Tarih: 25.12.2014 10:48

İCMA-İ ÜMMET

Facebook Twitter Linked-in

42 Önce icma kelimesinin lûgat manası üzerinde duralım. İcma Arapça bir kelime olup; "azm, kasd ve ittifak"(59) manalarına gelir. Molla Hüsrev: "Müctehid imamların herhangi bir asırda şer`i bir hüküm üzerinde ittifak etmelerine icma denir" tarifini esas almıştır.(60) İmam-ı Serahsi`de şu şekilde tarif etmiştir: "Her asırda fıskını ilân etmeyen, heva ve heveslerine tabi olmayan bütün müctehid imamların ittifakına icma denir."(61)

43 Kur`an-ı Kerim`de: "Kim kendisine doğru yol besbelli olduktan sonra Peygambere muhalefet eder, mü`minlerin yolundan başkasına uyup giderse, onu (o kimseyi) döndüğü o yolda bırakırız. (Fakat ahirette) kendisini cehenneme koyarız. O ne kötü bir yerdir" (En Nisa Sûresi:115) hükmü beyan buyurulmuştur. İmam-ı Zemahşeri:"Bu ayet , icma-ı ümmetin delil olduğunun işaretidir. Zira ayette "peygambere muhalefet ile mü`minlerin yolunun dışında bir yol tutmak" aynı mahiyette sayılmıştır. Bu iki cürmün cezaları da eşit tutulmuştur"(62) diyerek, bir inceliğe işaret etmiştir. İmam-ı Kurtubi: "Mü`minlerin yolundan ayrılmaktan maksad, müctehid imamların icmalarını inkâr etmektir. Bu ayet-i kerime`de icma-i ümmet`ten ayrılanları tehdit vardır"(63) demiştir. İmam Ebû Bekir El Cessas: "Bu ayet-i kerime`de mü`minlerin yolundan ayrılanlar cehennem azabı ile tehdit olunmuşlardır. Bundan kasıd, icma-ı ümmeti inkâr edenlerdir"(64) hükmünü zikretmektedir. Tefsir-i Haazin`de: "Peygambere muhalefet etmek ve mü`minlerin yolundan ayrılmak haramdır. Durum böyle olunca mü`minlerin yoluna uymak vaciptir"(65) denilmektedir.

44 Bazı usûl-i Fıkıh kitaplarında; Resûl-i Ekrem (sav)`in: "Benim ümmetim delâlet üzerinde ittifak etmez"(66) ve "Mü`minlerin güzel gördüğü şey, Allahû Teâla (cc) katında da güzeldir"(67) Hadis-i Şerif`leri, İcma-i Ümmet`in delili olarak zikredilmiştir.

45 İcma`nın teşekkül edebilmesi için, mücmel olan fıkhi bir meselenin bulunması zaruridir. Aynı asırda yaşayan müctehid imamlar; Kur`an ve Sünnet`te yer alan mücmel bir hüküm üzerinde, kat`i olarak ittifak ederlerse icma teşekkül eder. İcma`nın delil olması da buna dayanır.(68) Kat`i bir nassa dayanan ve tevatürle gelen İcma`nın inkârı insanı küfre götürür.(69) Zira bunda kat`i delilleri yalanlama sözkonusudur. Bilindiği gibi bir asırda; tek bir müctehid bile katılmazsa, icma teşekkül etmez.

46 Müctehid olmayan kimselerin tamamı; herhangi bir fıkhi meselede ittifak etseler, bununla icma teşekkül etmez. Dolayısıyla "İcma-ı Ümmet`in" teşükkülü için; aynı asırda yaşayan, birçok müctehid imama ihtiyaç vardır.

47 Müctehid seviyesinde ilme sahip olmayan, buna mukabil insanlar indinde "Mürşid-i Kâmil" diye anılan kimselerin; fıkhi meselelerde, bir müctehide tabi olmaları vaciptir. Nitekim tasavvuf yolunun büyüklerinden İbrahim b. Ethem, Şakik Belhi, Ma`ruf Kerhi, Ebû Yezid Bestami ve Fudayl b. İyaz; amel`de hanefi mezhebini taklid etmişlerdir.(70) İnsanlar tarafından "Müşrid-i Kâmil" vasfı ile anılan kimselerin; herhangi fıkhi bir meselede, kendi aralarında ittifak etmeleri, icma-ı ümmet mahiyetine haiz değildir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —