İklim krizi gıdaların sofradan eksilmesine neden olabilir
İklim değişikliği, küresel açlık krizi ve yetersiz beslenme konusunda verilen mücadeleyi yetersiz kılabilecek güçte bir tehdit olarak kendini her geçen gün daha fazla hissettiriyor. Sıcaklık ve yağış dinamiklerinin değişmesi ürün çeşitliliği ve mevcut ürünün fiziksel yapısı üzerinde bazı değişikliklere neden olabileceği tahmin edilirken, Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, "Durum o kadar evham verici ki; kahve, bal, çikolata, muz, elma, yer fıstığı gibi ürünler, hammaddelerini verecek ağaçların olumsuz iklim koşulları nedeniyle verim kaybı yaşamasının sonucunda yok olma tehlikesi ile karşı karşıya" dedi.
İklim değişikliği ile beraberinde gelen sel, kuraklık, sıcaklık artışı gibi koşulların deniz ürünleri çeşitliliğinde, hayvansal ve bitkisel üretimde gerek üretim koşulları gerekse ürün verim ve çeşitliliği üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunuyor. Değişen iklim koşullarının özellikle buğday, mısır ve pirinç rekoltesini şimdiden olumsuz etkilediğini söyleyen Yaşar Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, "Değişen iklim koşulları ekin çeşitleri, yabani otlar ve haşereler ile tozlaştırıcılarda meydana gelebilecek değişimler gibi parametrelerde önümüze olağandan farklı bir seyir serebilir. İklim değişikliği ve sıcaklık artışının tarımsal üretimdeki etkileri, gıda güvenliğini etkileyen ekonomik ve sosyal sonuçlara dönüşebilir. Buradan yola çıkarak üretimdeki etkilenmenin tüketimdeki değişiklik olarak karşımıza çıkacağını ön görmek hiç de zor değil. Bazı ürünlerin faydalı besin içeriği olumsuz iklim koşulları nedeniyle azalma da gösterebilir. Hatta durum o kadar evham verici ki; kahve, bal, çikolata, muz, elma, yer fıstığı gibi ürünler, hammaddelerini verecek ağaçların olumsuz iklim koşulları nedeniyle verim kaybı yaşamasının sonucu yok olma tehlikesi ile karşı karşıya" diye konuştu.

Bu tarım ürünlerinin üretimi tehlikede
İklim değişikliği nedeniyle verim kaybı yaşaması muhtemel tarım ürünlerinden bahseden Doç. Dr. Uzel, "Çikolatanın hammaddesinin yarısından fazlasının üretildiği Afrika kıtası ülkelerinde, sıcaklık artışı sonucu çikolata hammaddesi olan kakaoda gitgide düşen verim sonucunda yakın gelecekte kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir. Eğer kakao kaynağı olan ağaçlar tehlikeye girerse beslenme listelerimizden çikolatayı çıkarmak durumunda kalacağız. Soğuk ılıman iklimi çok seven bir meyve ağacı olan elma ağacı ise kış dinlenmesine ihtiyaç duyar ve yüksek sıcaklıktan hoşlanmaz. Bu nedenle iklim değişikliği ile eskiye göre daha ılık geçen kış koşulları bu türdeki verimi tehdit edecek. Yer fıstığı tarımı büyük ölçüde yağmur suyuna bağlı. Yağmur suyuna olan bu bağımlılık, geçmişe göre daha az yağış alan ekim alanlarında yer fıstığı verimini olumsuz etkiledi. Yağışlardaki dengesizliğin devam etmesi durumunda tarımı yapılamayacak ürünler arasında maalesef yer fıstığı da sayılacak. Bu kategoride ne yazık ki buğday, mısır ve pirinç de bulunuyor. Muz ise uygun yetiştirme koşullarına hemen olumlu yanıt verebilen bir bitki ancak koşullar olumsuza döndüğünde de bunun yansımasını hemen gösterir. Özellikle nem ve sıcaklık değişiminden kötü etkilenen muzun gelecek yıllar için yapılan verim tahminleri yaygınlaşması muhtemel hastalıklar nedeniyle olumlu sinyaller vermiyor" dedi.

