Anahtar Kelimeler: 0

GÜN GELİR DE…

 

                 Hiç uyanmak istemiyordum aslında gördüğüm bu rüyadan. Rüyanın içinde rüya gibi gelen bu gizemli varlığının kattığı ahenkli renk cümbüşlerinin içinden bir çizgide gördüklerimdi beni şaşırtan…

 

                    Ruhum açtı sensizliğe,  aslında ben,   içimi burkan bir gitar faslının duygusallığı olmanı isterdim, öyle bir şarkı ki her zaman dinlediğimde farklı sızıları yaşatan ve anlam çıkardığım her bir ır tanesinden.

                    Canım acırken sol tarafımdan ve karşımda gülümseyerek bakarken bana,  kara gözlerinin feriyle,  içimdeki acım olmanı isterdim, işte o zaman beni tam anlamıyla hissedeceğin.

                    Soğuk soğuk ter dökerken korkulu rüyaların içinden,  bir beyaz melek olmanı isterdim en karabasanlı en korkunç sahnelerinden ellerinle  çekip beni çıkarmanı senin o en kurtarıcı yerinden.

                    Sokakta giderken düşünerek,  karşımda duran masum ve küçücük bir sokak kedisi olmanı isterdim,  o an tüm bedenimden ayrılıpta ruhum,  sarıverme içgüdümle seni kucağımda bulduğum sıcacık sevgimi aktardığım.

                    Hele o aşk şarkıları olmanı isterdim,  her bestesi sana yapılan ve zaten güfteleri adın olan ve sonsuzluğa kadar hep dilimde olan.

                    Yalnızlığım olmanı isterdim,  adını her andığımda dona kaldığım ve yutkunamadığım,  yokluğunun acısını duymanı isterdim adının yalnızlık soyadı sensizlik olan.

                   Cismimin saflığı olmanı isterdim,  daha önce hiç yaşamadığın saflığım kadar.

Denizlerde martı olmanı isterdim,  sevgilinin mektubunu asırlardır aramaya bulmaya çalışan ve  anlasa bilse de sevgili anlatamamamı isterdim aşkını, sığmayan hiçbir aşk hikayesine.

                   Hasretim olmanı isterdim,  saatler gibi gelen her bir dakikasının, sonunda vuslat olan hediyesi.

                  Özlemim olmanı isterdim,  yanında bile deli gibi özlenen ve kifayetsiz kaldığı her kelimenin.

                  Anlamsızlığım olmanı isterdim,  onca kalabalıklardan çıkıp gelen ve aslında anlamsızlığında bir anlamı olduğunu.

                    Sessizliğim olmanı isterdim,  sessizlik cümlelerinden ve huzurundan dökülen anlamlı bakışların.

                  “Nasılsın” diye sorduğumda,  aslında tek kelimelik koskoca cümlemde,  cevap verememeni isterdim aslında cevabının sessizliğinde gizli olduğu.

                  Heyecanım olmanı isterdim,  titreyen sesimde ve ellerimde bir küçücük çocuk gibi heyecanından köşeye sıkıştırmanı ve mahcup kalmayı isterdim gözlerimi kaçırdığım bakışlarından.

                 Her zaman hiç kimselere söylemeden kaçıp geldiğim bir liman misali sığındığım olmanı isterdim,  en gerektiği yerde. Ne zaman sana acıksam hep böyle ve aynı heyecanla koşmak isterdim,  ne böyle bir liman gördüğü geminin, ne de limanın böyle her şeyiyle “o” olan bir gemiyi.

                Beni özgür esirin yapmanı isterdim,  günün her saati ve dakikasına bakmaksızın her bir tik tak sesinin her saniyesinde sen vurduğu.

                Bu şehrin sokak taşları olmanı isterdim,  üzerinde emin adımlarla ilerlemeyi ne kadar istediğimi,  en iyi onlarla anlayabildiğin. Ve bir köşe lambası olmanı isterdim en odak noktasından bütün caddeyi aydınlatan ve caddelerimin baş harfi hep sen olan bütün isimler sözlüğünde.

