Tarih: 10.10.2014 09:56

Grip olmamak için sağlıklı beslenin

Facebook Twitter Linked-in

HABER MERKEZİ - Grip olmamak için sağlıklı beslenmenin ve el hijyenine dikkat etmenin çok önemli olduğu belirtildi.

Medical Park Trabzon Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ebru Emel Sözen, grip hastalığının ateş, halsizlik, kas, eklem ve baş ağrısı, öksürük gibi belirtilerle başladığına dikkat çekti.
Hastalığın, özellikle çocuklar ve yaşlıları tehdit ettiğini söyleyen Sözen, "Grip, İnfluenza adı verilen bir virüs tarafından oluşturulan ateş, halsizlik, kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, öksürük gibi belirtilerle başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Ateşin 39 derecenin üzerinde olması, şiddetli kas ağrıları ve halsizlik nedeni ile hastalığı ayakta geçirmek zor olmakta ve sıklıkla hastalar 3-5 gün istirahate ihtiyaç duymaktadırlar. Yaklaşık bir hafta içerisinde belirtiler kaybolmakta fakat bazen halsizlik daha uzun süre devam edebilmektedir. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve şeker hastalığı, böbrek hastalığı, akciğer hastalığı ve kalp hastalığı gibi altta yatan kronik hastalığı olan kişilerde hastalık daha ağır seyredebilmektedir. Ciddi tablolara yol açabilen grip, halk arasında sıklıkla soğuk algınlığı ile karıştırılmakta olup soğuk algınlığı, hafif kırgınlık, hapşırma, burun akıntısının olduğu fakat ateş yüksekliğinin nadir olarak görüldüğü bir hastalık tablosudur. Bir RNA virüsü olan İnfluenza virüsünün aslında A,B ve C olmak üzere üç tipi vardır. A tipi, hem insanlarda hem de kuş, kümes hayvanları ve domuz gibi hayvanlarda hastalık yaparken, B tipi sadece insanlarda hastalık yapar. C tipi, hafif seyirli hastalığa yol açtığı için salgınlara neden olmaz" dedi.

Gribe yol açan İnfluenza virüsünün çok kolay ve hızlı bulaştığını kaydeden Dr. Sözen, "Bulaşma hapşırık, öksürük ve konuşma sırasında etrafa saçılan damlacıklarla olabileceği gibi, hasta kişilerin ağız-burun akıntıları ile temas etmiş eşya ve araç-gereçlerle de olabilmektedir. Bu nedenle grip, evde, iş yerlerinde, kreşler, okullar, toplu yaşanılan yerler ve taşıma araçlarında kolaylıkla bulaşabilmektedir. Sadece hasta olmuş kişiler değil, henüz hastalığın belirtileri oluşmamış yani gribin kuluçka döneminde olan kişilerde bulaştırıcı olabilmektedir. Yaşlı bakımevleri ve huzurevinde kalanlar, 65 yaşından büyük kişiler, astım gibi kronik akciğer hastalığı olanlar, kalp-damar hastalığı bulunanlar, şeker hastalığı gibi herhangi bir metabolik hastalığı olanlar, böbrek fonksiyon bozukluğu bulunanlar, bağışıklık sistemi zayıflığı olan erişkin ve çocuklar ile 6 ay-18 yaş arasında olan ve uzun süreli aspirin tedavisi alanlar risk altında olup gripten korunmak için aşılanmalıdır. Ayrıca sağlık çalışanları, huzurevleri ve kronik hastalıklara yönelik hizmet veren yerlerde çalışanlar, risk grubundaki kişilere evde bakım sağlayanlar ve aynı evde yaşayanlarında aşılanmaları önerilmektedir. Gribe bağlı oluşabilecek olumsuz durumlar gebelikte daha sık görülebileceğinden, İnfluenza döneminde gebeliğin 14. haftasından sonra gebelerin aşılanması tavsiye edilmektedir. Altı aydan küçük bebekler, hamileliğin ilk üç ayı içinde olan bayanlar, yumurtaya veya aşının içinde bulunan maddelerden herhangi birisine allerjisi olduğu bilinen kişilere aşı uygulanmamalıdır" ifadelerini kullandı.

"GRİBE BAĞLI ÖLÜMLER, SIKLIKLA OLUŞTURDUĞU AKCİĞER ENFEKSİYONUNA BAĞLI ORTAYA ÇIKAR"
Grip virüsleri hasta kişiden sağlıklı bireylere kolaylıkla yayıldığını dile getiren Sözen, "Kuluçka süresi yaklaşık 1-5 gündür. Erişkinler belirtilerin ortaya çıkmasından 1 gün öncesinden, belirtilerin ortaya çıkmasından sonra 5. güne kadar bulaştırıcıdır. Komplikasyon gelişmedikçe grip, ateş, kas-eklem ağrısı, baş ağrısı, halsizlik, öksürük ve boğaz ağrısı ile karakterizedir. Bazen grip virüsüne bağlı ya da grip virüsü ile birlikte başka bir mikroorganizmaya bağlı akciğer enfeksiyonu gelişebilir. Özellikle risk grubundaki hastalarda hayatı tehdit eden hastalık tablolarına yol açabilir. Gribe bağlı ölümler sıklıkla oluşturduğu akciğer enfeksiyonuna bağlı ortaya çıkar. Grip belirtileri başladığında erken dönemde ilaç kullanımı, belirtilerin ortaya çıkmasını ve gribe bağlı istenmeyen durumların gelişmesini engellemekle birlikte, doğrudan grip virüsüne etkili bu ilaçların risk grubundaki hastalara verilmesi daha doğrudur. Hastaların yakınmalarını düzeltip rahatlatmak, ağrıların giderilmesi ve ateşin düşürülmesi amacıyla çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Bol sıvı alınması ve istirahat edilmesi hastaları rahatlatmakla birlikte grip bulguları olanların en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri hastaların değerlendirilmesi açısından önemlidir. Özellikle risk grubunda olan kişilerin her yılın Eylül-Kasım ayları arasında grip aşısı yaptırmaları önerilmektedir. Grip olan kişilerin maske takmaları, vücut salgılarıyla temas ettikten sonra etkili bir şekilde el yıkamaları, toplu yaşanılan ortamlara hastalıkları süresince girmekten kaçınmaları etrafa bulaşmayı engellemek açısından önemlidir. Grip olmamak için sağlıklı beslenmek, altta yatan kronik hastalığı olanların bu hastalıklarının kontrol altında olması ve en önemlisi el hijyenine dikkat etmek gereklidir" diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —