Serebral Palsinin tek nedeni doğumda oksijensiz kalmak değil
3 ayrı oturumun gerçekleştirildiği ve bilimsel çalışmaların ortaya konulduğu sempozyumda, Liv Hospital Kadın Hastalıkları, Doğum ve Riskli Gebelik Uzmanı Doç. Dr. Arda Lembet, Serebral Palsi hastalığının geçmişi, bugünü ve geleceği ilgili bilgi verdi. Hastalığın oluşma sebepleri ve engelleme metotlarını anlatan Doç. Dr. Arda Lembet ?Eskiden Serebral Palsinin en önemli nedeninin doğumda oksijensiz kalmak olduğu sanılırdı. Günümüzdeki çalışmalar sadece doğum bağlı Serebral Palsi oluşma ihtimalinin yüzde 15 civarında olduğunu ortaya koydu. Çalışmalar erken doğum, düşük doğum ağırlığı rahim içindeki enfeksiyonlar, çoğul gebelikler, pıhtılaşma, plesenta problemleri ve gebeliğe bağlı sistemik hastalıkların da Serebral Palsinin nedenleri arasında olabileceğini gösterdi. Bu problemler açısından gebeliğin yakın takip ve tedavisi, uygun vakalarda magnezyum sülfat, antibiyotik ve steroid grubu ilaçların kullanılmasının koruyucu etki yarattığı ortaya çıktı? dedi.
Çiftlere özel güncel tedavi protokolleri yüz güldürüyor
Son yıllarda gelişen teknoloji, tüp bebekte yeni yaklaşımlar ve uygulanan güncel tedavi yöntemleri sayesinde, çiftler bebek sahibi olabiliyor. Tüp bebek tedavisindeki güncel gelişmeleri anlatan Liv Hospital Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Deniz Gökalp ?Günümüzdeki son gelişmeler ışığında embriyolara çok kapsamlı genetik analiz yaparak neredeyse tamamen taze embriyo transferini kaldırarak başarılı donma çözme protokolleriyle gebelik oranlarının çok daha yüksek hale gelmesi mümkün. Yumurta uyarıcı ilaçların rahim iç zarı üzerinde olumsuz etkileri artık net gösterilmiş durumda. Embriyoların hepsini tamamen dondurup bir sonraki veya daha sonraki ay çözüp kullanmak başarıya giden yolda önemli bir taktiktir? dedi.
?Kanser değil ama kanser kadar yıkıcı etkileri olabilir?
Liv Hospital ?Tüp Bebekte Güncel Yaklaşımlar? Sempozyum´una katılanTexas Üniversitesi bünyesinde Southwestern Medical Center Dallas´ta Reprodüktif Endokrinoloji ve IVF tedavileri üzerine çalışan Doç. Dr. Orhan Bükülmez ?İnfertilite bir hastalık olarak tanımlanmıştır. Psikolojik olarak infertilite çiftler üzerinde kanser kadar kötü etki bırakır. Kişilerin yaşam kalitesini bir anda kötü düzeylere indiren bir olgudur. Kanser değildir ama kanser kadar yıkıcı etkileri olabilir? dedi.
?35´ten sonra risk artıyor?
Günümüzde kadınlar kariyer sahibi olmak ya da maddi nedenler gibi sebeplerle anneliği ertelediğini söyleyen Doç. Dr. Orhan Bükülmez ?Annelik ne kadar ertelenirse o kadar çok sorun çıkıyor. Özellikle35´ten sonra. İlk doğumun yapıldığı yaş oldukça geçe kaymış durumda. Bu da büyük sorunlar getiriyor. Yaş ilerledikçe doğum hızları düşüyor, düşük hızları artıyor? diye konuştu.
|