257- İtikâf lûgat deyiminde bir şeye devam etmek manasındadır. Bir şeye devam eden kimseye de mutekif (itikâf yapan) denir. Şeriatta ise itikâf: Bir mescidde veya o hükümdeki bir yerde itikâf niyeti ile durmaktan ibarettir.
258- İtikâflar: Vacib, müekked sünnet ve müstahab nevilerine ayrılır. Şöyle ki: Dil ile nezredilen bir itikâf vacibdir. Ramazan ayının son on gününde itikâf, kifaye yolu ile bir müekked sünnettir. Başka bir zamanda ibadet niyeti ile bir mescidde bir müddet yapılan itikâf da müstahabdır.
259- Bir itikâfın en az müddeti, İmam Ebu Yusuf`a göre bir gündür. İmam Muhammed`e göre bir saattir. Bir saat, fıkıh alimlerine göre, zamanın belirsiz olan az veya çok bir parçası demektir. Yoksa bir günün yirmi dört saatte biri demek değildir.
(İtikâfın en az müddeti, Malikî`lerce tercih edilen görüşe göre bir gündüz kadar, bir gecedir. Şafiîlere göre de, "Sübhanellah" denilmesinden bir an kadar fazla olan pek az bir zamandır.)
260- İtikâfın meşru olmasındaki hikmet ve yarara gelince, bu pek önemlidir. Resulü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz Medine-i Münevvere`ye hicretinden sonra ahirete göçüşlerine kadar her Ramazanın son on gününü itikâf ile geçirirlerdi.
İhlâs ile olan bir itikâf, amellerin pek şereflisi sayılmaktadır. Bu sayede kalbler bir müddet olsun, dünya işlerinden uzak kalır ve Hakka yönelir, birer Beytullah olan mescidlerden birine şu şekilde devam eden bir mü`min çok kuvvetli bir kaleye sığınmış, kerim olan mabudunun feyiz ve yardım kapısına sığınmış olur.
İslâm büyüklerinden ünlü Ata demiştir ki: "İtikâf yapan, ihtiyacından dolayı büyük bir zatın kapısında oturup dilediğini elde etmedikçe buradan ayrılıp gitmem, diye yalvaran bir kimseye benzer ki, Allah`ın bir mabedine sokulmuş, beni bağışlamadıkça buradan ayrılıp gitmem demektir."
Bir mü`minin her gün azalmakta olan hayat günlerinden faydalanarak böyle kutsal bir yerde bir zaman ebedi ve ezelî yaratıcısına olanca varlığı ile yönelip saf bir kalb ve temiz bir dil ile ibadette bulunması, manevî bir zevke dalması ne büyük bir nimettir.
İtikâf yapan bir kimse, bütün vakitlerini ibadete, namaza ayırmış demektir. Çünkü fiilî olarak namaz kılmadığı vakitlerde de mescid içinde namaza hazır bir haldedir. Bu bekleyiş ise, namaz hükmendedir.
Sonuç: İtikâf sayesinde insanın maneviyatı yükselir, kalbi nurlanır, simasında kulluk nişanları parlar, ilâhi feyizlere kavuşur. Ne mübarek, ne güzel bir hayat anı!..



Manisa’da Gençlik Haftası ve 19 Mayıs coşkusu başladı

Başkan Ekrem Cıllı Dünya Ebeler Günü'nü Kutladı

Eski Manisa Milletvekili Abdullah Akarsu son yolculuğuna uğurlandı

Gazi olduğunu cenazesinde öğrendiler

Şırnak'ta kalp krizi sonucu vefat eden uzman çavuş son yolculuğuna uğurlandı

Büyükşehir’den don zararına uğrayan üreticilere destek

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN

Manisa'da gökyüzünü balonlar renklendirdi

Vali Özkan makamını devretti

23 Nisan okullarda da coşkuyla kutlandı

Demirci’yi çocuk sesleri şenlendirdi

Manisa'daki festivalde 2 ton hamsi dağıtıldı

TARIM VE ORMAN BAKAN YARDIMCISI GİZLİGİDER SARUHANLI’DA HASAR GÖREN BAĞLARI İNCELEDİ

Selendi’de şehitler için sergi açıldı

Türkiye Oryantiring Şampiyonası Manisa’da başladı

Soma’da Ahmet Sula’dan unutulmaz bir seminer

Kula’da Kütüphaneler Haftası coşkuyla kutlandı

Don afetini yaşadı çalışmaya ara vermedi

TBMM zirai dondan etkilenen üreticiler için adım attı

Kaymakam Güldoğan, don afeti yaşayan bağları yerinde inceledi

https://www.youtube.com/@kardelengazetesi45/videos
Dini Konular 21.12.2014 12:33:14 386 0

Tarih: 21.12.2014 12:33
Haberi Sesli Oku

Dini Konular

Dini Konular Haberleri
12.05.2025 10:08:00