                Gün gelirde bir gün yolun düşerse,   biran bile olsa durmanı isterdim  bu şehirde,  seneler sonra görsen bile her iskan ve imarı hatta kokusu havası bile aynı olan o dumanlı ve sessizliğimi yaşadığım bu şehirde.

                Zorum olmanı isterdim,  ne taraftan bakmaya çalışsam,  bir kelimen ile,  bir bakışın ile tutuklu kaldığım ve söylemeye çekindiğim kırılmayasın diye.

               Çözemediğim olmanı isterdim,  hiçbir formül ile,  sonucunun iki paralel  çizginin sonsuzda birleşme ihtimallerinde. Hiçbir fizikçinin yapamadığı çok bilinmeyenli denklemlerimde.

                Hep bir tarafının giz olmasını isterdim,  o ahenkli ve gizemli hallerinin yaratıcısı olan içinde.

                Sevinçlerim olmanı isterdim,  bir küçücük kır çiçeği demedinde ve yaşadığım mutluluğu saçtığım rengarenk ruhumun avare hallerinde.  Ve elimi tutmanı isterdim bu duyguyu en iyi sen anlayasın diye.

               Beklide her zaman her anım olmanı isterdim,  bir arkadaş her zaman eşdeğer ona her şeyini vermeye.

              Bir sevgi olmanı isterdim,  her an her yerde herkese haykırdığım yaratandan  ötürü.

Ve her şeyden çok herkesten çok gerçek anlamda DOSTUM  olmanı isterdim

Ne bir,  yar ne bir aşk,  ne bir sevgili,

Hatta yardan aşktan sevgiliden de  öte…

 

 

Şerife ÇİMEN

www.kafiye.net

www.saruhanli.gen.tr

13/01/2009

23:00

 

 



Şehit polisin adı kızının okuduğu ilkokula verildi

Şehit Polis Hasan Akoral şehadetinin 17’nci yılında anıldı

Kırkağaç'ta 37. dönem uzman erbaşlar yemin etti

Emekliler Partisi Saruhanlı İlçe Kongresi Yapıldı

Manisa'da meclis toplantısı sonrası MHP ve CHP'liler arasında arbede

Manisa’da ‘Mavi Dil’ hastalığıyla mücadelede ediliyor

Atatürk ölümünün 86'ncı yılında Saruhanlı’da anıldı

KULA SANDAL MAHALLESİNDE CUMA NAMAZINDAN SONRA YAĞMUR DUASI

SARUHANLI’da CUMHURİYETİN 101. YILDÖNÜMÜ COŞKUYLA KUTLANDI

Kaymakam Acar'dan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı

CUMHURİYETİMİZİN 101. YILDÖNÜMÜNE YAKIŞIR BİR KORTEJ YÜRÜYÜŞÜ

Cumhuriyetin 101. yıl coşkusu tüm kenti sardı

CUMHURİYETİN 101. YILI KUTLAMA PROGRAMI ÇELENK KOYMA TÖRENİ İLE BAŞLADI

Şehzadeler Belediyesinden Cumhuriyet'in 101. yılına özel konser

SARUHANLI İLÇE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNE TAHSİS EDİLEN ARAÇLARIN KABUL TÖRENİ GERÇEKLEŞTİ

PTT, 184 YAŞINDA!

Başkan Zeyrek, 6 aydaki değişim ve dönüşümü anlattı

Başkan Cıllı, Muhtarlara Kahvaltı Verdi

Tutuksuz yargılanan Kula Belediye Başkanı için hapis talebi

https://www.youtube.com/@kardelengazetesi45/videos
3.02.2009 00:00:00 0

Tarih: 03.02.2009 00:00

Haberi Sesli Oku