Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde düzenlenen “Sanat ve Hayat” konulu konferansa Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Hüsrev Subaşı’nın yanı sıra Güzel Sanatlar Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Mustafa N. Çelebi, Grafik Tasarım Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Aykut Özbay, Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Latife Aktan Özel, Yrd. Doç. Dr. Ülkü Gezer, Öğr. Gör. Mustafa Eren, Öğr. Gör. Betül Bilgin, Uzm. Sabriye Hilal Arpacıoğlu ve öğrenciler ilgi gösterdi.
Hayatını anlatan belgesel gösteriminin ardından Hattat Hüseyin Öksüz, yine hayatına dair birçok anekdotu akademisyen ve öğrencilerle paylaştı. Hat sanatının gelişiminden bahseden Öksüz, uzun bir süre hattatların yeterli ilgi görmediğini, günümüzde ise elle tutulur bir değişim olduğunu belirtti. Sanatkâr olabilmek için uzun bir süre gerektiğini, hat sanatının sabır ve çok çalışmakla meyvelerini vereceğini söyleyen Öksüz, en büyük duasının “Rabbim bana zaman ver de doya doya yazayım” olduğunu dile getirdi.
Uzun yıllar önce Sidney’deki bir caminin iç levhalarını hazırlayan Öksüz o günleri şöyle anlattı: “Bir gün sabah namazından sonra Sidney’den aradılar, levha istediler. Ancak önce vize alamadım. Daha sonra dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın yardımıyla vizemi alıp, Sidney’e gittim. Mihraba Kelime-i Tevhid, diğer levhalara da müminin tarifini, müminde olması gerekenleri yazdım.”
RÜYASINDA HZ. MUHAMMED`İN YAZILARINI İNCELEDİ
Sidney’den dönüşte uçakta uyurken rüyasında Hz. Muhammed’in, yazılarını incelediğini gören Öksüz, bu rüyayı şöyle yorumladığını söyledi: “Kaç defa adını yazdım, hayatım ayetlerle geçiyor; demek ki takip ediyormuş beni.” Öksüz, konuşmasının son bölümünde eserlerinden bazı örnekler sunarak dinleyicilerin gözlerini de doyurdu.