Su kıtlığı avakado üretimini etkileyebilir
Meyve ve deniz ürünlerinde ise sıcaklık ve çevre kirliliğinin olumsuz etkisini anlatan Doç. Dr. Uzel, şunları söyledi:
"Kiraz, şeftali ve erik meyvelerinin ağaçları ise havalar ısındığında çiçek açar ve tomurcuklanırlar. Düzensiz seyir izleyen hava sıcaklıkları ve daha sıcak geçen ilkbahar hava koşulları nedeniyle erken çiçeklenme, hava sıcaklığındaki dengesizlik nedeniyle soğuyan havada ağaçlarda görülen don olayları verimi kötü etkiliyor. Hasat döneminde görülen sıcaklık düşüşü ve yağmurlar küflenme, diğer hastalıklar, çürüme ile birlikte verim kaybı yaşatıyor. Balıklar denizde gelişimleri ve büyüklükleri ile doğru orantılı olarak her büyüme aşamasında daha fazla oksijene ihtiyaç duyuyor. Ancak çevre kirliliği ve atıkların denizlerde bulunan oksijeni azaltması neticesinde balıklar oksijenin daha bol bulunacağı okyanuslara çekilecek ve bu durum balık tüketimini bizler için ulaşılması zor hale getirecek. Avokado yetiştiriciliği ise Antalya başta olmak üzere ülkemizin güneyinde yaygın. Sağlıklı beslenmeye olan katkısı nedeniyle de oldukça ilgi gören bir meyvedir. Ancak avokado tarımı çok fazla suya ihtiyaç duymaktadır. Dünyada ve dolayısıyla ülkemizde tükenmeye başlayan temiz su kaynakları nedeniyle avokado tarımı da gelecekte kaybolmaya aday alanlardan birisi olabilir."
İklim değişikliği mevcut seyrini değiştirmezse günlük öğünlerde tüketilen besinlerden bazılarının gelecekte tüketilemeyebileceğini aktaran Doç. Dr. Uzel, "Biz tüketicilerin beslenme düzenlerini alternatif besin kaynaklarına yönelterek, yani gıda tüketim alışkanlıklarımızda yapılandırma gerçekleştirerek tüketimdeki dengeyi sağlayarak katkı sağlaması gerekiyor. Aynı zamanda sürdürülebilir tarım ilkelerinin uygulanması da tarladan sofraya olan süreçte kaynak yönetiminin verim artışını getirecek olmasından dolayı büyük öneme sahip. Üretimde benimsenen sürdürülebilir ilkelere tarıma dijitalizasyonun entegre edilmesi yoluyla da hem verim artışını sağlayacak hem de ürün yetiştirme ve hasattaki kayıpların önüne geçecektir. Ek olarak, üretimdeki ve tüketimdeki iyileştirmeye köprü olacak gıda dağıtım kanallarında da verimlilik analizi etkin yapılmalı, gıda alanında lojistik uygulamaları tarım ve gıda üretim ilkeleri ile doğru paslaşarak ürün kalite ve güvenliğini ön planda tutarak ilerletilmelidir" şeklinde konuştu.



Bülent Arınç: “Değer Erozyonu Türkiye’yi Bu Hâle Getirdi”

İzmir'de dine, Peygamber Efendimiz'e ve Atatürk'ün annesine hakaret eden kişi tutuklandı

Ekrem Başkan, Yeni Kavşak Projesi İçin İzmir'de

Doğal gazını yakmayarak komşudan geçinene kötü haber

İhmal edilen baca temizliği yangına neden oluyor

Manisa Büyükşehir Belediyesi’nden üretimde rekor yıl

Açılan tapu davası 71 yıl sonra sonuçlandı

Başkan Kaplan'dan Arslan ailesine ziyaret

Zeyrek’ten katılımcı yönetim vurgusu ve imar planı müjdesi

Yenidoğan çetesiyle ilgili yeni gelişme: 13 hastane ve 3 şirkete kayyum atandı

Türk Sağlık Sen'den aile hekimleri ve çalışanlarına tam destek

Manisa'da 3 bin 500 yükümlü topluma kazandırılacak

Devriye görevinde fenalaşarak hayatını kaybeden polis memuruna son görev

Vali Özkan'dan Suriye'deki hapishaneden kurtarılarak vatanına kavuşturulan gencin ailesine ziyaret

Müdür Aktaş’tan vatan için can verenlere vefa: “Şehit emanetleri yalnız değil”

Duvarı kırıp 35 yıllık komşusunun eşyalarını çalmıştı, "Alkolün etkisindeydim" dedi

Manisa'da 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Paneli düzenlendi

Suriye’deki hapisten kurtarılan Saruhanlılı genci yurda giriş yaptı

Erdoğan'ı protesto edip tutuklanmıştı! Sena Eliküçük cezaevinde yaşadıklarını anlattı: Çıplak arama...

Sağlık birimlerinde 26 bin 673 sözleşmeli personel istihdam edilecek

https://www.youtube.com/@kardelengazetesi45/videos
Çevre 11.07.2023 11:20:00 1277 0

Tarih: 11.07.2023 11:20

Haberi Sesli Oku