Tarih: 23.12.2014 14:09

HAZRETİ PEYGAMBERİN ÜSTÜN VASIFLARI

Facebook Twitter Linked-in

Müşrikler Hazreti Peygamberi itham için vesile ararlardı. Fakat hakkında söyleyip te tutturabilecek bir şey bulamazlardı. İbni Abbas yoluyla rivayet olunan şu Hadîs-i şerif her bakımdan çok dikkate şayandır:

Herakliyus, Suriye`den çekilmeden önce, Hudeybiye sulh anlaşmasından sonra müşriklerden Şam`a bir ticaret kafilesi gitti. Aralarında Ebu Süfyan da vardı. Herakliyus yalan söylememeleri için teminat aldıktan sonra Ebu Süfyan`a sormaya başladı. Muhavereyi Ebu Süfyan şöyle naklediyor: Herakle:
— Peygamberin nesebi, ailesinin mevkii nasıldır? Ebu Süfyan:
— Büyük, asîl bir ailedendir.
— Ondan evvel bu sözü söylemiş; Peygamberlik iddia etmiş var mı?
— Hayır.
— Ataları içinde hiç hükümdar gelmiş midir?
— Hayır.
— Tâbi olanlar eşraf mı, yoksa yoksul zuafa mı?
— Zuafa kimseler.
— Tâbi olanlar artıyor mu, eksiliyor mu?
— Artıyor.
— Onun dinine girdikten sonra beğenmeyip çıkan oluyor mu?
— Hayır.
— Bu dâvadan önce yalan söylediğini görmüş müydünüz?
— Hayır.
— Gadir eder, ahdini bozar mı?
— Hayır. Fakat son zamanda kendisiyle bir muahede yaptık, ona riayetini göreceğiz bakalım! (Ebu Süfyan: "Bu kadarcık olsun itham için fırsat bulabildim." diyor).
— Onunla harbettiniz mi?
— Evet.
— Neticeleri ne oldu?
— Harp talihi kâh ona, kâh bize güldü.
— Size ne emrediyor?
— "Yalnız Allaha ibadet edin, ona ortak koşmayın, dedelerinizin ibadet ettiklerini bırakın" diyor. Bize namazı, zekâtı, doğruluğu, iffeti, temiz olmayı, sıla-i rahmi emrediyor."
Bunun üzerine Heraklius tercümana dedi ki: "Ona söyle:
1- Nesebini sordum, yüksek dedin, Peygamberler de böyledir.
2- Ondan evvel bu sözü söylemiş kimse var mı diye sordum, hayır dedin. Ondan evvel bu sözü söylemiş biri olsaydı, bu da o sözlere uyarak ona kapılmış diyebilirdim.
3- Ataları içinde hükümdar var mı? diye sordum, hayır dedin. Öyle ise babasının mülkünü istirdada çalışmak yok.
4- Tâbi olanlar zuafa dedin, Peygamberler öyledir.
5- Tâbi olanlar artıyor, beğenmeyip dönen yok dedin. İman huzur ve inşirah verince böyle olur.
6- Yalanı yok dedin, halka yalan söylemeyen Hakka karşı yalana cüret edemez.
7- Gadri yok dedin, Peygamberler gadir etmez. Emrettikleri güzel şeyler. Eğer bu dediklerin doğru ise bu ayaklarımın bastığı yerlere yakında o sahib olacak. Zaten bu Peygamberin çıkacağını bilirdim, lâkin onun Arabistan`dan çıkacağını tahmin etmezdim. Arabistan`a gidersem kendi elimle onun ayaklarına su dökerdim."
İbni Haldun`un dediği gibi "Herakliyus ismet, dâvet, emanet, ibadet gibi hallerden onun hak Peygamber olduğunu, dâvasında doğruluğunu bak nasıl anladı da başka mucize istemedi." Bu suallere dikkat edin. Bunlar akıl ve mantık dairesinde sorulardır; müşriklerin ve Yahudilerin sualleri gibi değil. Sokrat`lar, Aristo`lar, Eflatun`lar yetiştiren bir milletin torunlarına yakışacak tarzda. İşi akıl ve mantık çerçevesinde muhakeme ediyor. Peygamberin evsafını ve halini öğrendikten sonra haiz bulunduğu evsafı kâfi buluyor. Başka mucize istemiyor. Kültür sahibi olan böyle yapar, işe bu zaviyeden bakar. Aklıselim böyledir. Halbuki yahudiler saçma sapan şeyler sorarak şaşırtmak yoluna sapıyorlar,
müşrikler yerlerden ırmaklar fışkırtmasını, gökleri parça parça yere düşürmesini, altundan evi olmasını istiyorlardı. Resulûllahın onlara karşı cevabı şu idi.
"Ben bir beşer olan Peygamberim."
Müslümanlık akıl dinidir. Cühelâ dîni değil. Aklı başında olan müslümanlığın doğruluğunu işte böyle anlar ve takdir eder. Ebu Süfyan`ın cevaplarından Herakliyus, Hazreti Muhammed`in hak Peygamber olduğunu istidlâl etti. Kendisine vahyolunanı tebliğ ederek hakka dâvet eyliyor. İsmet, emanet, sıdk, fetanet ile mevsuf Peygamberler böyle olur. Onlar mümtaz ve seçkin, nezih ve güzide kimselerdir. Bu sıfatlar kendisinde bulunduktan sonra başka şey aramaya ne hacet?
Herakliyus`un İslâm Peygamberine karşı hareketi dürüst olmuştur. Bilindiği gibi, Peygamberimiz etrafındaki hükümdarlara nameler, mesajlar göndermişti. Herakliyus nameyi alınca Islâmiyete meyil göstermiştir. Yukarıki muhavereler onun üzerinedir. Kisra ise kızıp yırtmıştı. Demek İslâmiyeti hazmedememişti.
Habeş Kralı Necaşi (Negüs): "Hak Peygamber olduğuna inanıyorum" demişti. Mukavkis ise hediyeler göndermişti.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —