9285,26%2,81
34,49% 0,10
36,41% 0,19
2956,69% 0,74
4955,48% 0,56
Türk Eğitim Sen Saruhanlı İlçe Temsilcisi Yakup Kılınç, “MEB üst düzey bürokratları ile yapılan görüşmeye göre, okul yöneticilerinin görevden alınması keyfi bir şekilde olmayacak, başarı ve başarısızlığı ölçen bir takım kriterlere göre görevler sona erdirilecek veya devam ettirilecektir” dedi.
Kılınç, sendika binasında yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı basın toplantısında, MEB’in kriterler konusunda çalışmalarını sürdürdüğünü, sendika olarak kendilerinin de bu kriterler konusunda çalışma yaptıklarını kaydetti.
Kılınç şöyle konuştu: “Yalanlara yalancılara yoldan geçen herkesi müdür yaparız diyenlere, istediğimiz adamı görevden aldırırız, istediğimizi görevlendiririz diyen yalancılara ve ahlaksızlara kimse itibar etmemelidir. Bunlar yıllardır yalandan beslenen sülüklerdir. Sömürdükleri ise insanların umutlarıdır.
KPSS hırsızlığını ortaya çıkardık, ataması yapılmayan öğretmenlerin davasının takipçisi olduk, onları sürekli gündemde tuttuk, onlarca eylem ve etkinlik yaptık, sözleşmeli öğretmenliğe karşı savaş açtık, 4 C’li kısmi zamanlı öğretmenlik uygulamasını iptal ettirdik, 4 B’ye karşı amansız bir mücadele verdik, sonunda iptalini sağladık.
4 C’lilerin kadroya alınmaları için sürekli gündem yarattık, yönetici atama konusunda adil bir sistem oluşması için yoğun hukuk mücadelesi verdik, ancak Hükümet bir gecede çıkardığı kanunla tüm kazanılmış hakları bir çırpıda yok saydı. Bu insanlık dışı kanuna karşı hukuki mücadelemiz sürecektir.
Hizmetli, memur ve teknisyenlerimiz başta olmak üzere tüm eğitim çalışanlarının haklarını savunduk. Üniversite çalışanlarının, akademisyenlerin sıkıntılarını gündemde tutmak için, eylem yaptık, panel, sempozyum, çalıştaylar düzenleyerek onların problemlerini gündemde tutmaya çalıştık, üniversitelerimizde demokrasinin hakim kılınmasını sağlamak arzusu ile büyük gayret sarf ettik.
Memurların en önemli kazanımı olan iş güvencesinin alınmasına yönelik tehditlere karşı söylemler geliştirdik, eylemler yaptık. Eş, sağlık, öğrenim özrü problemlerinin üzerine gittik, eylem ve etkinliklerle ciddi sonuçlar elde ettik. Öğrenim özrü konusunda davalar açtık, yaptığımız açıklamalar, kazandığımız dava ile kısmen de olsa uygulanmasını sağladık.
Yönetici atama konusunda mülakat sistemine karşı Ankara ve tüm illerde eylemler yaptık, haksızlıkları sineye çekmedik, sürekli gündem oluşturduk. Görevleri sona erdirilen okul yöneticileri başta olmak üzere, hakkı gasp edilen tüm eğitim çalışanları için eylemler yaptık, 26 Şubat’ta iş bırakma eylemi gerçekleştirdik. Öğretmenlerin ek ödeme probleminin halledilmesi için iş bırakma eylemi yaptık, başarısız toplu sözleşmeyi, memuru satmaya çalışanları protesto ettik, sarı sendikaların gerçek yüzünü göstermek için her türlü açıklamayı, tepkiyi ortaya koyduk. Hiç boş durmadık, hiç sessiz kalmadık hak edenlere hak ettiği tavrı sergiledik.
Bundan sonra yapılacak olan yönetici atamayı da kimsenin keyfine bırakma niyetinde değiliz, meydan boş değil, kazanılmış hakları korumak için her türlü gayreti ortaya koyacağız. Leş kargalarına fırsat vermeyeceğiz. Bulanık suda balık avlamaya çalışanlara haddini bildireceğiz, her türlü yolu deneyecek ama ahlaksızlara boş alan bırakmayacağız, ancak hiçbir kamu çalışanı da bulanık suda balık durumuna düşmemelidir.
Ahlaksızlığı ahlak edinmiş, sarı sendikalara, insanları makam ve mevki ile korkutarak teslim olmaya zorlayanlara hiç kimse prim vermemelidir. Hiç kimse keyfi görevden alınamayacaktır. Sendikal alana leke sürmeye çalışanlara, açık ve kapalı tehditlere başta eğitim çalışanları olmak üzere, hiç bir kamu çalışanı meydan vermemelidir, kendilerine ahlaksızca tekliflerle gelenlerin, kendini bize sat diyenlerin yüzüne tükürülmelidir. Bunların yüzüne tükürülmelidir ki, kimseyi satın alınacak meta olarak görmesinler, bir daha buna cesaret edemesinler.