9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
“Küreselci Elitlerin Oyununa Gelmeyin”
Yazar ve Sosyolog Mukaddes Pekin Başdil, teknolojiden finansa, sağlıktan tarıma kadar dünyadaki her şeyi küreselci elitlerin yönettiğini belirterek, insanlar kısır çatışmalarla birbirini yerken onların dünyayı istediği gibi şekillendirdiğini söyledi. 3. Dünya savaşının içinde olduğumuzu ifade eden Başdil, birlik ve beraberlikle bu yıldan itibaren Anadolu’nun yükselişinin başlayacağını söyledi.
İyiler ve kötülerin savaşının, insanlığın başlangıcından beri devam ettiğini kaydeden yazar ve sosyolog Mukaddes Pekin Başdil, bugün starlink uyduları, haarp teknolojisi, yapay zeka, biyolojik silahlar gibi argümanların kullanıldığı 3. Dünya savaşının yaşanmakta olduğunu söyledi.
Ülkemizde Kürt-Türk, Alevi-Sunni, Laik-İslamcı, Sağcı-Solcu gibi çatışmaların, tıpkı başka ülkelerdeki iç karışıklıklar gibi bilerek çıkarıldığını kaydeden Mukaddes Başdil, insanlar kısır çatışmalarla birbirini yerken küresel elitlerin dünyayı istediği gibi şekillendirdiğini dile getirdi.
Tarihten günümüze her dönemde, teknolojinin bir grup elitin eline verildiğini ve dünyanın onların eliyle yönetildiğini belirten Başdil, günümüzde de üçlü konsül, onlu konsül, haham ve rahipler grubu, kraliyet aileleri, Vatikan Şovalyeleri, mason locaları, ilüminati, terör örgütleri, Bilderberg ve Bilateral gibi örgütler ve gizli servislerin karanlık bir gücün hiyerarşisi içinde kötülüğe hizmet ettiklerini ifade etti. Mukaddes Pekin Başdil, tüm dünyada para, ekonomi, sağlık, eğitim, medya, politika, bilim ve teknolojiyi bu şeytani yapılanmanın yönettiğini kaydetti.
Yazar ve Sosyolog Mukaddes Pekin Başdil şunları söyledi: “Yeni dünya düzeni yeni oluşturulmuş bir proje değil. 70 bin yıl öncesine, ta Adem ile şeytana dayanan bir kutuplaşma var.
Lemurya’da, Mu kıtasındaki atalarımızla Atlantis’te yaşayan Atlantis’in çocuklarının savaşı dünyadaki kutuplaşmanın başlangıcı oldu. Ademoğulları ile şeytana hizmet eden ahrimanik güçler, belial oğullarının çatışması bugüne kadar geldi. Konu mavi kan ile kırmızı kanın savaşıdır. Enki ile Enlil’in savaşıdır. İblis’le Adem’in savaşıdır. Yılanoğulları ile İnsanoğulları’nın savaşıdır.
3. Dünya Savaşı Başladı
Nüfusun azaltılması için 1703 ylında ilimünati Alman Bavyerasında yeniden yapılandı. 1870 yılında Hür masonların-ilümünatilerin ileri gelenlerinden 33, derece hür mason Albert Pike 3 maddelik bir mektup yazdı. Amerika’daki bir parkta 5 tane sütunun üstüne yazdı bu mektupları. Bu mektuplarda Birinci ve ikinci dünya savaşının nasıl çıkacağı, nasıl sonuçlanacağı, tüm detaylarıyla yazıldı. Şu yaşadığımız günlerde de 3. Dünya savaşını yaşıyoruz. Haarp teknolojileri ile oluşturulan yapay depremler, virüsle-aşılar, biyolojik silahlarla, starlink uyduları ile, GDO’lu ürünlerle dünya nüfusu azaltılmaya çalışılıyor.
İnsanları bir şekilde öldürmeye çalışıyorlar. Kaynakların sınırlı olduğu düşüncesiyle dünya nüfusunun 500 milyona düşürülmesi hedefleniyor. Bir yandan hayatı kolaylaştıran teknoloji diğer yandan kötülük için kullanılıyor. Einstein’in dediği gibi 3. Dünya savaşı silahlarla yapılmıyor. Büyük bir savaşın içindeyiz. Pandemi sürecinde yaşananlar da biyolojik savaşın bir parçasıydı.
Savaşlarda, depremlerde çocukları gemiler dolusu konteynerlarla kaçırdılar. Genç kalmak için, Adrenakrom elde etmek için çocukların kanını kullanıyorlar. Çocuklar ölmeden önce korkup adrenalin salgılıarken çocukları öldürüyorlar. O arada akan kan adrenakromlu kan, gençlik iksiri olarak kullanılıyor. Yüzlerine sürüyor, içiyorlar. Organlarını da organ mafyasına veriyorlar.
