SARUHANLI - Türkiye’de 24 saat içinde 3 kadının daha vahşice öldürülmesine sivil toplum örgütlerinin kadın başkanlarından da tepki geldi. Türkiye’de yıllardır gündemden düşmeyen cinayetlerle ilgili daha önce de defalarla açıklamalarda bulunan ancak gelinen noktada bir şeyin değişmediğini gören başkanlar “Artık Yeter” dedi. İzmir İş Kadınları Derneği, Ege İş Kadınları Derneği, İzmir Kadın Kuruluşları Birliği ve Kemalpaşa Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin başkanları bu sorunun artık çözülmesi gerektiğini ifade ettiler. Türkiye’nin imzacı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin tam olarak uygulanmasını isteyen Başkanlar, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için eğitim seferberliğine girişilmesinin şart olduğunu vurguladılar.
İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin: “Katledilen kadının hesabını soran adalet istiyoruz”
Bir kez daha kadın cinayetleri ile sarsıldık. 24 saatli zaman dilimi için 3 kadın daha erkekler tarafından vahşice katledildi. Kadın cinayetleri bu ülkenin en büyük sorunudur. Yaşam hakkı en temel haktır ve her yıl masum yüzlerce kadın yaşamlarındaki erkekler tarafından öldürülüyor. Kadını ölüme götüren kültürel kodlardan başlamak üzere toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde toplumun baştan eğitilmesi, bu konuda bilgilendirilmesi artık şart olmuştur, bıçak kemiğe dayanmıştır. “Artık yeter” diyoruz. Ülkemizdeki kadın cinayetlerinin büyük çoğunluğu, erkeğin namus fikrine uymayan kadını katletmesi ile oluyor. Buna dur demenin yolu da toplumsal cinsiyet eşitliğini temelden, daha ilkokuldan, çocuklarımıza öğretmek, kadın erkek eşitliğinin tohumlarını o yaştan erkek ve kız çocuklarına vermemiz gerekiyor. Erkeği koruyan, bahanesini ödüllendiren değil, hayatı çalınmış, katledilmiş kadının hesabını soran bir adalet anlayışı bekliyoruz.
EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Pınar Kılıç “İstanbul Sözleşmesi uygulansın”
Türkiye’de ne yazık ki kadın cinayetleri gündemden düşmüyor. Yine 3 kadın erkekler tarafından vahşice katledildi. Her geçen gün artan kadın ölümlerine dur diyememenin öfkesini yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz toplumda ne yazık ki toplumsal cinsiyet eşitliğini kabul etmeyen, kadını her anlamda koruyan İstanbul Sözleşmesi’ni zul olarak gören bir zihniyet son derece güçlü ve hakim durumda. Kadınlar olarak öldürülmek istemiyoruz. En kutsal değer olan yaşam hakkımıza kasteden erkeklerin elini adaletin artık kırmasını, namus kavramı üzerinden yaratılan teröre dur denmesini istiyor, bekliyor ve talep ediyoruz.
KESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Seçil Beydemir Kaynak: “Kadınlar daha aktif mücadele etmeli”
Son 24 saat içinde ne yazık ki 3 kadın daha öldürüldü. Üstelik her geçen yıl artan oranlarda kadınlar erkekler tarafından öldürülüyor, katlediliyor. 2019 yılında 418 kadın cinayeti oldu bu ülkede. Bunca kadının katliamının önüne geçilmesi için Türkiye’deki tüm kadınların bu mücadelede aktif rol alması gerekiyor. Bu konudaki cezai yaptırımların da caydırıcı hale getirilmesi gerekiyor. Bir kadını katledip mahkemede kravat taktı diye indirim verilen bir ülke olmaktan çıkmamız şart. Biz kadınlar bu yolda mücadelemizi sürdüreceğiz ve her bir katledilen kadının hesabını sormak için çalışacağız.
İKKB Başkanı Huriye Serter “Artık söyleyecek söz bulamıyoruz”
Kadına yönelik şiddetin durdurulması için bugüne kadar birçok açıklama yaptık. Ancak geldiğimiz noktada değişen bir şey olmadı. Yine 24 saatlik zaman dilimi içinde 3 kadın daha erkekler tarafından vahşice katledildi. Artık söyleyecek söz bulamıyoruz. Bu konuda yapılacaklar belli. İstanbul Sözleşmesi tam olarak uygulanmalı. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için eğitime önem verilmeli. Kadının toplumdaki rolü ve değerinin erkek ile eşit olduğunun ve kadının kimsenin malı olmadığının kafalara küçük yaşlarda kazınması gerekiyor. Katleden erkeklere de iyi niyet indirimleri değil daha büyük cezalar verilerek caydırıcılığın artırılması gerekiyor. Aksi takdirde yalnızca kanun yaparak bu vahşice ölümleri önlememiz mümkün değil.