yüreğini, canını ortaya koydu. Dolayısıyla bu millet, hiçbir biçimde kendisine zincir vurulmayacağını, vurdurulamayacağını, franga altına alınamayacağını, esarete sokulamayacağını göstermiştir? dedi.
Üniversite olarak çıkarmamız gereken dersler ve sorumluluklar var
?Bu süreçte bizim de üniversite olarak çıkarmamız gereken dersler ve bize düşen sorumluluklar var? diyen Prof. Dr. Çelebi, ?O kadar büyük bir musibet ve belaya maruz kaldık ki uçurumun kenarından döndük. Haklı olarak devletimiz ve milletimiz can havliyle kendisini korumak için her türlü tedbiri alıyor ve almak zorunda. Biz de üniversite olarak devletin bekası esas olmak üzere, insanların haklarını ve hukuku da en üst düzeyde koruma sorumluluğu içinde bu mücadeleyi yürütüyoruz. Yaşanan süreç kimsenin kimseye güveninin kalmadığı bir fitne dönemidir. Biz ?İnsanı yaşat ki millet yaşasın? felsefesinden gelen bir milletiz. İnsanı yaşatmaya çalışıyoruz. Elbette bu yaşananlar hepimizi üzüyor. Ama devlete kast edenlerle ilgili olarak hiçbir merhametimiz yok. Suçlu ile suçsuzu ayırma noktasında zorluklarımız var.
Vatana karşı ihanet noktasında suça iştirak etmiş olanları üniversitemizden temizleyeceğiz? diye konuştu.
Gençlerimize, evlatlarımıza sahip çıkalım
Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, konuşmasının sonunda şunları söyledi: ?Bu süreçte eğitim öğretim hayatının son halkasını oluşturan üniversiteler olarak bizler, her bakımdan aklını kullanan, eleştiren, soran, sorgulayan, düşünen, insanlar yetiştirmek zorundayız. İnsan yetiştirme noktasında hepimizin sorumluluğu var. Biz bu milletin evlatlarına ve geleceğimize daha fazla sahip çıkmak durumundayız. Öğretim elemanı arkadaşlarımız dürüstlükleriyle, çalışkanlıklarıyla, gayretleriyle her bakımdan gençlere örnek olmak zorundalar. İyi insan yetiştirmenin en temel yolu, bizlerin onlara iyi örnekler sunabilmesidir. Sadece kendisi için yaşayan, kendi geleceğini düşünen değil; bu millet için dertlenen, insanlık için dertlenen insanlar olmak gibi bir yükümlülükle karşı karşıyayız. Burada bize düşen büyük görevler var. Gençlerimize, evlatlarımıza sahip çıkalım. Onların her bakımdan en iyi şekilde yetişebilmeleri, gelişebilmeleri için elimizden gelen her türlü çabayı gösterelim. Burada bayramlaşma münasebetiyle toplandık ama Türkiye´nin en temel gündemi bu. Bu konuyla ilgili görüşlerimi ve yönetim olarak yaklaşım politikalarımızı sizinle paylaşma ihtiyacı hissettim. İnşallah 15 Temmuz akşamında gösterdiğimiz birlik ve beraberliği her konuda, her düzeyde gösterirsek sırtımız yere gelmez. Biz öncelikle bu kurumda birliğimizi ve beraberliğimizi muhafaza etmek durumundayız. Birbirimizi sevmek, saymak durumundayız. Herkes başkasından beklemeden elinden gelen fedakârlığı ve gayreti milleti, devleti ve kurumu için göstermeli. Böyle bir beraberliğin, böyle bir anlayışın üniversitemizde var olduğunu görmek beni memnun ediyor. Üniversitemizin geleceği adına umutlarımızı artırıyor. İnşallah bu üniversiteyi, bu ülkeyi hep birlikte daha ilerilere taşıyacağız. Bizi biz yapan milli ve dini değerlerimiz var. İşte bu idrak edeceğimiz Kurban Bayramı da bizi biz yapan değerlerden bir tanesi. Milli ve dini bayramlarımızı coşkuyla kutlamamız lazım. Onların mânâsını tekrar tekrar hatırlamamız; içini boşaltarak değil, muhtevasının farkına vararak idrak etmemiz, kutlamamız lazım. Bu dini ve milli değerlerimizle var olmaya, güçlü olmaya, ayakta kalmaya ve geleceğe umutla bakmaya devam ediyoruz.
Bu vesileyle hepinizin Kurban Bayramını tebrik ediyor; ailelerinizle, sevdiklerinizle beraber, huzur içinde güzel bir bayram geçirmenizi temenni ediyorum. Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.?