Yapay Zeka İnsanlığın Sonu Olabilir
Talmut’ta yazdığı gibi insanlık sadece onların, kullanabilecekleri her şey onların. İnsanların hayvandan, böcekten far yok değil onlar için. Rosshield diyor ki: ‘Bana parayı verin, ülkeleri hangi soytarılar yönetirse yönetsin’. Onların bir dini de yok. Eskiden insanlığı kullanıyorlardı. Şimdi yapay zeka çıktı, insana ihtiyaçları da kalmadı. Belki de yaşayan son insanlarız. Yapay zekaya duygu da yüklediler.Düşünebiliyor, aAşık oluyor, duygulanıyor, kırılıyor, güceniyor. Robotlar artık evlenmek istiyor. Eksik olan tek şey ruh.
Bugün insanlığın yararına görünen, evlerimizdeki temizlik robotları bile kötü niyetli kullanılıyor. Bugün evlerdeki elektrik süpürgeleri temizlik robotları fotoğraf çekebiliyor. Uydudan her yere gönderebiliyor. Konuşmalarımızı dinleyip kaydedip gönderebiliyor. Geçenlerde bir temizlik robotu, evinde tuvalete giren bir kadının fotoğraflarını çekerek kaydetti. Görüntülerin Facebook’ta yayınlanmasın büyük sansasyona neden oldu.
Bundan 15-20 yıl sonra birçok meslek ortadan kalkacak. Yapay zekadan ve insansı robotlardan dolayı birçok insan iş yapamaz duruma gelecek. Örneğin marketlerde insan çalışmayacak. Alışverişini yapacaksın çıkarken kartınla robota ödeme yapıp çıkacaksın. Ödemezsen kapıda seni robotlar durduracak. Bakkal market kalmadı, her şey küreselcilerin elinde.
Bir şey size ücretsiz veriliyorsa ürün sizsiniz demektir. Sosyal medya instagram, youtube hepsi ücretsiz, hiç birine para ödemiyoruz. Pazarladıkları biziz. Ürün biziz. Teknolojiyi bilinçli kullanmalıyız. Onlar ne istiyorlarsa sosyal medyada karşımıza o çıkıyor. Çanta diyoruz karşımıza çanta reklamları geliyor. Aklımızdan geçiriyoruz önümüze çıkıyor. Artık aklımızı bile okuyorlar.
Çizgi Filmlerle Algı Yönetimi Yapıyorlar
Çocuklarımızın elinde laptoplar. Ne izlediklerine dikkat etmiyoruz. Bir çizgi filmde 7 yaşındaki 2 kız çocuğu öpüşüyor. İki kadın evlendiriliyor. Bir başkasında 11-12 yaşında erkek çocuğu bir diğer erkek çocuğuna aşkını ilan ediyor. Dertleri gelecek nesil. Çocuklarımızı kısırlaştırmaya çalışıyorlar. Yiyecekle içecekle kısırlaştırıyorlar. Ne yediğimiz ne sebze sebze, ne meyve meyve. Paketlenmiş gıdaların çoğu ya böcek tozundan ya genetiğimizi bozmak için hazırlanmış. Marketlerde hazır gıda ürünlerini almayın.
Çocuklarımızı kaybetmek üzereyiz, korumamız lazım. Çocukları başımızdan savmak için ellerine laptopu vermeyelim. Kendi kontrolünüzde olan çizgi filmleri izlettirelim. Türk çizgi filmleri Hacivat-Karagöz, Keloğlan izlettirelim. Çocuklarımızla vakit geçirmeliyiz. Kendi değerlerimize sahip çıkmalıyız. Teknoloji bağımlılığından kurtulmalı, kiitap okumalı araştırmalıyız.
Anadolu’nun Yükseliş Zamanı Geldi
Anadolu; Mu’dan gelen insanların yoğunlaştığı yer. Gobi çölünden,. Çin piramitlerinin olduğu yerden Anadolu’ya gelmişler. Telepatik olarak Anadolu’nun dağlarını taşlarını kadim bilgilerle kodladılar. Anadolu’nun altı da üstü de çok kıymetli. Binlerce yer altı şehirleri var. Agarta’nın Şambala’nın ucu Anadolu’ya çıkıyor. Maddi manevi değeri çok yüksek olan belgelerin, zenginliklerin Anadolu’nun altında olduğunu biliyoruz. Küresel elitlerin en büyük korkusu da bu.
Barış Manço’nun 1974 yılında yazdığı Kayalar’ın Oğlu şarkısında verilen mesaj gerçek olacak. Bu yıl yani 2023’den itibaren Anadolu’nun yükselişi başlıyor. Küreselci elitler ne kadar isteseler de Anadolu’nun yükselişinin önüne geçemeyecekler.
Hep birlikte ayrışmadan, bölünmeden, birlik ve beraberlikten çıkmadan, , ırk, cins, dil, din ayırmaksızın hep birlikte bu sınavı vermek zorundayız. Uyanık olmalıyız. Onların tuzaklarına düşmemeliyiz. aklımızı kullanmalıyız. Birlik olursak önümüzde durulamayacak. Vatan paydasında buluşmalıyız. Vatanın kutsallığı tartışılmaz. Anadolu insanının omuz omuza vermesi lazım. Buradan da dünya kardeşliğine gitmemiz lazım. Birbirimizi yemeyelim. Küresel elitlere karşı birlikte hayatta kalma savaşı vermeliyiz.